Tirol cehaleti

Kitap yasaklandıktan sonra, tiroller bu linç kampanyasının izlerini hemen sildiler sosyal medyadan. Mekanizma böyle işliyor demek!

Stockholm. Lütfen şu tirollerinize biraz eğitim verin. Kültür düzeyleri çok düşük. Seviyesiz de denebilir. Buna kendim de tanığım, sosyal medyada geçen yıl bir linç kampanyasına maruz kaldığımdan. Irz mırz bırakmadılar dokunmadık. Lumpen bir söylem sadece. Sözde savundukları efendilerine acıdım, bunlara mı muhtaç diye!

Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne saldırıyor tiroller… Vay, İstanbul Büyükşehir Belediye Kitapçısı'nda "terörist" Demirtaş’ın kitabı nasıl satılırmış.

Demirtaş dedikse, Selahattin Demirtaş değil kardeşinin kitabı. "Onur Borcu". Kitap tam da barış süreci sırasında 2015 yılında yayınlanmış.

"İşte bir delil daha, ana muhalefet partisinin teröristler ile bağına ilişkin" diyorlar.

Kitapla, kültürle falan bir ilgileri olmadığının kanıtını sunuyorlar, itirafta bulunuyorlar farkında değiller!

Tirollere biraz kültür dersi. 2015 yılında çıkmış kitap raflarda bulunmaz. Nasıl bulunsun? Her yıl on binlerce kitap çıkıyor. Sadece dağıtım kataloglarında bulunur kitapların adları. Okuyucu isteği üzerine sipariş verilir.

Demek ki, İBB Kitapçısı'nın sitesinde de çalıştıkları dağıtım şirketlerinin katalogları bulunuyormuş. Tirol saldırısı başlar başlamaz gariban dağıtıcılar hemen katologlarından sildiler kitabın adını. Tirollerin yaptığı bir başka tür terörizm. Yani korku salma.

Tirol basın Goebbels propaganda taktikleri ile çalışıyor.

Sildiler ama,  zaten 2015 yılında çıkmış 1000 adet basılmış kitabın mevcudu zaten yok!. Bittiği ancak sipariş verilip yok denince anlaşılacak. Demek kitabın siparişi bile olmamış ki, düşülmemiş.

Bende bile yok kitap. İsteyeceğim, ama sahaf siteleri de silmiştir korkudan şimdi. Tiroller sağ olsun, unutulmuş kitabı duyurdular. Ama baskısı yok!

Ardından bir sulh ceza mahkemesi hemen yasaklama kararı vermez mi! "Tedbiren" diye açıklıyorlar. Ardından bir dizi sıralama. Tirolleri söylemi daha "hukuki" kılınmış.  

Basın yasasına göre bir kitap hakkında yasaklama ve dava açma süreci 1 yıl. Kitap ondan sonra özgür! Demek ki sözde özgürmüş!

Kitap yasaklandıktan sonra, tiroller bu linç kampanyasının izlerini hemen sildiler sosyal medyadan. Mekanizma böyle işliyor demek!

Ticaret özgürlüğü çiğneniyor diye dava açmaya kalksan ortada "delil" yok! Vay uyanıklar!

Bu tür kitap yasaklama 12 Eylül cuntasının tipik bir uygulamasıydı. İzmir’de bir 2. Sulh Ceza Mahkemesi vardı. Herhalde ona görev verilmiş. Sol kitapları peş peşe "tedbiren" yasaklardı. 28 Şubatçılar bile yapmadı bunu. Hoş geldin "sivil" 12 Eylül kafası!

Bizim de, Macar felsefeci Lukacs’ın "Devrimin Güncelliği" adlı kitabımızı, sıkı yönetim altında, 1982 yılında "sivil" İzmir 2. Sulh Ceza Mahkemesi "tedbiren" yasaklamıştı, ama kitap hakkında dava açılmamıştı, yıllar önce yayınlandığı için. 

Geçen yıl, Kahta Sulh Ceza Mahkemesi Avesta yayınlarının, kimi 15 yıl önce çıkmış bir sürü kitabını yasaklamıştı. Yayınevi İstanbul’da yasaklayan Kahta Sulh Ceza! Neymiş: gözaltına alınan bir garibanın kütüphanesinde bulunmuş!

Şu anda Putin’in hapiste tuttuğu Lisenko gibi hapiste olan, Türkiye Cumhuriyetinin 2015 cumhurbaşkanlığı rakip adayı Selahattin Demirtaş’a da dolaylı yoldan saldırmak da bir başka saik tiroller açısından... Zaten yanlış hatırlamıyorsan Bahçeli Devlet, birkaç ay önce onun kitaplarına da "sözde" diyerek yüklenmişti.

Tam Nurettin Demirtaş’ın dissident bir Avrupa kanalında çıkacağının açıklanmasından sonra başladı kampanya. Bravo, iyi takipteler!

2008 tarihli Milliyet’in başlığı: "O şimdi Özel Harekatçı!", Yeni Şafak gazetesinin başlığı ise: "Jandarma Er Nurettin Demirtaş"

Nurettin Demirtaş, kitabının amacını şöyle açıklıyordu: "Borç nedir? Kimedir? Borçluluk ülke ve halka karşı sorumluluk ile ilgilidir ve benim için mezara dek bitmeyecektir. Bu bir onur borcudur… Bu kitap, aslında ‘önemsenmeyenlerin kitabıdır. Devletin zirvesinde sık sık terör toplantısı yapılır. Bir çağrı yapmıştık 2007 yılında: çatışmalı süreci bitirebiliriz, buna gücümüz vardır. Gelin demokrasi zirvesi yapalım! Etkili olmadı. Belki de önemsenmedi. Zaman yine demokrasi zirvesi yapma zamanıdır. Fakat bu kez tüm toplumsal kesimlerin katılımıyla yeni bir anayasa için!"  

Olan gariban kitaba oldu

Kitap biraz da Nurettin Demirtaş’ın yasal bir parti başkanı iken, bir bahane ile zorunlu askerliğe alındığı dönemin hatıratı. Kendine askerde centilmence davranıldığından da söz ediyordu. Ne derler, yiğidi hakla ama hakkını yeme!

Bu yasaklama, tam da yeni İnsan Hakları projesinin, Yeni Anayasa projesinin Reis tarafından açıklandığı sırada gerçekleşti.

Nurettin Bey de Yeni Bir Anayasa çağrısı yapıyor, Başkan da…

Valla, yoksa tiroller, Reis’in programını sabote etmek mi istiyor?!

Tam herkes yeni bir umuda kapılırken, sen gel 6 yıl önce çıkmış bir kitabı yasaklat!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi