AKP'liler arasında 'İstanbul Sözleşmesi' tartışması: Bu gidiş nereye?

AKP'liler arasında 'İstanbul Sözleşmesi' tartışması: Bu gidiş nereye?
TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda tartışma yaşandı.

TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda bu kez Anadolu’dan Yeryüzüne Sivil Toplum Kuruluşları Vakfı’nın (AYSİT) AKP’li Başkanı Serpil Balat ile AKP’li üyeler arasında tartışma yaşandı.

TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda önceki hafta STK’lerin temsilcilerinin dinlenmesi sırasında AYSİT’in AKP’li Başkanı Serpil Balat ile AKP’li üyeler arasında yaşanan ve Meclis tutanaklarına geçen tartışma, Balat’ın, Türkiye’nin tek taraflı çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ni savunmasıyla başladı.

Selda Güneysu'nun Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, sözleşmenin kadınlara yönelik şiddetle mücadelede önemli bir kararlılık göstergesi olduğuna dikkat çeken Balat, AKP’ye şu tepkiyi gösterdi:

"Bugüne kadar öldürülmüş binlerce kadına vefa, şiddet gören kadınlara bir teminattı. Feshedilmiş olmasının şaşkınlığını yaşıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih sürecini yaşayarak siyasi mühendislik nasıl yapılır, onu da tecrübe etmiş olduk. Bazı siyasiler algı operasyonu konusunda uzman olan bazı akademisyenlerle işbirliği yaparak süreci başlattılar. Oluşturulan ekip, STK, il il dolaşarak İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi yıktığını anlattılar. Bazı milletvekilleri ve parti başkanlarıyla görüşerek destek toplamışlardır. ‘Fe Eyne Tezhebün’ diyoruz, bu gidişat nereye? İstanbul Sözleşmesi kaldırılsa da kadına yönelik şiddetle ilgili kazanımlardan geri adım atılmamasını talep ediyoruz."

Balat’ın bu sözleri üzerine AKP’li Çiğdem Erdoğan Atabek söz alarak, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan hükümetin de AKP hükümeti olduğunu söyledi. Atabek’in, Balat’a yönelik kullandığı şu ifadeler dikkat çekti:

"6284’ü hayata geçiren de AKP, kadınlara yönelik sıfır tolerans ilkesiyle politika üreten yine AKP. Biz, İstanbul Sözleşmesi’ni kendi iç hukukumuza dercettik 6284’le. Bizim kadın haklarında geriye gitmemiz mümkün değildir, şiddetle mücadele hususunda da geriye gitmemiz mümkün değildir. Bu anlamda özellikle ‘Bu gidişat nereye gidiyor’ diyen arkadaş dönsün, bir baksın lütfen, kadın haklarında neredeydik nerelere geldik."

Balat, bu kez de "Gelecek için söylüyorum" diyerek şöyle devam etti:

"Çiğdem vekilimiz ‘Nereden nereye geldiğimize bir baksın’ dedi ya. Nereden nereye geldiğimizi benden daha iyi hiç kimse bilemez. İstanbul Barosu bana 18 sene başörtülü olduğum için avukatlık ruhsatını vermedi, yani biz kamudaki şiddeti en derinden yaşayan kimseleriz. Ben bir AK Parti seçmeniyim hatta ‘yandaş’ denebilecek kadar AK Partili biri olarak konuşuyorum. 2023 seçimlerini çok önemsediğim için burada bu eleştiriyi size getiriyorum ama görüyorum ki siz bizlerden daha öfkelisiniz yani öfke bize düşer, sakinlik size düşer. Vekillerimizi çok tepkisel buldum, bizi çağırdınız ama ‘Onu konuşamazsınız’ diyorsanız, ‘Bunu konuşamazsınız’ diyorsunuz.

"GÖZÜNÜZDE NE OLDUM?"

Balat’ın, AKP’li komisyon başkanı Öznur Çalık’ın "konuşamasınız gibi bir söz söylenmediğini" belirtmesi üzerine "Bir AK Parti seçmeni olarak İstanbul Sözleşmesi’ni eleştirdim diye sizin gözünüzde ne olmuş oldum, merak ediyorum, o kadar tepkisel. Hizaya çekildiğimiz intibası oluştu bende. Hacı Ahmet Bey’in konuşmamı eleştirmesi... Yani orada bile bir şiddet hissettim. Bir de aynı camianın kadınıyım; beni çok rahat orada ezdi. Yani hem de bir ilahiyat hocası" ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Öne Çıkanlar