Sivas Katliamı 29'uncu yılında anılıyor: İktidarın yol yürüdükleri yaktı

Sivas Katliamı 29'uncu yılında anılıyor: İktidarın yol yürüdükleri yaktı
33 aydın ve sanatçının yakılarak katledildiği Sivas Katliamı'nın 29'uncu yılında Madımak Oteli önüne yürüyen kitle katledilenleri andı.

Sivas Madımak Katliamı’nın üzerinden 29 yıl geçti. Katliamı lanetlemek ve katledilenleri anmak için toplanan kitle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Sivas Şubesi önünde buluşarak Madımak Oteli önüne doğru yürüyüşe geçti. Anma sürerken alana gelerek bozkurt işareti yapan bir grup, slogan atarak anmayı provoke etmeye çalıştı.

Türkiye’nin birçok bölgesinden ve Avrupa’dan Sivas’a gelenler Madımak Oteli önünde adalet talebinde bulundu.

Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenler için otelin önüne karanfiller bırakıldı.

Bu yıl ‘Sivas’ın ışığı sönmeyecek’, ‘93’ten bugüne Sivas hala yanıyor’ temasıyla anmalar gerçekleştirildi. Otel önüne doğru yürüyüşe geçen kitle sık sık ‘Sivas’ı unutma, unutturma’, "Dün Savaşta Bugün Sivas’ta", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz", Sivas’ın Işığı Hiç Sönmeyecek", Sivas’ı Yakanlar, AKP’yi Kuranlar, "Madımak Oteli Müze Olacak" sloganları atıldı.

SİVAS'A GİRİŞ ÇIKIŞLAR POLİS TARAFINDAN TUTULDU

Pirha'da yer alan habere göre Sivas’a giriş ve çıkışlar dün geceden itibaren polis tarafından tutulmuş durumda. Şehre girişlerde kimlik kontrolü (GBT) yapılırken, anmanın yapılacağı bölgede de çok sayıda polis bulunduruldu. Madımak Oteli’nin önü ise bariyerlerle çevrilmiş durumda. Alana girmek isteyenler polis kontrolünden geçirilerek içeri alındı.

Kortejin ön saflarında, katledilenlerin fotoğrafları aileleri tarafından taşındı.

Yürüyüşe, katledilenlerin aileleri başta olmak üzere, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSAKD), Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Halkların Demokratik Partisi(HDP), Cumhuriyet Halk Partisi(CHP), Emek Partisi(EMEP), Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi(TİP), Halkevleri, Devrimci 78’liler Federasyonu, Kamu Emekçileri Sendikası Federasyonu(KESK) Şubeler Platformu, Ankara Dersimliler Derneği ve çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ve demokrasi örgüt temsilcileri katıldı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, tüm Alevi kurumları adına açıklama yaptı.

‘BURADA SADECE 33 CAN YAKILMADI’

Konuşmasında "Burada sadece 33 can yakılmadı. Laiklik, adalet, hukuk, demokrasi, her şey yakıldı" diyen Erçe, "Bu otel hala yanıyor ve ışık saçıyor. Devletin mahkemelerinin kararları bizim için yok hükmündedir. Bu insanlığa karşı işlenmiş suçtur. Biz bitti demeden bitmez bu dava. Zaman aşımına asla uğrayamaz. Gerçek anlamda adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz. Tüm kesimler bir araya gelecek, kol kola gireceğiz ve böyle mücadele edeceğiz" dedi.

‘İKTİDARIN YOL YÜRÜDÜKLERİ YAKTI ’

Günlerdir Sivas’ta yapılacak anmanın engellenmeye çalışıldığını belirten Erçe, "2 Temmuz, bugünkü gibi tek adam rejimini getirmek için yapıldı. Bugünkü siyasi iktidarın yol yürüdükleri yaktı canlarımızı. Tarihiyle yüzleşmeyen toplumlar çürür. Bugün çürümüş durumdayız. Her türlü katliam yaşanıyor bugün. Tarihle yüzleşmezsek karanlığa boğulup kalırız. Çok acı çektik ama doğrularımızdan ve inancımızdan asla geri adım atmadık, atmayacağız. Yüz yıllardır katledildik. Bizden korkmuyorlar. Çoğalarak geleceğiz buraya. Ezilen sömürülen tüm kesimlerle birlik olacağız. Diyanet ve bakanlıklar gençlik kampı kuracakmış. Hadi oradan. Alevi kurumları varken sana ne oluyor? Onların kampına giden, alet olan düşkündür. Alevilerin talebi belli. 30 yıldır haykırıyoruz. Özgürlüğü, demokrasiyi, adaleti, biz getireceğiz" ifadelerini kullandı.

