Siyasi partilerden ev hapsine tepki: Ev hapisleri hukuk ihlalidir
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, partilerine dönük gözaltılara, tutuklamalara ve son zamanlarda verilen ev hapsine tepki amaçlı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) PM üyesi Mustafa Naci Topar, HDP Kadın Meclisleri üyesi Beser Çelik, Devrimci Parti üyesi Seher Beytaş, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Devrim Barış Yılmaz katıldı.
Toplantıda ilk olarak söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, son süreçte artan ev hapsi ve denetimli serbestlik uygulamasının insan hakları ve hukuk açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yoleri, "En basit olarak görülen ama insanları özgürlüklerinden mahrum eden imza zorunluluğu bile seyahat özgürlüğünü engelleyen bir uygulamaya yol açıyor" dedi. Ev hapsi kararının hukuki açıdan da sorunlu olduğuna işaret eden Yoleri, tutuklama bile gerektirmeyen 2911 sayılı yasaya muhalefetten ev hapsi kararları verildiğini hatırlattı. İnsanların barışçıl gösteriler nedeniyle 2911 sayılı yasaya muhalefet gerekçesiyle soruşturmaya uğratıldığını belirten Yoleri, "Kanun bile tutuklama gerektiren bir suç olmadığını söylemisen rağmen yoğun bir ev hapsi uygulaması ile karşı karşıyayız" dedi.
Ardından söz alan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı, son dönemde Boğaziçi protestolarında gözaltına alınanlara verilen ev hapsinin, demokratik muhalefete yönelik bir uygulama olduğunu söyledi.
'EV HAPSİ OLAĞANÜSTÜ BİR İNSANLIK HAKKI İHLALİDİR'
Avcı, "Bu, taleplerini hükümete duyurmak için açıklama yapan, anayasal haklarını kullanarak bir araya gelenlere dönük psikolojik bir savaş yöntemi ve aynı zamanda toplumu bastırmaya, sindirmeye yönelik bir uygulama. Ev hapsindeki arkadaşlarımızın yaşamları direkt etkileniyor. Yaşadıkları binalarda, iş yerlerinde sanki yasadışı bir iş yapmış gibi gösterilerek toplum nezdinde de tecrite tabii kılınmaya çalışılıyor. Özelikle ev hapsinde kalan arkadaşlarımızın işlerinden olduklarını, evlerinin kirasını dahi ödeyemekdiklerini, evde yalnız kalan yurttaşların bakkala dahi gidip ihtiyaçlarını karşılayamadıkları biliyoruz. Dolasıyla bu ev hapsi cezaevinde tutuklu olmaktan daha ağır bir uygulamaya dönmüş durumda. Kabul etmediğimiz bir cezadır. Evlerin F Tipi zindana dönüştürülmesi, vücudunuza kabul etmediğiniz bir cihazın takılması ve canları istediğinde evlerinize girebilmeleri olağanüstü bir insanlık hukuku ihlalidir" diye belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Devrim Barış Yılmaz, devletin üniverisitelere dönük kayyum atamalarını kabul etmediklerini belirterek, 9 öğrencinin tutuklu olmasına rağmen onları alanlarda mücadele içinde, yanlarında hissettiklerini söyledi. Barış Yılmaz, "9 tutuklu arkadaşımıza buradan selam yolluyorum. Ev hapsi vererek arkadaşlarımızı evlerine kapatmaya çalışıyorlar. Biz bu ev hapislerini kabul etmiyoruz. Biz direnişimize devam edeceğiz" diye konuştu.
ESP Parti Meclisi üyesi Musata Naci Topar, Parti eş başkanı Şahin Tümüklü'nün de şu an ev hapsinde olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
"AKP-MHP faşizmi yönetememe krizi büyüdükçe topluma saldırıyor. Bugün de yeni bir saldırı biçimi ev hapsiyle karşı karşıyayız. Nasıl ki zindanlarda devrimci mücadeleyi ördüysek, bugün de devrimci mücadelemizi büyüyerek sürdüreceğiz" dedi.
'MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'
HDP Kadın Meclisleri adına konuşan Beser Çelik ise ev hapsi ve il-ilçe yasakları uygulamasının kadınları hedef aldığına dikkat çeketi ve mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Devrimci Parti üyesi Seher Beytaş da ev hapsi verilen Devrimci Parti üyesi Elif Torun Öner'in 65 yaş üstü olduğununu, temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlandığını söyledi.
