Tahincioğlu: 'Beyaz Torosların' hedefi bu kez kadınlar

Tahincioğlu: 'Beyaz Torosların' hedefi bu kez kadınlar
'Ne kaçırılıp alıkonulan bu isimler, ne kaçırılıp arabada darp ve tehdit edilen 300’ü aşkın isimle ilgili soruşturmalarda tek bir sonuç çıkmadı.'

T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu, 90'larda beyaz toroslarla kaçırılıp işkence edilen ve kaybedilen insanların bugün yeni araçlar ve siyah transporterlarla yapıldığını hatırlatarak "90’larda kaybedilen insanların hesabı hâlâ verilmedi. O dönem beyaz Toroslar kullanılıyordu bu işlerde, şimdi beyaz yeni araçlar ve siyah transporterlar. Ve bütün bunlara bıyık altından gülenler de bilmeli ki bu insanlık dışı yöntemlerin bugüne kadar bunları yapanlara bile zerre faydası olmadı. İşkenceciyi koruyanların da işkencecilerden farkı yok." dedi.

Tahincioğlu'nun T24'te "Beyaz Torosların" hedefi bu kez kadınlar" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

 

...

Ama elbette çıkartılmayacak.

Çünkü burası bol sloganın atıldığı, mikrofon başına gelen herkesin hukuk devletinden söz ederken bile olan biten hukuksuzlukları bildiği, hoş gördüğü, yol verdiği bir ülke.

2019’da, ailelerinin yanından kaçırılarak siyah transportera bindirilen ve 150 gün boyunca kendilerinden haber alınamayan Salim Zeybek, Özgür Kaya, Yasin Ugan ve Erkan Irmak, aniden Ankara Emniyeti’nde ortaya çıktılar misal.

Aynı dönemde ortadan kaybolan Mustafa Türkmen ve Gökhan Yılmaz ise kısa süre sonra ortaya çıktılar. Onlar da emniyetteydi!

Geçen yıl Aralık ayında kaçırılan Hüseyin Galip Küçüközyiğit de mucizevi biçimde geçtiğimiz günlerde cezaevinden ses verdi. 9,5 aydır ortalıkta yoktu. Ne hikmetse bu süreçte gözaltına alınmış, sorgulanmış, tutuklanmış ama kimseye haber verilmemişti.

Yusuf Bilge Tunç ise halen kayıp.

Bu isimlerin ortak özelliği ise KHK ile kamudan ihraç edilmeleri, Gülen cemaatiyle bağlantılı olduklarının iddia edilmesi ve ihraç edilmeden önce kritik görevler yürütmüş olmaları.

*

Bu isimlerden çok azı nerede olduğuna dair açıklama yaptı. Birkaçı ağır işkencelerden geçirildiğini söyledi ama detay vermedi.

Ayten Öztürk hariç.

Aylar boyunca alıkonulan isimler arasında detaylı anlatımda bulunan tek isim, bu isimlerden farklı olarak sol örgüt üyeliği suçundan yargılanan Ayten Öztürk’tü.

Öztürk, yargı önüne çıkartılmadan ve kimseye haber verilmeden tutulduğu mekanı da ayrıntılı tarif ederek 6 ay boyunca yapılan işkenceleri detaylarıyla anlattı.

Ama hayır, bu da yetmedi.

*

Ne kaçırılıp alıkonulan bu isimler, ne kaçırılıp arabada darp ve tehdit edilen 300’ü aşkın isimle ilgili soruşturmalarda tek bir sonuç çıkmadı.

Niye çıksın değil mi, bunlar vatan millet meselesi…

Ama bilinmeli ki bu hukuksuzluktan, bu zulümden adalet çıkmaz.

Ne "terörle mücadele" başlığı, ne "darbecilerden hesap soruyoruz" sloganı bütün bu hukuksuzlukları aklamaz.

*

90’larda kaybedilen insanların hesabı hâlâ verilmedi.

O dönem beyaz Toroslar kullanılıyordu bu işlerde, şimdi beyaz yeni araçlar ve siyah transporterlar.

Ve bütün bunlara bıyık altından gülenler de bilmeli ki bu insanlık dışı yöntemlerin bugüne kadar bunları yapanlara bile zerre faydası olmadı.

İşkenceciyi koruyanların da işkencecilerden farkı yok.

"Eller serbest" talimatı verenlerin de…

Ve bir kez o sınır aşıldığında, oradan geriye dönmeleri mümkün değil suçluların.

O nedenle ya hesap vermeleri sağlanır ya da bugün ya da yarın istisnasız hepimiz, hep birlikte bütün bunlara maruz kalmaya devam ederiz.

Öne Çıkanlar