Profesör Toprak, yerli tohum için iş makinelerinin önüne yattı, Rektör aldırmadı
Pamukkale Üniversitesi’ne (PAÜ) bağlı Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (BİYOM) çalışma alanı olan ve birçok araştırmanın yapıldığı arazi dün iş makineleri ile girilerek talan edilmişti. BİYOM’un profesörleri talana izin vermemek için direnirken, araziye gelen Rektör Hüseyin Bağ çalışmaları devam ettirdi. Denemelerin ve araştırmaların hala sürdüğü arazide görev yapan Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak ve Prof. Dr. Ali Ramazan Alan görevlilere ve iş makinelerine direndi.
Kamuoyuna yansıyan olayla ilgili Rektör Bağ, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Olayın basına yansıdığı gibi olmadığını savunan Bağ, arazide pis su giderinin açılması için bitkilerin söküldüğünü söyledi.
‘BİLİM İNSANLARINA ZOR KULLANILMASINI KINIYORUZ’
Eğitim Sen de, konuya ilişkin resmi sitesinden açıklama yaparak Pamukkale Üniversitesi’nde yaşananlara tepki gösterdi.
Bilim insanlarına zor kullanılmasını kınadıkları belirtilen açıklamada, "Pamukkale Üniversitesi’nde yaşananların açıklanabilir bir tarafı yoktur. Bilim insanlarına zor kullanılması ve ayrıca bunun Rektör talimatıyla gerçekleşmesini MYK’mız şiddetle kınamakta ve acilen YÖK’ün bu konu ile ilgili inceleme başlatması gerektiğini kamuoyu ile paylaşırız" denildi.
'NE YAPTIYSAK ENGEL OLAMADIK'
RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası programına konuk olan Prof. Toprak, eylemiyle ilgili "18 yıldır buradayım. Yurt dışına gitmek yok. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. Ne yapmak istediklerini biz de anlayamadık. Videolarda gözüken yer araştırmalarımızı yaptığımız deneme arazilerimiz. Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin 10 yıllık bir arazisi. Biz tamamen yerli tohum üretmeye çalışıyoruz onlar araziye foseptik çukuru açmaya çalışıyorlarmış. Ne yaptıysak engel olamadık, dediklerini yaptılar." diye konuştu.
'MÜZE, OTOPARK YAPILACAKMIŞ'
Rektörün kendileriyle hiç görüşmediğini belirten Toprak şöyle devem etti: "Makineler iki gecedir çalışıyor. Rektör bizimle hiç görüşmedi. Müdürümüzün üç yılda defalarca görüşme talebi oldu ama yanıt hiç gelmedi. Yapı işleri Daire Başkanı, üniversitenin güvenlik amiri ve en sonunda da Rektör bey geldi. Bu işin peşinin bırakılmaması gerekiyor çünkü bizim buradaki tek amacımız Türkiye için yerli ve milli tohum üretmek. Dışa bağımlı olmak istemiyoruz. Koronavirüsten dolayı birçok ülkede üretim durmuş durumda. Biz de daha ne kadar yurtdışından tohum olabilir? 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sözü arazinin, orada duran seramızın ismi. Çocuk kreşi, müze, otopark gibi şeyler yapılacakmış. 18 yıldır Pamukkale Üniversitesi’nde çalışıyorum, bu merkez de 10 yıldır var ve çalışıyor. Çok başarılı ürünlerimiz var. Bunca yıllık emeklerimiz boşa gidiyor. Gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık yıllardır ama gördüğümüz muamele ortada. Biz hiçbir yere gitmeyeceğiz, kanımızın son damlasına kadar buradayız. Mücadeleye devam edeceğiz. Darp raporu da aldık, her şey mahkemeye götürülecek." (HANER MERKEZİ/MA)
