Sağlar'dan İnönü'lü gönderme

Sağlar'dan İnönü'lü gönderme
'Kürtleri, Alevileri, devrimcileri ve yurtseverleri korudu. Onlarla birlikte yol aldı.'

HABER MERKEZİ- CHP milletvekili Fikri Sağlar'dan Erdal İnönü üzerinden gönderme yaptı. Sağlar, "İnönü demokrattı. Parti içi haklara, hukuka ve tabanın önerilerine saygılıydı..." dedi. Sağlar, İnönü'nün en büyük hizmetlerinden birinin Kürt realitesinin egemenlerce tanınması olduğunu, HDP ile SHP'nin birlikte parlamentoya girişinin ise devrim niteliğinde olduğuna dikkat çekti.

Fikri Sağlar, Birgün gazetesindeki köşe yazısında 6 Haziran'daki doğum gününde sevdikleriyle birlikte Erdal İnönü'yü andıklarını söyledi. 
"Samimiyetle iyi işler yapmaya çalışanları halk hiçbir zaman unutmuyor!.." diyen Sağlar, "Mevcutları gördükçe, onun değerinin ne denli büyük olduğunu bir kez daha anladık…" dedi.
Bir bilim insanı, geleceği gören siyasetçi, sanat düşkünü, insanlara saygılı, kendisiyle barışık, alçak gönüllü ve demokrasile özdeşleşmiş insan gibi insan dediği İnönü'nün SHP'nin başında olduğu dönemde genel sekreterlik yaptığını vurgulayarak şunları yazdı:

"SHP sol bir partiydi.

İnönü SHP’yle, Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletiyle yönetilmesi için mücadele ediyordu!..

Ülkemizi, insana saygılı, emeğin en yüce değer olarak kabul edildiği bir yer haline getirmeye çalışıyordu...

Genel sekreterliğim döneminde Erdal İnönü’nün liderliğinde SHP, insan hakları, eşitlik ve özgürlük konusunda çok önemli adımlar attı...

İşkence, baskı, hak ihlalleri ve sömürü düzenine yoğun bir şekilde karşı çıktı...

Dışlanmış büyük çoğunluğun partisi olmak üzere örgütlendi...

Kürtleri, Alevileri, devrimcileri ve yurtseverleri korudu...

Onlarla birlikte yol aldı...

Halkın temel haklarının yılmaz savunuculuğunu yaptı...

Ekonomik kalkınmadan, kültürel gelişmeden ve adil paylaşımdan yana projeler üretti...

Adil paylaşım için çaba gösterdi…"

KÜRT HALKININ VARLIĞINI EGEMENLERE KABUL ETTİRDİ

Erdal İnönü'nün bu ülkeye belki de en büyük hizmetinin Kürt halkının varlığını egemenlere kabul ettirmek olduğunu vurgulayan Sağlar, şöyle devam etti:

"1989 Kürt Raporlarıyla başlayan kararlı çalışma ve etkili eylemler sayesinde yüzyıllardır süren "İnkârcı politikalar" kırılmaya başlandı...

O dönemde "Faşist cunta" insan doğasına aykırı yasalar çıkarıyordu...

Bunlardan en vahimi "ana dil Türkçedir" kanunuydu(!)..

Düşünün, "çocuk doğduktan sonra anası hangi dili bilirse bilsin önemli değil, Türkçe konuşmaya mecburdu!.."

İnönü’nün ilk yaptığı işlerden biri bu yasayı yok saydırmak olmuştu..
Başta İnönü olmak üzere tüm SHP milletvekilleri "resmi dil Türkçedir" yasasının çıkmasını sağladı. Böylece Kürt varlığı, diliyle, kültürüyle ülkenin en önemli parçası olduğu belirlendi.

HEP İLE BİRLİKTE PARLAMENTOYA GİRİŞİ DEVRİMDİR

1991 seçimlerinde kurulan Kürt partisi HEP’le birlikte SHP’nin parlamentoya girişi, bugün bile iyice anlaşılamayan tarihi bir devrimdir...

Bu cesur karar, büyük engellemelere rağmen ülke çıkarı adına Erdal İnönüve kadrosuyla alınmıştı...

Bu karar o kadar önemlidir ki, Süleyman Demirel gibi inkârcı politikaların etkin yandaşı olan bir siyasetçiye "Kürt realitesini tanıyorum!" dedirtmiştir."

İnönü liderliğindeki SHP'nin 5 yıllık süreç sonunda hem yerel iktidar hem de hükümet ortağı olarak tarihe geçtiğini vurgulayan Sağlar, 1991 yılında kurulan DYP-SHP koalisyon hükümetinin Kürt ve Alevi sorununu çözebilecek ilk ve belki de tek bir siyasal yönetim olduğunu savundu. Ancak, "Derin devletin emperyalist güçlerle yaptığı işbirliği" sonrasında Türkiye tarihinde demokratikleşme, eşitlik, haklar ve özgürlükleri genişletebilecek, Kürt ve Alevi sorununu çözebilecek ilk ve belki de tek olacak bir siyasal yönetim olan SHP/DYP koalisyonu 1995’te yapılan erken seçimde sona erdi"ğini yazdı.

'KORKUSU, KOMPLEKSİ, GİZLİ DÜŞÜNCELERİ YOKTU'

Sağlar, yazısının sonunda da İnönü'nün bir lider olduğunu ve yerinin doldurulamayacağını vurguladı:

"İnönü demokrattı. Parti içi haklara, hukuka ve tabanın önerilerine saygılıydı...

Örgüte değer verir, demokratik kuralları sonuna kadar işletirdi.

Kimseye tuzak kurmazdı. Kimsenin önünü kesmezdi!

Özgüveni vardı!.. Bir bilim insanı olmanın getirdiği sağduyu ile herkesi kucaklardı.

Korkusu, kompleksi, gizli düşünceleri yoktu!.

Göründüğü gibi olan biriydi!..

Genel Başkan olarak herkes gibi çekinmeden "tüm üyelerle yapılan önseçime" bile girdi...

Kısaca Erdal İnönü bir liderdi!..

Yerinin doldurulması zor!.."

Erdal İnönü bugün hâlâ Türkiye’nin her yerinde özlemle anılıyor ve aranıyor!.."

Öne Çıkanlar