Vefa: Aynı görüşe sahip mahpusları birbirinde uzaklaştırma çabası tehlikeli bir yöne eviriliyor

Vefa: Aynı görüşe sahip mahpusları birbirinde uzaklaştırma çabası tehlikeli bir yöne eviriliyor
İHD Urfa Şube Eş Başkanı Mustafa Vefa, amacın tutuklular arasındaki iletişimi keserek ihlallerin kamuoyuna duyurulmasını engellemek olduğunu söyledi.

Cezaevlerinde tutuklulara yönelik her geçen gün artan hak ihlallerini değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şube Eş Başkanı Mustafa Vefa, Türkiye genelinde insan hakları ihlali olduğunu ve bunun en sert halinin de cezaevlerinde yaşandığını ifade etti. Vefa, modern hukuka göre cezaevlerinin "ıslah etme yerleri" olarak tanımlandığını ancak Türkiye’de cezalandırma mekanlarına dönüştürüldüğünü söyledi.


‘CEZAEVLERİNDEKİ İHLALLERİ DUYURMAK ZOR, ENGELLENİYORLAR’


Mezopotamya Ajansı’ndan Emrullah Acar’ın haberine göre cezaevlerinde insan haklarına aykırı fiillerin son günlerde arttığına dikkat çeken Vefa, "Türkiye kocaman bir cezaevine dönüşmüş şekilde. Tutuklu sayısı hayli artı ve bu kişiler kötü uygulamalara maruz kalmaktadırlar. İhlallerin kolaylıkla yapılmasının nedeni ise cezaevlerinin toplumun dışına itilen mekanlar olmasıdır. Bir ihlal yaşandığı zaman bunu kamuoyuna duyurmak zor. Tutuklular ihlalin yapıldığı yerde ihlali duyurmak için ihlalin kaynağını aracı olarak kullanması gerekiyor. İhlali gerçekleştirenler tutukluların ihlali duyurmasına da engel koymakta" diye konuştu.


‘TOPLUMA KARŞI BİR YÜZÜNÜ GÖSTEREN İKTİDAR CEZAEVİNDEKİLERE PEK ÇOK YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR’


Tutukluların Türkiye İnfaz Hukuku'na göre birçok hakka sahip olduğunun altını çizen Vefa, bu haklarının keyfi olarak askıya alındığını belirtti. Tutukluların hak gasplarına karşı direniş gösterdiğini dile getiren Vefa, "İktidar topluma karşı sert uygulamalarının bir yüzünü gösterirken cezaevlerine karşı birçok yüzünü gösteriyor. Tutuklular buna karşı kolektif, bireysel haklarını talep etmekte. Bunu gerçekleştirirken açlık grevi gibi eylemler gerçekleştiriyorlar. Devlet mahpusun bu hakkını teslim edeceği yerde cezalandırma yerine gidiyor. Haklarını talep eden tutuklular disiplin cezalarıyla karşı karşıya kalıyor" ifadelerini kullandı.


‘PKK’DEN TUTUKLI BİRİNİN YANINA IŞİD’Lİ BİRİ YERLEŞTİRİLİYOR’


Siyasi tutukluları birbirlerinden uzaklaştırıldıklarını dile getiren Vefa, "Tutukluların örgütlü bir şekilde hak talep etmelerinin önünde geçilmek isteniyor. Tutukluların seslerini dışarıya duyurmaya çalışmasının önü kesilmek isteniyor. Son dönemde meydana gelen hak ihlallerinin boyutu göz önüne alındığı zaman tutukluları yıldırma, iradesizleştirme arayışı olduğu görülür. Aynı görüşe sahip mahpusların birbirinde uzaklaştırma çabası tehlikeli bir yöne eviriliyor. PKK’den tutuklu bir kişinin yanında DAİŞ’ten tutuklu biri yerleştiriliyor. Aynı koridorda olan tutuklular, telefon, hastane, aile görüşüne giderken aynı zamanda gidiyorlar ve birbiriyle karşılaşıyorlar. Urfa’da da bu sık sık oluyor. Farklı görüşten tutukluları bir biriyle karşılaştıklarında fiziki saldırıya da yelteniyor" diye konuştu.


‘CEZAEVLERİNDE MAHPUSLAR YALNIZLAŞTIRILIYOR’


Tutukluların yaşam hakkının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Vefa, "Buna derhal son verilmeli. Daha ciddi bir evreye taşınmadan sonlandırılmalı. Bu şekilde iradesizleştirmeye çalışmaktan vazgeçilmeli. Cezaevlerinde mahpusu yalnızlaştırma arayışları dünden bugüne sürekli vardı. Tutuklu yalnızlaştırılırsa ‘iradesizleşir’, cezaevleri yönetimlerinin çizdiği sınırlar çevresinde hareket eder diye düşünülüyor" ifadelerini kullandı. Vefa, politik görüşlerinden kaynaklı tutulan kişilerin odalarının arasına faklı görüşten kişilerin yerleştirilmesini "kemere" benzeterek, temel amacın tutukluları birbirinden haber almasının önüne geçmek olduğunu sözlerine ekledi.


HASTA TUTUKLULAR


Cezaevlerinde kötü koşullarda tutulan hasta, yaşlı ve engelli tutukluların durumuna da değinen Vefa, "Yürek yaralayıcı bir insanlık dramı yaşanıyor. Adli Tıp Kurumları (ATK) taraflı bir şekilde raporlar hazırlayarak binlerce tutuklunun hukuksuz yere cezaevinde tutulmasını sağlıyor. Bu insanlardan intikam alma anlayışıyla karşı karşıyayız. Emine Aydoğan Urfa’da 65 yaşında infazı ertelenmedi ve cezaevinde hayatını kaybetti. Onun gibi binlerce tutuklu var ve ATK kalabilir raporları vererek onları ölüme gönderiyor" diye konuştu.


BAĞIMSIZ HEYET TALEBİ


Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı insan hakları savunucularına seslenen Vefa, sözlerini şöyle tamamladı: "Tutukluların yaşamları büyük bir risk altında. Duyarlı herkes tutukluların durumu ile ilgilenmeli. Hasta tutukluların serbest bırakılması gerek. Ölmek üzere olan tutuklular son zamanlarını aileleriyle geçirsin. Herkes yaşamdan yana tepkisini ortaya koymalı. Tespitlerimiz cezaevlerinin yaşanabilir mekanlar olduğuna dair değil. Adalet Bakanı konuşmalarında ‘insanca bir yaşam’ diyor ancak cezaevleri bu sözlerden çok uzak. Bağımsız heyetler cezaevlerini incelesin. Bakanlık gelsin birlikte cezaevlerini inceleyelim."

Öne Çıkanlar