Tehdit edilen Antep Barosu Başkanı: Emniyet amirleri provokasyon için ellerinden geleni yapıyor

ARTI GERÇEK-Baroların yapısı ve seçim sisteminde yapılmak istenilen düzenlemeye karşı 60’a yakın baronun "Savunma Yürüyor" sloganıyla Türkiye'nin dört bir yanından başlatılan yürüyüş, bugün 5’inci gününde. Dün Ankara’ya ulaşan baro başkanları ve yüzlerce avukat kent girişinde durdurulmuş, saldırıya uğrayan hukukçular darp edilmişti.

Kafasına kaskla vurulan ve darp edilen hukukçulardan olan Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, dün ve bugün yapılan saldırıları, yürüyüşlerindeki son durumu ve güvenlik güçlerinin tutumunu Artı TV’nin sabah programı Gün Başlıyor’da Nazım Alpman’a değerlendirdi.

Başkentin ortasında bir hukuksuzluk yaşandığını dile getiren Şarklı, bir muhatap da bulamadıklarını belirtti.

Ankara’da tamamladıkları yürüyüşün engellenen son programını anlatan Şarklı, "Biz buraya 50 baro başkanıyla birlikte yurdun dört bir yanından yürüyen baro başkanlarıyız. İlk planda amacımız şehrin girişinden sembolik olarak bir 150 metre yürüyüp giriş yapmaktı, arkasından da toplu halde Anıtkabir ziyareti, arkasından da Meclis’i ziyaret edecektik. Ama dünden bu yana Ankara Emniyeti, şu anda da, üçlü bariyer, çevik kuvvet aracıyla aslında fiilen gözaltı durumu yaşatıyorlar. Tuvalet ihtiyacını bile bugün Büyükşehir Belediyesi (Ankara) seyyar tuvalet koymuş, onu bile zorlukla çıkardılar. Belediye çadır koyacaktı emniyet izin vermedi. Böyle bir hukuksuzluk var, keyfilik var" dedi.

‘EMNİYET AMİRLERİ PROVOKASYON İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYOR’

"Polis amiri buradaki polis arkadaşlarla baro başkanlarını karşı karşıya getirmeye çalışan bir yapı var" diyen Antep Barosu Başkanı, "Özellikle buradaki emniyet amirleri çok sıkıntılı tipler. Provokasyon için ellerinden geleni yapıyorlar. Burada bulunan 40 tane baro başkanı o kadar rahatsız etmişler ki onları, provokasyon yaratmak terörize etmek için Ankara Emniyeti’ndeki bu sorunlu amirler ellerinden geleni dünden bu yana yaptılar" diye belirtti.

‘POLİS BENİ TEHDİT ETTİ’

Dün kendisine yapılan saldırıyı anlatan ve tehdit edildiğini belirten Şarklı, şunları söyledi:

"Dün de böyle bir olay neticesinde burnuma çevik kuvvetin kalkanı veya yumruk mu tam hatırlamıyorum bir darbe aldım. Sonrasında da bir sivil polis memuru tarafından parmakla kafa sallanarak tehdit edildim.

Şunu soruyorum; bizim ödediğimiz vergilerle, vatandaşın ödediği vergilerle maaş alan devletin memuru daha önceden nasıl bir husumetli olabilir de beni gördüğü gün kafa sallayabilir, parmak sallayabilir, tehdit edilebilir. Anlaşılabilir bir durum değil."

‘BU İŞKENCE, FİİLİ GÖZALTI’

"Yani ben İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum. Bu derslerin, kitapların hiçbiri burada yok. Etrafımız barikatla, otobüslerle çevrilmiş, kimse bizi görmesin diye. Ve tahminen 1000 tane çevik kuvvet polisi var. Her giriş çıkışımızda, tuvalet ihtiyacımızı giderdiğimiz 3 defa kimlik soruyor. Bu işkence, eziyet. Bu fiili gözaltı. 50 tane baro başkanını Ankara’ya sokmamak, Ankara’da 150 metre yürümesine engel olmak isteniyor."

Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı
‘İÇİŞLERİ BAKANI SUÇ İŞLİYOR, EMRİ UYGULAYAN DA SUÇ İŞLİYOR’

İçişleri Bakanının suç işlediğini belirten Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, "Bu emri veren suç işliyor, bu talimatı uygulayan suç işliyor. Bununla ilgili biz Gaziantep Barosu olarak bugün yönetimdeki arkadaşlar suç duyurusunda bulunacaklar. İçişleri Bakanı suç işliyor" dedi.

