Suada’ya cami isteyen ineği kesmeye kalkan eski CHP’li

Suada’ya cami isteyen ineği kesmeye kalkan eski CHP’li
AKP’lilerin bile belki ilk anda aklına gelmediği ‘parlak’ fikriyle rol kapmaya çalışan bu isim aslında kamuoyunun yakından tanıdığı biri.

Şafak YILMAZOĞLU

Kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılan Suada’ya cami yapılmasını isteyen kişi kim çıktı dersiniz; Hüseyin Avni Sipahi. AKP’lilerin bile belki ilk anda aklına gelmediği ‘parlak’ fikriyle rol kapmaya çalışan bu isim aslında kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. 17-25 Aralık sürecine CHP’nin isminin bulaşmasına neden olan CHP’li, daha doğrusu eski bir CHP’li yönetici.

Her olayda ön almaya çalıştığı dikkat çeken ve AKP’lilerden de AKP’li olan Hüseyin Avni Sipahi’yi Hollanda ile yaşanan diplomatik krizden de hatırlarsınız. Hani şu Hollanda ineğini keseceğini söyleyen ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Meclis üyesi ve Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı’ olarak yazılan isim.

Hadi en başına dönelim ve bu Hüseyin Avni Sipahi kimmiş ya da CHP neden bu isimden kurtulamıyorun hikayesine bakalım. Aslında bir ANAP’lıdır Hüseyin Avni Sipahi. Onu partiye getiren isim ise Gürsel Tekin olmuştur. Tekin’in davetiyle 2009 yılında CHP’den Çekmeköy belediye başkanı oldu. Aslında 2014 seçimlerinde de adı belediye başkanlığı için geçiyordu. Ama ‘küçük’ bir sorun çıkmıştı. Kapatılan 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınmıştı Sipahi. 

17 ARALIK'TA GÖZALTINA ALINDI

Hem de halen ABD’de tutuklu olan Reza Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın da aralarında yer aldığı 14 kişi ile birlikte 17 Aralık 2013 günü gözaltına alındı. Sonradan ortaya çıkan ses kayıtlarına göre Muammer Güler gözaltı işlemleri sürerken oğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde Hüseyin Avni Sipahi’yi soruyordu.

Sipahi dört gün sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı. Mustafa Sarıgül’ün ‘adamı’ olarak tanınıyordu ve Sarıgül’ün tüm ısrarlarına karşın artık belediye başkan adayı olamayacaktı. O da kendisine yine Mustafa Sarıgül’e yakınlığıyla bilinen Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın listesinde belediye meclis üyesi adayı olarak kendisine yer buldu. 

2014 Mart’ında yapılan yerel seçimler sonrası Beşiktaş’ta Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın vekili olarak görev aldı.
Sipahi’nin gözaltına alınmasına neden olan 17 Aralık operasyonunun ayaklarından ‘TOKİ Dosyası’ için 2 Mayis 2014’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildi. Başsavcılık, kararına delil yetersizliğini gerekçe göstermişti. Ancak kamuoyu Sipahi’yi "CHP’nin 17 Aralık’taki ismi" olarak tanıyordu artık. Adı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna karışan dört eski bakanla ilgili kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’ndaki CHP’li üyeler Kılıçdaroğlu’na ‘takipsizlik kararını kabul etmiyoruz. Dosyalarda örgüt lideri olarak ismi geçen Sipahi CHP’den uzaklaştırılmalı’ mesajını gönderdi. 

TBMM Soruşturma Komisyonu’nun uzmanlarınca hazırlanan ‘tetkikat’ raporunda 17 Aralık soruşturma dosyasına atıfla Sipahi için "… Hüseyin Avni Sipahi (Çekmeköy Eski Belediye Başkanı) liderliğindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda odaklanan suç örgütü" tanımlaması yapılıyordu.

ZORLA İSTİFA ETTİRİLDİ

Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimi Sipahi’yi partiden uzaklaştırmak için düğmeye bastı. ‘Ya istifa et ya da ihraç edileceksin’ mesajını alan Sipahi’nin 5 Ocak 2015’te CHP’den istifa ettiği basına yansıdı. Ama ne hikmetse aynı gün içinde Beşiktaş Belediyesinde oy birliği ile encümen üyesi seçildi. Hem de Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın tek aday olarak gösterdiği isim olarak. Üç üyesi bulunan belediye encümenlerinden Mustafa Kantar istifa etmişti. Ve Sipahi 29 meclis üyesinin 28’inin oyunu almıştı. O gün bu seçim ve oylama Beşiktaş Belediyesi ve Sarıgül’ün genel merkeze karşı ‘meydan okuma’sı olarak yorumlanmıştı.

Artık bağımsız belediye meclis üyesiydi Sipahi ama perde arkasında Hazinedar’la birlikte belediyeyi yönettiği konuşuluyordu. Yani ‘belediye başkan yardımcılığını’ fiili olarak yürütüyordu. Nitekim o günden beri çıkan tüm haberlerde Sipahi için İBB bağımsız üyesi ve Beşiktaş belediye başkan yardımcısı yazılmasına rağmen bu ibare tarafların hiçbiri tarafından tekzip edilmedi. Ama belediyenin resmi internet sitesinde de görünmedi.

Efendim gelelim, bu hikayenin son günlerine.
Artık CHP’li olmayan ve CHP’li belediye başkanı ile birlikte Beşiktaş’ı yönetmeye devam eden Sipahi’nin AKP’lilerden daha AKP’li çıkmasının ilk örneği Suada değil aslında. Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz esnasında da Sipahi’den dahiyane bir fikir çıkmıştı: Hollanda ineklerinden birini protesto için kesecekti.
Neyse ki sonradan ineği kesmekten vazgeçti. 

Önceki gün de Galatasaray’dan intikam için yıkıldığı herkesçe bilinen Suada için dahiyane bir öneride bulundu:
"Suada’yı, ülkemize darbe girişiminde bulunan FETÖ mensubu olan üyelerini ve örgüt üyeliği suçundan ihraç edemeyecek kadar omurgasız olan bir kulüp yönetimine haksız olarak tahsisini devam ettirmek yerine, 15 Temmuz’da şehitler veren ve darbecilere karşı dimdik ayakta duran milletimize tahsis edelim. Gelin bütün dünyanın gözü olan, İstanbul’umuzun incisi Boğaz’a bir mabet inşa edelim."

Öyle ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bile bu durumda bir açıklama yapmak zorunda kaldı:
"Bağımsız Meclis üyemiz gündem dışı bir konuşma yapmıştır. Galatasaray adasına cami yapılması gündemimizde olmadığı gibi bir çalışma içinde de değiliz."

Artık kulaklara kar suyu kaçırıldı. Hem de CHP’nin bir türlü kurtulamadığı bir isim tarafından. 
 

Öne Çıkanlar