Saplantılı dış politika ve Kaşıkçı Davası: Türkiye egemenlik hakkından feragat etti
+GerçekTV’de yayınlanan Gündemin Gerçekleri programında konuğum CHP Eskişehir Milletvekili ve Meclis Dışişleri Komisyonu üyesi Utku Çakırözer ile avukat Figen Çalıkuşu’ydu. Çakırözer ve Çalıkuşu ile hukuk ve siyaset gündemindeki son gelişmeleri konuştuk.
Türkiye ve hukuk… Araları bozuk çift gibi her gün biraz daha birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Öte yandan, "hukukun üstünlüğü", "hukuk devleti" de tamamen unutulan kavramlar arasında. Abdülhamit Gül’ün söylem düzeyindeki demokratlığı bile ülkeye fazla geldi. Yerini "siyaseti her daim hukukun önünde tutan" Bekir Bozdağ’a bırakmak zorunda kaldı.
Avukat Figen Çalıkuşu ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile Kaşıkçı davasının Suudilere teslim edilmesini, yeni seçim kanunu, bu kanunun hukuka aykırı yanlarını ve tabii seçimin güvenliğini "kıdemli hakimlerden" alıp - dikkat: "birinci sınıf" bile değil!- "birinci sınıfa ayrılmış" hakimlere veren kanununun detaylarını konuştuk.
ÇAKIRÖZER: TUTARSIZLIK BİR NORM ARTIK
Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaşıkçı Davası ile ilgili daha önce söylediği sözleri hatırlatırken tutarsızlığın artık bir norm haline geldiğini ifade etti. Rahip Brunson, Deniz Yücel gibi davalarda da "bu can bu fanide durduğu müddetçe" diyerek başlatılan girişimler, Deniz Yücel’in özel uçakla Almanya’a gönderilmesiyle neticelenmişti. Kaşıkçı davasının da bu makus kaderi paylaştığını belirten Çakırözer, iktidarın saplantılı dış politikasının başımıza ne büyük işler açtığını da örnekleriyle hatırlattı.
KAŞIKÇI AİLESİ DAVANIN DEVRİNE KARŞI ÇIKACAK
Figen Çalıkuşu ise bu davanın mağduru olan Kaşıkçı ailesinin davanın Suudilere teslim edilmesine karşı çıkacağını söyledi. Türkiye’nin egemenlik haklarından feragat etmek istemiyorsa bu karardan acilen dönmesinin önemine değinen Çalıkuşu, Türkiye’nin ekonomik buhranı SWAP’larla aşmaya çalıştığını bunun için de hukuku tamamen siyasetin emrine bıraktığını belirtti.
Yeni getirilen seçim kanununa da değinilen programda Utku Çakırözer bu değişikliğin yegane sebebinin iktidarın düşen oylarını geri çeviremeyeceğini bilmesi olduğunu, bunun için de çeşitli aritmetik hesaplarla koltuk sayısını artırmayı hedeflediğini ifade etti. "Korkmuyoruz, biz sandığın gelmesini istiyoruz," diyen Çakırözer, Millet İttifakı’nın bütün bileşenlerinin her gün alanda halkla iç içe ve seçimlere hazır olduğunu söyledi.
ÇALIKUŞU: SEÇİM KANUNU HUKUKA AYKIRI
Figen Çalıkuşu ise bu kanunun hukuka aykırı olduğunu söylerken "kamu yararı"nın yer almadığı bu değişikliğin Anayasa Mahkemesi’nden dönmesi gerektiğini vurguladı. Seçim güvenliğinin "kıdemli hakim" yerine yenilerde hakim yapılan "birinci sınıfa ayrılmış" isimlere verilmesinin çok yanlış olduğunu vurgulayan Çalıkuşu, Demirel’in "sandığa ne girerse sandıktan o çıkar," sözüne referans vererek, seçim güvenliğinin önemine vurgu yaptı.
Figen Çalıkuşu, yeni seçim kanunundaki hukuka aykırı maddeleri değerlendirirken Cumhur İttifakı’nın adayı olarak Erdoğan’ın olup olmayacağının henüz net olmadığını iddia etti ve eğer Erdoğan aday olacaksa, kanunlara göre "erken seçimin" şart olduğunu da hatırlattı. Burada, "erken seçimin" tanımlanmamasının da kanunda boşluk yarattığını ifade eden Çalıkuşu, normal tarihinden bir ay önceye bile çekilse erken seçim sayılacağını söyledi.
Sohbetimizin tamamı:
