Solcu genç Fransız seçmenin ruh hali: Veba ile Kolera arasında tercih yapmak

Solcu genç Fransız seçmenin ruh hali: Veba ile Kolera arasında tercih yapmak
Mélenchon, geçtiğimiz Pazar günü yaptığı son konuşmada herhangi bir adaya destek vermedi ancak seçmenlerine 'Le Pen'e tek bir oy bile vermemeleri' çağrısında bulundu.

+GERÇEK - Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna katılma hakkı kazanamamış olsa da Jean-Luc Mélenchon'un gurur duyabileceği bir şey var: Şimdi zor bir seçim kararı verme noktasında olan genç Fransız seçmenlerin kalbini kazandı.

Bazı anketlerin gösterdiği gibi, 30 yaşın altındaki Fransız seçmenler solcu Mélenchon'u tüm rakiplerine tercih etti ve şu anda Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile aşırı sağcı rakip Marine Le Pen arasındaki 24 Nisan'da yapılacak ikinci tur seçimleri öncesinde tüm seçenekleri değerlendiriyorlar.

Mélenchon, geçtiğimiz Pazar günü yaptığı son konuşmada herhangi bir adaya destek vermedi ancak seçmenlerine "Le Pen'e tek bir oy bile vermemeleri" çağrısında bulundu. Bu haftanın başlarında, destekçilerinden üç seçenek arasında seçim yapmalarını isteyen bir sosyal medya anketi başlattı: Macron'a oy vermek, boş oy kullanmak veya evde kalmak. 

Politico Europe’un haberine göre, Mélenchon’ın genç destekçilerinin çoğu hangi seçeneğe tıklayacaklarına karar vermekte zorlanıyor. Bu, gelecek hafta yapmak zorunda kalacakları seçimin bir ön tadımı. 

İlk turda oyunu Mélenchon'a veren, ancak ikinci turda gönülsüzce Macron'a oy verecek olan 19 yaşındaki sosyal bilimler öğrencisi Maha, "Bu, veba ile kolera arasında seçim yapmak gibi" dedi.

Maha, "70 yaşındaki Mélenchon, örneğin TikTok ve Instagram'daki videolarla genç seçmenleri hedef almada Macron'dan daha başarılı oldu" diye konuştu. 1970'lerden beri aşırı sol öğrenci hareketlerinin kalesi olan Tolbiac'ta Mélenchon'un seçmenlerini bulmak kolay ve hepsi aynı ikilemle karşı karşıya.

Bazıları için Macron'a oy vermek çok zor. Ya boş oy kullanacaklar ya da evde kalacaklar. Çevre konusundaki önerileri nedeniyle Mélenchon'a oy veren 19 yaşındaki Enzo, "İlk seçimimde inancıma aykırı bir karar vermek istemiyorum. Ben sandıktan uzak duracağım. Oyumu aşırı sağa veya Macron'a vermeyi reddediyorum. Memnuniyetsizliğimi duyurmanın tek yolu bu" diye konuştu.

Bu meydan okuma ruhu Perşembe günü, hem Macron'a hem de Le Pen'e karşı çıkan sol kanat öğrencilerin Sorbonne ve Sciences Po Paris üniversite binaları işgal ettiği zaman açıkça ortaya konuldu.

Çekimserlik tüm yaş grupları arasında en çok Fransız gençleri arasında yüksek. Bu seçimin ilk turunda yüzde 40'tan fazlaydı. Ancak Mélenchon, gençleri oy kullanmaya ikna etmede adaylar arasında en başarılı politikacı olduğunu kanıtladı. Anketler, 18 ila 24 yaş arasındaki seçmenlerin yüzde 36'sının Mélenchon'a oy verdiğini  gösteriyor. Macron'u tercih eden yaşlı seçmenler arasında Melenchon destekçisi yok gibi.

Üçüncü adaylığında Mélenchon, hem düşük gelirli ailelerden hem de eğitimli seçmenlerden oy aldı. Le Pen ve Macron her kategoride ondan daha iyi performans gösterse de.

Mélenchon Paris'in kuzeyindeki işçi sınıfı ağırlıklı ve çok kültürlü bir banliyö olan Seine-Saint-Denis’de, oyların neredeyse yüzde 50'sini aldı. Banliyönün en bilinen bölgesi olan Saint-Denis'te ise oyların yüzde 60'ından fazlasını kazandı.

Saint-Denis'ten 22 yaşındaki Mélenchon’ın "France Unbowed" aktivisti Landry Ngang "Bu büyük bir sinyal. Bizi işçi sınıfının savunucuları olarak tanıdılar. Macron'un projesi 20. yüzyıldan kalma. Neoliberalizm gençlere hitap etmiyor. Onlara kurtuluşun, çevreyi koruma ve zenginliğin yeniden dağıtılmasından geçtiğine ilişkin projemizi anlattık. Gençler, Emmanuel Macron'un umduğu gibi milyoner olmakla değil, bu meselelerle ilgileniyor" dedi.

En genç aday olmasına ve geleneksel partilerden uzaklaşmasına rağmen Macron, özellikle işçi sınıfı mahallelerinde genç seçmenlerin desteğini almayı başaramadı.

France Unbowed eylemcisi Nyang, önümüzdeki hafta sandık başına gideceğini ve Le Pen'e oy vermeyeceğini söyledi, ancak Macron'a oy verip vermeyeceğini açıklamayı reddetti.

Mélenchon'a oy verenlerin yaklaşık yüzde 41'inin Macron'a oy vermesi bekleniyor. Opinionway tarafından yapılan bir ankete göre, yüzde 35’i evde kalabilir veya boş oy kullanırken geri kalan yüzde 24'ü Le Pen'e oy verebilir.

İki politikacının siyasi yelpazenin zıt uçlarından geldiği ve göç ve çevre konusunda zıt duruşları olduğu düşünülürse, bu garip görünebilir. Ancak artık Fransız hukukunun AB hukukuna tabi olmasını istemediklerini söylüyor ve hem NATO'ya hem de AB'ye karşı derin bir güvensizlik hissi duyuyorlar.

On yıldan fazla bir süre önce kendi yeni düzen karşıtı hareketini kuran eski bir sosyalist olan Mélenchon, Fransa'ya yönelik programının mevcut AB kurallarıyla uyumsuz olduğunu söyledi. Brüksel ile "yüzleşmeye" ve gerektiğinde AB kurallarına "uymamaya" hazır olduğunu açıklamıştı.

Ancak Avrupa entegrasyonu konusundaki radikal tutumu ortalama olarak Fransa'nın genç seçmenlerini korkutmadı.

Nyang, "İşçi sınıfı mahallelerinden hiçbir genç seçmen bana Avrupa Birliği hakkında soru sormadı. Avrupa'da seyahat etmeyen, Erasmus programlarına katılmayan ve katılmayacak olan gençlerin büyük bir kısmı için AB kesinlikle elle tutulur bir şey değil" dedi.

Bolivya kökenli 30 yaşındaki seçmen Tupak, ilk turda oy vermiş olmasına rağmen Mélenchon'un AB ve dış politika konusundaki bazı önerilerine katılmadığını söyledi.

24 Nisan'a gelindiğinde Tupak, tereddütlerine ve arkadaşlarının biraz alay etmesine rağmen Macron'a oy vereceğini söyledi: "Fikirlerime aykırı ama başka seçeneğim yok."

Öne Çıkanlar