Şule Çet davasında bilirkişi tespiti: Sanıkların anlattığı gibi değil

Şule Çet davasında bilirkişi tespiti: Sanıkların anlattığı gibi değil
Şule Çet davasında dinlenen bilirkişi Prof. Dr. Çağlar Özbek, sanıkların anlatımlarıyla bulguların örtüşmediğini söyledi.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- Ankara’da bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen üniversite öğrencisi Şule Çet davasının 4. duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ile avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda kişi takip etti. Duruşma salonunun önü polis bariyeri ile kapatılırken, çok sayıda kişi de yer olmadığı gerekçesiyle salona giremedi. 

Duruşmada ilk olarak Şule Çet’in ev arkadaşı Lila T. tanık olarak dinlendi. Çet ile arasında geçen mesajları silmediğini söyleyen Lila T, "Çağatay bazen bana asılıyor dedi. Gidip görüşeyim paramı da alayım dedi. Alacağı vardı. Yeni bir iş görüşmesi yapacağım dedi" diye konuştu. Lila T, sanık avukatlarının iddiasının aksine mesajları silmediğini söyledi. 
Ardından olay yeri canlandırması raporunu hazırlan Prof. Dr. Çağlar Özbek dinlendi. Özbek, hazırladığı raporu ekrandan göstermek istedi ancak mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Bunun üzerine Özbek, raporu fotoğraflara anlattı.

SEHPADA AYAK İZİ, PENCEREDE PARMAK İZİ YOK

Tüm bilimsel bulgularla mantıksal bir olay yeri canlandırması yaptıklarını söyleyen Özbek, şöyle devam etti: 

"Camla sehpa arasındaki mesafe ölçülmüş hareketli bir sehpa. Yandan bakıp aradaki mesafeyi ölçtük ve bu araya bir kişinin girip giremeyeceğini değerlendirdik. Şule Çet'in pencereden atlaması için pencereye dayanması ya da sehpa üzerine çıkması lazım. Ama olay yeri incelemede ne pencerede parmak izi ne de sehpanın üzerine çıktığına dair bir bulgu var. Bir kişi kendisini atmak isterse denge bir tarafa doğru bozulduğu zaman saniyeler içerisinde bir düşme gerçekleşecektir. Sanık asılı gördüğünü söylüyor Şule Çet'i. Dolayısıyla sanığın odaya girip Şule'yi kurtarma durumunun olma ihtimali az. Sanık Şule atlamasın diye müdahale etmek için bir çaba içerisinde olsaydı sehpanın üzerindeki cisimler düşerdi. Olay yerinde çekilen fotoğraflar bunu göstermiyor. Eğer olay böyle değilse olay yeri incelemeden önce olay yerinin düzenlendiğini gösteriyor."
Sanığın anlatımına göre Şule’nin düşüş şeklinin serbest düşme olduğunu ve bu durumda Şule’nin kıyafetlerinin paraşüt etkisi yaratması gerektiğini söyleyen Prof. Özbek, ancak böyle durum olmadığını ifade etti. 

'ŞULE DÜŞTÜĞÜNDE YARI ÇIPLAKTI'

Özbek, şöyle devam etti: "Binadan 4 metre ileriye düşmesi mümkün değil. Kişinin binadan uzaklaşması için bir kuvvetin olması gerekir. Aşağıda da olayın akışıyla örtüşmeyen bir takım şeyler var. Olay yerinde ayakkabılar var. Şule Çet düştüğü sırada ayakkabı ayağında değil. Ya düşme anında atılmış ya da daha önce atılmış.

"Çet’in kazağı kıvrılmış. Düşme anında bu kırılmanın olma olasılığı yok. Elbise dar. Otopside çıkarırken dahi kolay çıkaramıyorlar. Şule Çet atıldığında yarı çıplak olduğunu gösteriyor. Bu cinsel saldırı bileşeni olabilir. Olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığı görülmekte."

Çağatay Aksu,  sosyal medya yüzünden tutuklandıklarını belirterek, "Bir gecede 11 milyon mesaj atıldı" dedi. Aksu, "Şule’nin sırlar dünyası vardı, bunu kimseyle paylaşmıyordu. Raporla tespit edilmesine gerek yok" ifadesini kullanırken, "Ben beraat alacağım" dedi ve tahliyesini istedi. 

Bu sırada Çet’in babası "Cezaevinden çıkıp başka kişilerin kızlarını da mı bu hale getireceksin. Bunun hesabını vereceksiniz" diye tepki gösterdi.

SANIK AVUKATI KAPALI DURUŞMA İSTEDİ

Duruşmada yine davaya yönelik kamuoyu ilgisi gündem oldu. Sanık avukatı Levent Ökmen, "Stadyum gibi duruşma yapıyoruz" dedi, kapalı duruşma istedi.

Sanık avukatlarının dudak okuma uzmanı istendiği ancak asansörün önündeki konuşmaların sanıklara sorulmadığını söylemesi üzerine mahkeme heyeti başkanı itiraz etti ve önceki duruşmalarda sorduğunu söyledi. Söz konusu konuşmayı yeniden anlatan Berk Akand, "Ne yaptın bir şey mi yaptın, nasıl oldu nasıl atladı diye bunları sordum çünkü intihar etti diyor" dedi. Çağatay Aksu da ‘Berk bana nasıl tutamazsın dedi, ben de parmağım koptu nasıl tutayım dedim" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti başkanı, avukatlara konuşmaları kısa tutmaları yönünde sürekli baskı yaptı. Çet ailesinin avukatı konuşurken hakimin müdahale etmesi üzerine izleyiciler alkışlarla protesto etti. 

Çet ailesinin avukatları, Berk Akand’ın bir sosyal medya paylaşımını dosyaya delil olarak sundu. Söz konusu paylaşım, "Crush fetish (ezme fetişi) olarak tanımlanan topuklu ayakkabılarla tavşan ezmeye dair. 

Mahkeme heyeti, alınan DNA örneklerinin Adli Tıp’a gönderilerek yeniden incelenmesine, Çağatay Aksu’nun telefonunun yeniden incelenmesine ve olay gecesine ilişkin mesajların yeniden Emniyet’ten istenmesine karar verdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 20 Kasım’a erteledi. 

Duruşmanın bitiminde sanıkların aileleri ile izleyiciler arasında yine gerginlik çıktı. Salon hızla boşaltılırken, kadınlar adliyeden "Şule Çet için adalet istiyoruz" sloganıyla ayrıldı. 



Öne Çıkanlar