Siyasi partiler: Kayyım saldırısını püskürtmenin yolu ortak mücadele

Siyasi partiler: Kayyım saldırısını püskürtmenin yolu ortak mücadele
Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının yerine kayyım atamasına siyasi partiler ve örgütlerden tepki geldi.

İçişleri Bakanlığının Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarını görevden uzaklaştırarak yerlerine valileri kayyum atamasına muhalefet partileri ve örgütlerden de tepki geldi. EMEP, ÖDP, ESP, Yeşil Sol Parti, TKP, DTK, HDK, Halkevleri tarafından yapılan açıklamalarda kararın meşru olmadığı belirtilerek, 'kayyım saldırısı'nın sadece Kürtleri değil tüm Türkiye halklarını hedef aldığı vurgulandı.

EMEP: DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ BÜYÜTME GÜNÜ

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan imzasıyla yayımlanan açıklamada, iktidarın seçimle kazanamadığı belediyeleri merkezi iktidarda olmanın gücüyle almaya çalıştığı belirtildi. Yapılan operasyonlar ve atanan kayyımın hiçbir dayanağı olmadığını belirten Gürkan, yerel yönetimlerin AKP ve ortakları için adeta 'ballı lokma' olduğunu ve bu kaynaklardan vazgeçmek istemediklerini söyledi. Ayrıca halkın iradesini tanımayan bu politikaların iktidarın Suriye politikasından bağımsız olmadığına dikkat çeken Gürkan, "Bölgede söz sahibi olmanın yolunun Kürt halkının taleplerini ve iradesini kırmaktan geçtiğine inanan siyasi iktidar içeride bu operasyonları yürütürken, bölgede ABD ve Rusya ekseninde pazarlıkları sürdürmektedir. Suriye'de istediği amaca ulaşamayan iktidar içeride Kürt sorununa yönelik baskı ve şiddetle yol almaya çalışmaktadır" dedi. Gürkan, üç belediyedeki görevden uzaklaştırmaların bütün bir halkın iradesinin gasbı olduğunu söyleyerek, "Gün, bu politikalara teslim olmadan demokrasi mücadelesini büyütme ve genişletme günüdür" dedi.

ÖDP: KAYYIM BASKI VE SOYGUN DÜZENİDİR

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Diyarbakır, Van, Mardin Belediye Başkanlarının görevden alınarak kayyum atanması, halkın iradesinin çalmaktır" dedi. 

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ise "31 Mart’ta halk bütün baskılara rağmen kayyum düzeninizi yendi. Diyarbakır, Van, Mardin Belediye Başkanlarını görevden alarak, kayyum düzeninizle halkın iradesini teslim alamazsınız. Kayyum düzeni soygun düzeni, baskı düzenidir" dedi.

ESP: BİRLEŞİK MÜCADELEYLE CEVAP VERELİM

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) de yayımladığı açıklamayla 3 belediyeye kayyım atanmasını kınadı. ESP'den yapılan açıklamada "Kayyum darbesi ancak Türkiye ve Kürdistan halklarının, emekçi ve ezilenlerinin birleşik mücadelesiyle geri püskürtülebilir. Kayyum darbesi sadece Kürt halkının ve seçilmişlerinin sorunu değil, tersine Türk halkının ve emekçilerinin de sorunudur. Kürt halkının iradesinin gasbedilmesinin bir sonraki aşaması kayyum politikasının Türkiye'ye taşınması, Türk emekçilerinin iradesinin gasbedilmesidir. Türk halkımızı Kürt halkımızla el ele vermeye, birlikte mücadele etmeye ve ortak geleceğimizi kurmak için bugün ses vermeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

YEŞİL SOL: YENİ BİR DARBE

Yeşil Sol Parti de yaptığı açıklamada, "Halkın oylarıyla seçilmiş insanların haksız ve hukuksuz bir şekilde görevden alınması açıkça bir irade gaspıdır ve demokrasiden daha da uzaklaştıran yeni bir darbedir. AKP iktidarı daha öncede denemiş olduğu kayyım atama yönteminin kendisi için çözüm olmadığını/olamayacağını artık anlamalıdır. İktidar, seçimle alamadığı yerel yönetimleri antidemokratik uygulamalarla ele geçirme derdindedir. Şimdi iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı durma, demokrasiden yana olan tüm güçlerle meşru zeminde, demokratik yöntemlerle ortak ve kararlı bir şekilde mücadele etme zamanıdır. İktidarın ülkeyi sürüklemiş olduğu bu karanlık dikta rejimine karşı mücadele etmenin tek yolu demokratik siyasetin büyütülmesidir. Bütün demokratik güçlerin yan yana durması ve bu mücadeleyi birlikte örmesi gerekmektedir. Akıl ve vicdan yoksunu bu uygulamalar bizi yıldıramaz, sindiremez. Umudun düşmanlarının kol gezdiği topraklarda barış, adalet ve demokrasiden yana olan bizler, hep omuz omuzaydık; yine kol kolayız" ifadelerine yer verdi.  

TKP: AKP KARARLARININ MEŞRUİYETİ YOKTUR

Tükiye Komünist Partisi (TKP) tarafından yapılan açıklamada da "Bu kararın hukuka uygun olması mümkün değildir çünkü Türkiye'de hukuk yoktur. AKP 17 yıl süresince hep yanlışı, kötüyü, adaletsizliği savunmuş ve her geçen gün daha da kuralsız hareket etme ihtiyacı duymuştur. Çünkü AKP bir karşı devrimci güçtür. Karşı devrimci bir gücün kararlarının sadece kurallara uygunluğu değil, mantığa uygunluğu ve meşruiyeti de yoktur. AKP iktidarının bu hukuksuz ve hesapsız adımını meşrulaştırmasına izin verilmemelidir" denildi.

