Sezai Temelli: Karşımızda tükenmiş bir iktidar var

Sezai Temelli: Karşımızda tükenmiş bir iktidar var
'Hiçbir arkadaşımızın suçu yoktur. Sevdaları var. O yüzden yargılamaya devam ediyorlar. Akıllarınca yargılıyorlar. Hayır yargılayamıyorlar. Aslında kendilerini teşhir ediyorlar.'

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı İl Örgütü, "Özgürlükte Israrcı Mücadelede Kararlıyız" sloganıyla 3’ncü Olağan Kongresini yaptı. Belediye Düğün Salonu'nda yapılan kongreye HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Ağrı milletvekilleri Dirayet Dilan Taşdemir, Abdullah Koç, Demokratik Toplum Kongresi Eşsözcüsü Berdan Öztürk, önceki dönem Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık, Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Kamu Emekçiler Sendikası Konfederasyonu (KESK) Ağrı Şubeler Platformu üye ve yöneticileri, yerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı, HDP Patnos, Doğubayazıt ve Diyadin ilçe eşbaşkanları ve belediye eşbaşkanları ile çok sayıda yurttaş katıldı. 

Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez'in anılmasıyla başlayan kongre, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'in konuşmasıyla devam etti. 

'AKP SONA GELMİŞTİR' 

3 Kürt kadın siyasetçinin planlanmış bir katliam sonucunda yaşamını yitirdiğini söyleyen Taşdemir, "O süreçte barıştan söz ediyorduk; fakat bu katliam ile Kürt halkına ve Sayın Öcalan'a bir cevap verildi. Biz bu zihniyeti 100 yıldır tanıyoruz. Devrimci kadınların karşısında inkarcı bir politika yürütülüyor ve hala AKP-MHP politikası devam ediyor. Hukuku tanımıyorlar, hakları tanımıyorlar. Tek yolları HDP’lileri katletmek ve yok etmektir. Onlara büyük bir cevap olduk biz buradayız halkımızın mücadelesi burada. Bunu çok iyi bilsinler AKP artık sonuna gelmiştir" dedi. 

'HALKIMIZIN EMRİNDEYİZ' 

HDP üzerindeki baskılara değinerek konuşmasına başlayan önceki dönem Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık da koşullar ne olursa olsun demokrasi ve özgürlük için mücadele edeceklerini belirtti. Sakık, "Seçilen belediye eşbaşkanlarının nasıl görevden alındığını, nasıl iradenin tanınmadığına tanıklık ettik. Koşullar ne olursa olsun hukuk askıya alınamaz, terörle mücadeleyi bahane ederek hukuku baskıya alınamaz. Dönün bakın emperyal güçler Ortadoğu'yu nasıl kan gölüne çevirdi. Kim ne olursa olsun herkes bu zulme karşı çıkmalı. Bu topraklarda kanı durdurmak hepimizin görevidir. İl ilçe üzerindeki baskıların nasıl devam ettiğini biliyoruz. Biz halkımızın emrindeyiz, bedenlerimiz inançlarımıza ihanet etmediği sürece halkımızın emrinde olacağız" diye konuştu. 

'BU SİSTEMİN ADIN TECRİT SİSTEMİ' 

Sakık'ın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise Ağrı'nın mücadelelerindeki yerine ve yapılacak kongrenin önemine dikkat çekti. 

3 Kürt kadın siyasetçiyi anarak devam eden Temelli'nin konuşması şöyle:  

"7 yıl önce katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın katilleri hala ortada yok. Katil vardır, katil cezaevinde hayatını kaybetmiştir. Ama gerçek failler ortaya çıkmamıştır. Tıpkı katledilen diğer siyasetçiler gibi; çünkü biz Paris’te katledilen siyasetçileri andığımız bu günde aynı zamanda diğer hafızamızda 2013-2015 dönemini hatırlıyoruz. Bu dönemin başında bütün iyi niyetimizle bütün kararlılığımızla çözüm sürecinin başında bu katliam gerçekleşmiştir. Sayın Öcalan’ın Kürt meselesinin çözümüne dair bütün çalışmaları hafızalarımızda hala yerini koruyor. Fakat o süreçte yine bu iktidar baştaydı. Bu iktidar adeta çözüm süreci akıbete uğrasın diye elinden geleni ardına koymuş, tıpkı bu katliama sessiz olduğu gibi. 2013-2015 yılı dönemi boyunca Kürt meselesi çözümsüzlüğünden, bu iktidar o siyaseti bu güne kadar sürdüre geldi. 2013-2015 döneminde meselenin çözümüne dönük atılan tüm adımlara karşı sadece siyasi katliamlar söz konusu olmadı. Buna bağılı olarak 5 Nisan 2015’te mutlak tecrit başladı. Mutlak tecrit sistemde değişikliğin de habercisiydi. Sistem değişikliği neydi? Daha otoriter rejime, Kürt meselesinin çözümsüzlüğü, Kürt düşmanlığı ve işte sonuna geldiğimiz Cumhurbaşkanlığı uydurma bir sistem. Bugün yaşadığımız, bu zulmün, bu sistemin darbeleri işte bu iktidardır. Bu zihniyettir. Bu devran böyle döner mi dönmez. Bu darbelere izin vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi büyüteceğiz. Mücadelemizi nerde olursak olalım büyütmeye devam edeceğiz. Eğer bu sisteme teslim olursak bu sistem sadece haklarımızı gasp etmekle kalmayacak yaşamlarımızı da elimizden alacaktır. Bu sistemin adı bir tecrit sistemidir. Hukuk devletini askıya aldılar, anayasal devleti yok saydılar. Bu tecritten başka bir şey değildir. Bununla da yetinmediler siyasi darbeyi hayata geçirdiler. 4 Kasım'da olduğu gibi, 15 Ağustos’ta olduğu gibi HDP’yi düşmanlaştırarak, siyasi darbe gerçekleştirildi.  Bugün cezaevinde binlerce arkadaşımız var. Ama asla vazgeçmediler. Sürgündeki arkadaşlar direnmeye devam ediyor. Figen Yüksekdağ, Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş binlerce HDPli var. Onlar özgür kalana kadar bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Bunların hesabı mutlaka soracağız.  