Erçe’nin konuşması sırasında bir grup ülkücü, polislerin önünde kitleye hakaretler ederek ve ülkücü işareti yaparak mitingi proveke etmeye çalıştı.

Grubun slogan atarak anmayı provoke etmeye çalıştığı anlar YOL TV kameralarınca böyle görüntülendi:

NE OLMUŞTU?

2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri öncesinde, gerici ve şeriatçı örgütler, haftalarca nefret ve düşmanlık içeren bildiriler dağıtıp ‘kıyam’ çağrılarıyla Sivas'a gelecek olanları hedef göstermişti. Salman Ruşdi'nin büyük tartışma yaratan ve Türkiye'de basılması yasaklanan "Şeytan Ayetleri" kitabını Aydınlık Gazetesi'nde yayımlamaya başlaması nedeniyle öfkenin odağında Aziz Nesin vardı. Nesin günlerce kentte dağıtılan bildiriler ve yerel haberlerle hedef gösterildi. 2 Temmuz günü gerici sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelen saldırganlar, güvenlik güçlerinin gözleri önünde katliamı gerçekleştirdi. 1993 yılında Pir Sultan Abdal'ı anma etkinlikleri kapsamında Sivas'a giden 33 aydın, yazar ve sanatçı gericiler tarafından katledildi.

Aziz Nesin saldırganlardan kurtulmaya başarırken, Madımak Katliamında hayatını kaybeden şöyle oldu: Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Ahmet Alan, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Carina Cuanna, Serkan Doğan, Hasret Gültekin, Murat Gündüz, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Koray Kaya, Menekşe Kaya, Handan Metin, Sait Metin, Huriye Özkan, Yeşim Özkan, Ahmet Öztürk, Ahmet Özyurt, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Asuman Sivri, Yasemin Sivri, Edibe Sulari İnci Türk, Kenan Yılmaz.

DAVA SÜRECİ

15 bin kişinin katıldığı saldırıda 18-28 kişi gözaltına alındı. 124 kişi hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla açılan davada, 1994 yılında 37 sanığın beraatine, 87 sanığın 2 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum edilmesine karar verildi. Ankara 1 Nolu DGM, ilk kararında, 26 sanığı adiyen adam öldürme suçunu işledikleri savı ile TCK'nin 450/6. maddesi gereğince cezalandırdı. Bu cezaları, TCK'nin 65/3 ve 51/1. maddeleri ile indirerek 15 yıla düşürdü. 37 sanık hakkında beraat kararı verdi. Cezaların haksız tahrik yoluyla düşürülmesine Aziz Nesin'in Şeytan Ayetleri kitabını yayımlaması gerekçe gösterildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın 99 sanık hakkında kararı bozdu. 1997 yılında sonuçlanan yeniden yargılamada, 38 sanığa idam cezası, 29 sanığa anayasal düzeni bozmaya yardım suçundan 7,5 yıl hapis cezası verildi. 14 sanığın beraati kararlaştırıldı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı yeniden bozmasının ardından 2000 yılında sona eren üçüncü yargılamada, yeniden 38 idam kararı verildi. 3 sanık 20, 1 sanık 15, 13 sanık 7 yıl hapse mahkum oldu. İdam cezaları ise bu cezanın kaldırılması nedeniyle müebbete dönüştürüldü.

İNSANLIĞA KARŞI SUÇ SAYILMADI

İki firari sanıkla ilgili dava 10 yıl boyunca devam etti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, iki sanığa isnat edilen "anayasal düzeni bozmaya kalkışmaya iştirak etmek" suçunun 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davayı ortadan kaldırdı. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’na giren insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilseydi, dava zaman aşımına uğramayacaktı.

FİRARİ SANIKLAR DAVASI SÜRÜYOR

Öte yandan üç firari sanık yönünden devam edeen davanın 28. duruşması geçtiğimiz günlerde görüldü. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, katliamda kardeşi Gülsüm Karababa'yı yitiren Hüseyin Karababa, reddi hakim başvurusu kabul edilmeyen karara itiraz etti.

AVUKATLAR BAKAN, VEKİL, BELEDİYE BAŞKANI OLDU

Hayati Yazıcı ve Bülent Tüfekçi bakanlık, Celal Mümtaz Akıncı AKP’nin oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyeliği, Mevlüt Uysal İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Zeyid Aslan ve Haydar Kemal Kurt gibi birçok isim de AKP’de milletvekilliği veya parti yöneticiliği yaptı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar