Seyhan’daki kirlilik Akdeniz’de balıkları vurdu
ANKARA- Mersin'in Tarsus ilçesinde denize dökülen Seyhan Nehri'nde yaşanan kirlilik nedeniyle meydana gelen binlerce balığın ölümün, Adana'daki evsel atıklar ile sanayi tesislerinin atıklarının arıtılmadan Seyhan Nehri'ne verilmesinden kaynaklandığı bildirildi.
Mersin'in Tarsus İlçesi Baharlı Mahallesi sınırlarında denize dökülen Seyhan Nehri'nde yaşanan kirlilik nedeniyle her yıl binlerce balık ölümü gerçekleşmektedir. Balıkların üreme dönemlerinde meydana gelen balık ölümleri edeniyle başlayan yoğun tartışmalara rağmen balık ölümlerinin nedenleri tam olarak tespit edilemedi. Çeşitli bakanlıklar tarafından kurulan komisyonlar ise çalışmalarını sürdürüyor.
CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ile HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım tarafından ayrı ayrı olarak Meclis başkanlığına sunulan yazı soru önergelerinde balık ölümleri gündeme getirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Yıldırım'ın soru önergesinde yer alan balık ölümlerine ilişkin bilgileri kısaca geçiştirirken, Fikri Sağlar'ın soru önergesine üç sayfalık yanıt verdi.
Özhaseki tarafından verilen yanıtta çeşitli çelişkiler de yer alırken, bakan yazısının bir bölümünde arıtılmayan evsel ve sanayi atıklar nedeniyle bu ölümlerin gerçekleştiğini belirtiyor. Yanıtın bir başka bölümünde ise fabrikaların atıklarını arıtmadan Seyhan Nehri'ne vermesinin mümkün olmadığının altını çiziyor.
Özhaseki tarafından verilen yanıtta, Adana'nın Seyhan İlçesi'nde bulunan Sarıhamzalı, Küçük ve Büyük Dikili mahallelerinde evsel atık sular ile aynı bölgede bulunan sanayi kuruluşlarına ait atık suların ASKİ kanalizasyon hattına verildiği, ancak bu kanalın atık su arıtma tesisine bağlı olmadığının tesbit edildiği belirtiliyor. Kanalizasyon hattının arıtma tesisine bağlanması gerektiği konusunda daha önce iki defa, balık ölümlerini müteakiben bir defa olmak üzere Adana Büyükşehir Belediyesi, ASKi Genel Müdürlüğü'ne uyarı yazısı yazıldığı ifade ediliyor.
Balık ölümlerine ilişkin olarak verilen yanıtta, Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nin bilgi notuna dikkat çekilerek, "Balıklar üzerinde yapılan toksiklojik incelemede, herhangi bir toksin tespit edilmediği, balık ölümlerine alglerin (su yosunu) aşırı artışının sebep olabileceği ve bu balıkların bu algleri fazlaca tüketip bağırsak sistemlerinde hasarlar oluşturabileceğinin belirtildiği, alg artışına organik kirliliğin sebep olduğu bilinmekte olup, drenaj kanallarındaki organik kirlilik yükünün artmasına sebep olan ASKİ kanalizasyon deşarjlarının kontrol altına alınması" gerektiğine dikkat çekildi.
Yanıtta sadece kefal ölümlerinin yaşandığı, bunun da alg artmasına bağlı olduğuna dikkat çekildi. Yine Batı Atık Su Arıtma Tesisi'nde arıtılan suların DSİ'ye ait kanala verildiği, bu kanalın Adana Tarsus arasında kurulan sanayi tesislerin atık sularının da bu kanal üzerinden Seyhan Nehri'ne taşındığına dikkat çekilerek. "Drenaj kanallarından taşınan kirlilikleri toplayarak Tarsus İlçesi Baharlı köyü sınırları içerisinde, Seyhan nehri ile birleştiği ve akabinde Seyhan Nehri'nin Akdeniz'e döküldüğü yapılan inceleme sırasında Seyhan Nehri ile birleşen TD-0 kanalının koyu renkil olduğu ve etrafa kötü koku yaydığı, Adana Doğu Atık Su Arıtma Tesisi ise doğrudan Seyhan Nehrine deşarj yapıldığı" bilgisine yer verildi.
Bakan Özhaseki tarafından verilen yanıt yazısı bir yığın çelişkiyi de barındırıyor. Yanıtın bir bölümünde, Adana-Tarsus arasındaki sanayi tesislerinin atık sularının DSİ drenaj kanallarına akıtıldığı, bunun da Batı Arıtma Kollektörü'nden gelen atıksularla birleşerek denize dökülerek kirlilik yarattığı ifade ediliyor. Diğer yandan tüm tesislerin atık su arıtma tesislerinin bulunduğu belirtilerek, "Bu nedenle bölgedeki sanayi tesislerinden drenaj kanallarına arıtılmadan atık su deşarj edilmesi söz konusu değildir" deniliyor.