'KARŞIMIZDA TÜKENMİŞ BİR İKTİDAR VAR' 

Biz bir sevdayız, bir aşkız. Onlarca yıldır gelen bir mücadelenin onurlu taşıyıcılarıyız ve bunu onurlu bir şekilde taşımaya devam edeceğiz. Özgürlük, adalet ve demokratik Cumhuriyet var olan kadar mücadele edeceğiz. Bütün arkadaşlarımızın yaptığı budur. Hiçbir arkadaşımızın suçu yoktur. Sevdaları var. O yüzden yargılamaya devam ediyorlar. Akıllarınca yargılıyorlar. Hayır yargılayamıyorlar.  Aslında kendilerini teşhir ediyorlar. Arkadaşlarımızın dosyalarında hiçbir suç ve delil yok. İşte 3 gündür Ankara Sincan’da Selahattin Demirtaş’ın davası devam ediyor. Selahattin heval yargılıyor, onları yargılamaya devam ediyor. Ama iktidar o kadar çürümüş ki hala bu iktidarlığı devam etme uğruna her türlü şeye, her türlü savaş politikasına ve yolsuzluğa devam ediyor. Karşımızda tükenmiş bir iktidar var. Siyaset üretemiyorlar. Yegane siyaseti Kürt düşmanlığı. Tam 7 yıl önce bu 3 siyasetçi kadının katledilmesi o gün bu iktidarla bir çözümün oluşamayacağının da bir göstergesiydi.  Bu iktidarla bu mesele çözülmez ve mesele çözülmeden de bu ülkeye demokrasi gelmez. Yapacağımız şey, nasıl ki kayyumları süpürüp attık yine şimdi bu iktidardan kurtulmak için, kayyumlarıyla birlikte bu iktidarı süpürüp atacağız. 3’üncü yol mücadelemiz işte budur. Bu mücadeleyi büyütme zamanıdır. 

'ORTADOĞU KAN DERYASIDIR' 

Bugün Ortadoğu'ya baktığımıza Ortadoğu tam bir savaş bölgesidir. Ortadoğu otoriter rejimler tarafından çepeçevre kuşatılmıştır. İran'ıyla Türkiye, İsrail Rusya rejimiyle, Kürt halkı Ortadoğu halkı kuşatılmaya çalışılıyor. Bu otoriter rejimleri büyük ittifakı Ortadoğu üzerinde kurmak istedikleri zulüm ve inkar rejiminde saklıdır. Çünkü bu gün Ortadoğu Kürt meselesinin merkezidir. Ortadoğu'da halklar lehine gelişecek, aslında dünya sistemi açısından bir değişim dönüşümü inşa etmektedir. İşte bu değişimle dönüşümden kaçanlar, emperyal ülkeler Ortadoğu'da çözüme karşı bir ittifak peşindeler.  Biriyle savaşırken de aynı masada oturmaları aslında teşhir ettikleri ittifaklarıdır. Demokratik bir Ortadoğu hayata geçmesin diye, siyasi çözümlerin önü açılmasın diye, halklar kendi geleceğine karar veresin diye Ortadoğu işgal altındadır.  Ortadoğu kan deryasıdır. Enerji rantlarını kurmak uğruna Ortadoğu'yu kan deryasına dönüştürmek çabasıdır. 

'ERKEN SEÇİME GİDİLMELİ' 

Bu zalimlikten kurtulmamız mümkün. Savaş ve zulmün yanında yoksullukta var. Hangi il yoksul değil ki işte şiddet budur. Halkın haklarını gasp edip götürmektir. Ağrı’da tarım bitmiştir, hayvancılık bitmiştir. Ağrı her gün biraz daha yoksullaşmıştır. Ağrı neden yoksul; çünkü yeterince yoksul yok. 3’üncü havalimanı yapıldı. Osmanlı boğazından geçiliyor. Bütün kaynaklar çarçur ediyor. Bugün Kanal İstanbul hayata geçiriliyor. Kanal İstanbul büyük bir yıkımdır. Amacı iktidarda kalabilmek içindir. Zulmü dayatarak ayakta durmaya devem ediyor. Yolsuzluğa, savaşa karşı, faşist iktidara karşı demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz. Tükenmiş bir iktidarla halkın tükenmesini istemiyoruz. Erken seçime gitmemiz gerekiyor ve hep bir araya gelmeliyiz. Yan yana gelebiliriz. HDP bu halkın sözcüsüdür. Türkiye’nin ihtiyacı demokratik anayasadır. Artık ayağa kalkma zamanıdır. bu saldırılara karşı direnme zamanıdır. Meclislerimizi var edeceğiz. Bundan öte tüm toplumu örgütleyeceğiz. Bunu başaracağımıza inanıyoruz." 

Konuşmalar sonrası yapılan seçimde HDP Ağrı İl Eşbaşkanlığına Perihan Gelturan ve Murat Öztürk seçildi. (MA)

Öne Çıkanlar