‘BİZZAT EMNİYET AMİRLERİ YAPIYOR’

"Bizim derdimiz burada ne olay çıkarmak…Buradaki polis memurlarına da yazık. Saatlerden beri bu adamlar güneşin altında bizle birlikte bekliyorlar. Dün yağmuru birlikte yedik. Bu çocuklarla bizim alıp veremediğimiz yok" diye belirten Baro Başkanı, "Ama bu çocuklara öyle bir talimat verilmiş ki düşman gibi. Biz düşman değiliz, ben Antep’ten çıktım. Osmaniye’den. Oradaki emniyet teşkilatının hepsine teşekkür edip çıktım. Ankara’da bambaşka bir hukuk uygulanıyor. Keyfilik, takdirlik, ellerinden geldiğince olay çıkarmaya yönelik provokasyon. Bakın bunu bizzat emniyetin yetkili amirleri yapıyor. Şu anda da güneşin altındayız" ifadelerini kullandı.

‘EMNİYET ŞANTİYEDEKİ İŞÇİLERİ BİZE KARŞI KIŞKIRTTI, UTANÇ VERİCİ’

Şarklı, inşaat işçilerinin kendilerine karşı kışkırtıldığını kaydederek şunları söyledi:

"Dün şantiyede çalışan inşaat işçilerini baro başkanlarının üzerine kışkırttılar. Meslektaşlarımızın üzerine… Bakın emniyet yapıyor bunu. Organize bir şekilde suç işleniyor, çok yazık. Ülkemiz adına utanç verici."

‘YARIN BU KANUNSUZ TALİMATI UYGULAYANLAR YARGILANDIĞINDA ONLARI AVUKATLAR SAVUNACAK’

Baro Başkanı Şarklı, ‘FETÖ’ operasyonları kapsamında yargılanan hakim, savcı ve polisleri hatırlatarak "Savunma görevi kutsal. Yıllar önce FETÖ dosyalarını hatırlayın. Ergenekon, Balyoz dosyalarında sahte delil üretenler, terör örgütü üyeliğinden yargılanan hakimi, savcısı, emniyet müdürü, polis teşkilatı… Hepsine ben avukatı olarak dosyalarına gittim ama utançla geldiler yanıma.

Yarın öbür gün bu kanunsuz talimatı da uygulayanlar yargılandığı zaman, yine avukat olarak bunları biz savunacağız. Çünkü savunma hakkının kutsallığına inanıyoruz."

‘BİR BARO BAŞKANINA PARMAK SALLAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL’

"Ama şuradaki bu muamele; bir baro başkanına, bir avukata parmak sallamak, tehdit etmek, hakaret etmek kimsenin hakkı ve haddi değil. Emir ve talimat ne olursa olsun. Bunların hepsi suç, bunların hepsini bir kenara yazıyoruz. O dönemin emniyet müdürlerinden, polis memurlarından, hakim, savcılarından, Zekeriya Öz’lerinden kim kaldı? Bunu düşünsünler sadece. Bizim kimseyle bir derdimiz yok."

‘TÜRKİYE’NİN ASIL SORUNU ÇOKLU BARO DEĞİL, İŞSİZLİK, YOKSULLUK…’

Şarklı, pandemi sürecinde avukatların içinde olduğu ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek "Sadece pandemi sürecinde 136 bin avukatın yaşadığı ekonomik sıkıntıları dile getirdik, çoklu baro projesi gibi suni gündemlerle asıl Türkiye’nin işsizlik, yoksulluk, pandemi sürecinde istihdamın azalması" dedi.

‘BAROLARIN SEÇİM SİSTEMİNİ DEMOKRATİK BULMAYANLAR, MECLİS’TE YÜZDE 10 BARAJ SİSTEMİNİ UYGULUYOR’

"Önümüzde ciddi problemler, yıllardır sürüp bitmeyen davalar dururken, tutup da baroların seçim sistemine, demokratik değil mi? Bunu söyleyenler Meclis’te yüzde 10 seçim barajını tutan bir zihniyet. Demokrasiden bahsediliyor, seçim sistemi meşru değil, demokratik değil diyenler, aynı demokrasi karşıtlığını, tahammülsüzlüğünü Meclis’te çok rahat uygulayabiliyor, dönüp bana demokrasi dersi vermeye çalışıyor. Şu yaman çelişkiyi sadece kamuoyunun takdirine bırakmak istiyorum. Yazık ama yazık…"

‘KAMUOYUNUN DESTEĞİ YANIMIZDA, ÇÜNKÜ HAKLIYIZ’

Antep Barosu Başkanı Şarklı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kamuoyunun, avukat arkadaşlarımızın desteğini her zaman yanımızda hissettik. Dünden bu yana bütün partili arkadaşların hepsi aradı, geçmiş olsun dedi. Hepsi yanımızda olduğunu bildirdi. Antep’ten çıktığımız günden bugüne de asla yalnız yürümedik. Çünkü haklı olduğumuza inanıyoruz, doğru olduğumuza inanıyoruz."