Sağlık Bakanı sağlıkçılara yine randevu vermedi

Sağlık Bakanı sağlıkçılara yine randevu vermedi
Randevu taleplerine 134 gündür yanıt verilmeyen sağlık emek ve meslek örgütleri bugün de Sağlık Bakanlığı’na giderek randevu talep etti.

Seda TAŞKIN


ARTI GERÇEK- Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın randevu taleplerine tam 134 gündür yanıt vermediğini açıklayarak,  Sağlık Bakanlığı’nda giderek Bakan Koca’dan yeniden randevu talep etti.

Sağlık emek ve meslek örgütleri, randevu taleplerinin reddedildiğini belirterek Bakanlık önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın okuduğu basın açıklamasında, sağlık emek ve meslek örgütleri olarak salgının başından bu yana toplumun sağlığı ve hakları için mücadele ettiklerini söyledi.

‘YAŞATMAK VE YAŞAMAK İSTİYORUZ’

Açıklamada, "Bizler ‘yaşatmak ve yaşamak istiyoruz’ diye haykırdık, çığlık attık. Sesimizi duymak istemediler. Her gün üçer beşer ölmeye başladık, bizleri görmezden geldiler. İş yerleri önünde, servislerde, Sağlık Bakanlığı önünde haykırdık. Bizleri duymadılar" denildi. Açıklama şöyle devam etti:

"Pandeminin başlarında alkışlanan biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri vergi yükünün, enflasyon oranlarının altında ezildik ve ezildikçe yoksullaştık. Pandemi koşullarında izinsiz, dinlenmeksizin virüs yüküyle mücadele ederken tükeniyor ve her gün ölüyoruz. İnsanca yaşayacak, meslek riskimizi karşılayacak, yoksulluk sınırının üstünde temel ücret diye isyan edip çığlık attıkça performans ve ek ödemeler bizlere lütuf olarak sunuldu."
Basın açıklamasında ‘acil talepler’ şöyle sıralandı:

-Covid-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin

-Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın

-Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili "Sağlıkta Şiddet Yasası" çıkarılsın, mobing ve baskılar son bulsun

-Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin, performans, ek ödeme değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin

-3600/7200 ek göstergeler sağlansın

-Fiili hizmet zammı sağlansın

-Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin

-Liyakatsiz atamalara, tip sözleşme dayatmalarına, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilsin.

-OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın

-Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın

-Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler yeter. Katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın

-Sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar emekçiler örgütleri aracılığıyla, halk da merkezde siyasi partiler, yerellerde ise yerel yönetimler, muhtarlıklar, örgütlü yapılar ve siyasi partiler eliyle süreçlere dâhil olsun

-Özel hastanelere verilen her türlü teşvik kaldırılmalıdır. Özel hastaneler ile SGK anlaşma yapmamalıdır. Özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçen kamu sağlık kurumlarına aktarılmalıdır.

-Kamu sağlık kurumları daha demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu sağlık kurumlarında idareci belirlenmeleri kriterlere uyanlar arasında o kurumlarda çalışan kişilerce seçim yöntemi ile olmalıdır.

-Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamında olduğundan, fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak ödenmeli ve sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere ayrımsız olarak uygulanmalıdır.

‘SAĞLIK EMEKÇİLERİ EN DEZAVANTAJLI KOŞULLARDA ÇALIŞIR’

Dünya Sosyal Hizmet Günü dolayısıyla Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)  da bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Pandemiyle birlikte toplumun birçok kesiminin haklarının elinden alındığı ifade edilen açıklamada, "İşte bu koşullar içerisinde bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için sosyal hizmet emekçileri, toplumun en dezavantajlı ve mağdur edilmiş kesimleriyle zor koşullarda çalışır" denildi.

Açıklamada şu taleplerin karşılanması istenildi:

-Gasp edilen sosyal hizmet tazminatımızı istiyoruz!

-Hakkımız olan saha tazminatını istiyoruz!

-Tüm sosyal hizmet emekçilerinin en doğal hakkı olan servis ve yemek hakkını istiyoruz!

-Tüm sosyal hizmet emekçilerine 3600 ek gösterge talep ediyoruz!

-Yatılı ve gündüzlü tüm sosyal hizmet kuruluşlarında güvenceli çalışmak istiyoruz!

-Keyfi cezaları, sürgünleri, tehditleri, yıldırmaları kabul etmiyoruz!

-Tüm sosyal hizmet emekçileri olarak; ödülü sözlü, cezayı yazılı vermenizi kabul etmiyoruz!

-Normalleştirmeye çalıştığınız mobbing uygulamalarını kabul etmiyoruz!

Öne Çıkanlar