Tıp Bayramı'na polis müdahalesi: 89 yaşındaki hekimi yere düşürdüler

Tıp Bayramı'na polis müdahalesi: 89 yaşındaki hekimi yere düşürdüler
Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmak isteyen İstanbul Tabip Odası üyelerinin açıklama yapmasına izin verilmedi. Polis, 89 yaşındaki Prof. Erdinç Köksal'ın yere düşmesine sebep oldu.

14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmak isteyen İstanbul Tabip Odası üyeleri polis müdahalesine maruz kaldı.

Dün Kadıköy’de yaptıkları basın açıklamasıyla iş bırakacağını duyuran İstanbul Tabip Odası üyeleri, bugün saat 11.00'de Taksim Meydanı'na geldi. Polisin anıta geçişe izin vermemesi üzerine arbede çıktı. O sırada, 89 yaşındaki Profesör Erdinç Köksal yere düştü. Köksal, "89 yaşındayım. Bende kalp pili var. Hakkımızı korumak için buradayız. Keşke bu günleri görmeseydim" diye tepki gösterdi. Hekimler polis barikatına çelenk bırakarak durumu protesto etti.

Evrensel'e konuşan İstanbul Tabip Odası Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, "14 Mart'ın 102. yıl dönümünde her yıl yaptığımız gibi taleplerimizi dile getirip çelenk koymak istedik. Bize 'Çelenk koyabilirsiniz ancak açıklama yapamazsınız' dediler. Biz işgal altında bu bildiriyi okuduk. 1919’da bile bunu okumuştuk. Ama bugün izin vermediler. Engellemelerle karşılaştığımız bu polis barikatı önüne çelenklerimizi bırakıyoruz. Tüm meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun. Bugünler geçecek biliyoruz neşeyle bayram havasında kutlayacağımız 14 Martlarda buluşmak üzere" dedi.

Polisler tarafından engellenen bildiride şu ifadeler yer alıyordu: 

YİNE G(Ö)REVDEYİZ: Bugün 14 Mart Tip Bayramı. Ancak bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine G(Ö)REV'deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz. Toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri ne bizim emeğimizi ne de toplumun sağlığını umursamaktadır. Ancak iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya gelince ise hiçbir sınır tanımamaktadır. Salgın döneminde dahi bu anlayıştan vazgeçmemişlerdir. Yüz binlerce insanımız, yüzlerce hekim, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sisteminin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmiş; bunca emek ve fedakarlığımıza rağmen bir de bizlere 'gidiyorlarsa gitsinler' demişlerdir.

Öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz: Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız.

GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ: 'Ekim ayından bu yana söylediğimiz gibi: "Emek Bizim, Söz Bizim." Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; "Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz" diyerek bizi değersizleştirenlere karşı emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık G(ö)REV zamanıdır. Biliyoruz: Sorunlarımızın çözümü ancak kendi mücadelemizle olacaktır. İşte bu nedenle emeğimiz için, haklarımız için, sağlığımız için, acil taleplerimizin karşılanması için 14-15 Mart 2022 pazartesi ve salı günleri bütün Türkiye'de, bütün sağlık kurumlarında G(ö)REV'deyiz!

TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI: Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete artık tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı.

OYALAMA İSTEMİYORUZ: Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkimizin gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı "Sağlıklı bir gelecek ellerimizde, emek bizim söz bizim" diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Öne Çıkanlar