'Temel haklar ve özgürlükler kullanılmak için vardır'

'Temel haklar ve özgürlükler kullanılmak için vardır'
Avukat Fikret İlkiz, 'Türkiye önümüzdeki günlerde ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına giden bir yolun başındadır.' dedi.

ARTI GERÇEK- Avukat Fikret İlkiz "Siyasal iktidarın en önemli görevi haberlerin dolaşımını engellememektir " dedi.

ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programının bugünkü konuğu avukat ve insan hakları savunucusu Fikret İlkiz'di. Fikret İlkiz ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kitle iletişim araçları özgürlüğü bağlamında Türkiye'de yaşanan sorunları dile getirdi ve ifade özgürlüğünün bütün koşullarının yaratılması gerektiğini anlattı.

Fikret İlkiz'in konuşması şöyle:

"Karantina günlerinde yargı tarafından özellikle kitle iletişim organlarına, televizyonlara ve web sitelerine erişim engeli getirildiğini görüyoruz. Bundan nasıl bir sonuç çıkarmak gerekir? Çok basit. Türkiye'de ifade özgürlüğü yoktur ve iletişim özgürlüğünün daha çok kısıtlanacağı günlere doğru gitmekteyiz. Öncelikle internet özgürlüktür ve internet bir deniz feneri gibidir. Yolumuzu aydınlatır, başka bir deyişle özgür haber dolaşımının, bilgi ve verilerin elde edilişinin yolunu aydınlatır ve özgür olmalıdır. Yani iletişim özgürlüğü hepimizin hakkıdır. Sosyal medyada katılımı sağlayan tartışma ortamları artık daha çok yaratılmalıdır. Yazılı, işitsel ve görsel kitle iletişim araçlarına yapılan müdahale ve sınırlandırmalar milyonlarca kullanıcıyı ilgilendirmektedir. Temel haklar ve özgürlükler kullanılmak için vardır. Uluslararası sözleşmelerin tümü.

Her türlü sınırlandırma eğilimine birlikte karşı çıkmak gerekiyor. Sınırlandırma ve müdahalelerin mutlaka ölçülülük ilkesine uygun olması gereklidir. Basın özgürlüğü kavramından artık vazgeçmek gerekiyor. Onun yerine ifade özgürlüğü kavramı ve herkesin kitle iletişim araçlarından yararlanma hakkından yararlanmasını sağlayan kitle iletişim özgürlüğü kavramını getirmek gerekiyor. Çünkü bilgi edinmek, gerçekleri öğrenmek bilgi ve kanaatleri açıklamak hatta karantina günlerinde olduğu gibi dijital ortamda ve sosyal medyadan yararlanmak bir hak olduğuna göre gazetecilerin görevlerini yerine getirmesi için basın özgürlüğünü onlar açısından bir ayrıcalık, farklılık olarak da görmemiz gerekiyor. Gazeteciler özellikle herkesin ifade özgürlüğü hakkı olduğu gibi bu hakka en çok layık olan bu hakkı hayata geçirmekle görevli olan meslek mensuplarıdır. Siyasal iktidarın en önemli görevi dolaşımı yani haberlerin dolaşımını engellememektir ki otomatikman herkesin iletişim özgürlüğü hakkı sağlanabilsin, bu hak sağlandığı zaman insanların görüş edinme hakkı sağlanmış olsun. Çünkü herkesin görüş edinme hakkı ve bir görüşe sahip olma hakkı vardır. Bu yüzdendir ki ifade özgürlüğü içinde yer alan basın özgürlüğü hakkı gazetecilerin ve özellikle görüşü olan kişilerin başkaları ile paylaşması, görüş ve düşüncelerin yayılması, bir başka deyişle ifade özgürlüğünün ta kendisi olarak kabul edilmelidir.

O yüzden demokratik devletinde habere ulaşma, bilgi edinme gibi kanallar ne kadar açıksa bu bir ülkenin o kadar demokratik olduğunu gösterir. Aksi takdirde siyasal iktidar kendi sınırlamaları dolayısıyla bir gün kendisini de sınırlayacaktır. Bundan dolayı da herkesin ifade özgürlüğü hakkını ortadan kaldırmış olur. Türkiye önümüzdeki günlerde ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına giden bir yolun başındadır."

Öne Çıkanlar