DTK: SİYASİ DARBE VE DÜŞMANCA BİR TUTUM

DTK ve HDK'den de belediyelere kayyım atanmasına tepki geldi.

DTK açıklamasında, "Belediyelere kayyım atamak açıkça yeni bir siyasi darbe ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasbedilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların uygulayıcısı ve bir darbe merkezidir. Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyım döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyumların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir" denildi.

'İKTİDARIN MEŞRUİYETİ KALMAMIŞTIR'

İktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmadığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Halkın iradesini gasbetmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasbetmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir tarzı haline gelmiştir. Halkımız her şart altında bu uygulamaları asla tasvip etmeyecek, iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır. AKP iktidarı 18 yıldır milli irade söylemini en çok kullanan parti olmuştur. Ancak halkın iradesini gasbeden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan parti ise yine AKP olmuştur. Bu zihniyete karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz. Türkiye'nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran'da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP'nin ve Kürt halkının sorunu değil, tüm Türkiye halklarının, Kürdistani partilerin ve demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Demokratik Toplum Kongresi olarak, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susmayacağımızı belirtiyor,  bütün ilerici ve demokratik kamuoyunu açık bir tutum almaya çağırıyoruz."

HDK: YİNE KAYBEDECEKLER, YİNE KAZANACAĞIZ

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) de, üç büyükşehir belediyesine kayyım atanmasını yaptığı yazılı açıklamayla kınadı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bu yapılan, bir darbe girişimidir. 31 Mart'ta ve 23 Haziran'da halkın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak berraklıkta ortaya koyduğu özgür iradesine karşı faşist bir darbe gerçekleştirilmektedir. Bu darbe teşebbüsü, demokratik iradeye ve barışa karşı yürütülen savaş politikalarının ayrılmaz bir parçasıdır; İmralı'da yapılan görüşmelerde bir kere daha ortaya konulan barış aklına karşı savaş aklının hâkim kılınması girişimidir. 31 Mart'ın ve 23 Haziran'ın sahibi olan halklarımız kendi iradesine sahip çıkacak ve bu darbeyi geri püskürtecektir. Burada gösterilecek her tereddüt, darbenin sonuçlarıyla karşılaşmak için sıra beklemek anlamına gelecektir. Bugün Kürt halkının iradesinin gasbına sessiz kalmak, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Antalya ve diğer belediye başkanlarını seçen halk iradesinin de aynı tehdit ile karşı karşıya olduğunu görmemek anlamına gelir. AKP-MHP iktidarı, faşist rejimini bu darbe ile onarmak ve tahkim etmek istemektedir. Yerel seçimlerde mesruiyetlerini kaybetmişken; şimdi bu gayri meşruluğa darbecilik suçunu ilave etmektedirler. Halklarımız darbeciliğin karanlığına teslim olmayacak; sokaklarda, meydanlarda ve toplumsal hayatın her alanında, darbeye karşı direnerek demokrasinin, özgürlüğün ve barışın yolunu açacaktır. Kürdistan'da kazanmış ve Batı'da kaybettirmiştik. Gene kaybedecekler ve gene gene gene kazanacağız."

HALKEVLERİ: İNTİKAM DARBESİ 

Halkevleri de yaptığı açıklama ile kayyım atamalarına tepki gösterdi.

Açıklamada, "Hepimiz biliyoruz ki bu intikam darbesinin esas nedenlerinden birisi de batıda AKP'nin seçim yenilgisine yol açan, Kürt halkının İstanbul ve diğer illerde gösterdiği seçim tutumudur. Kürt halkının özgürlük talebinin batıda demokrasi isteyen yurttaşlarımızla kalıcı bir şekilde birleşebilme ihtimali ve iradesidir. Bu saldırganlık ancak ortak mücadele ile geri püskürtülebilir. Şimdi Kürt halkının iradesine saygı göstermeyenlere karşı kardeşliğin, dayanışmanın zamanıdır" denildi.

TİP: KAYYUM SARAY DARBESİDİR

Türkiye İşçi Partisi (TİP) de halkın iradesine darbe yapılmasına karşı çıktı. TİP'ten yapılan ilgili açıklama şöyle:

"Diyarbakır, Van ve Mardin’de seçilmiş büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınarak, kayyum atanması halkın iradesinin fiilen gasp edilmeye çalışılmasıdır.

Üç kentimizin belediye başkanı da açık ara kazandıkları seçimin ardından, bir önceki kayyum döneminden kalan milyarlarca lira borca rağmen görevlerini layığıyla yerine getirmeye çalışan isimlerdir.

Türkiye İşçi Partisi olarak, seçilmiş belediye Eşbaşkanları Selçuk Mızraklı, Bedia Özgökçe Ertan ve Ahmet Türk’ün, partileri HDP’nin ve en temel haklardan biri olan seçme hakkı ellerinden alınmaya çalışılan yurttaşlarımızın yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz.

Tüm yurttaşlarımızı, Türk-Kürt kardeşliğine, özgürlüklere ve demokrasiye düşman Saray faşizmine karşı tek ses olmaya davet ediyoruz."

(HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar