Tiryaki: AKP-MHP hesabına karşı muhalefet kendi stratejisini belirleyecek

Tiryaki: AKP-MHP hesabına karşı muhalefet kendi stratejisini belirleyecek
HDP YSK üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki, masa üzerinden yapılan hesapların sahada tutmadığını hatırlatarak, iktidarın hesabına karşı muhalefetin de kendi stratejisini belirleyeceğini söyledi.

AKP-MHP ortaklığıyla seçim barajının da düşürülmesini içeren "Seçim Kanunu Teklifi"nde muhalefetin ittifakla barajı geçse dahi kazanılan milletvekillerini azaltma, partilerin seçime girmesini zorlaştıran maddeler de yer aldı. Getirilen kanun teklifine göre, partilerin seçimden 6 ay önce en az 41 ilde örgütlenmeyi tamamlamaları gerekecek.

Teklifte yer alan bir maddeyle de seçim güvenliğine yönelikte ciddi bir düzenleme yer alıyor. İl ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri, en kıdemliler arasından seçilmek yerine birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kura ile belirlenecek. Kura işlemine istemeyen hakimler katılmayabilecek. Yanı sıra siyasi partilerin, sandık kurulu üyelerine seçmek istedikleri kişi başka bir partiye üyeyse o partinin onayını alması gerekecek.

PARTİLERİN SEÇİME GİREBİLMESİNİN ÖNÜ KAPATILIYOR

Siyasi partilerin seçime girme yeterliliği için 41 ilde örgütlenmesini tamamlaması şartının tek geçerli sayılmasına dair düzenlemenin yer aldığı kanun teklifinin gerekçesinde "Demokrasinin örgütlü toplumu önemsediği" vurgulandı. Bugüne kadar yüzde 10 barajı nedeniyle Meclis’te birçok siyasi parti temsil edilemezken, bu düzenlemeyle de partilerin seçimlere girebilmesi önü kapatılıyor.

‘AKP-MHP İHTİYAÇLARINA GÖRE HAZIRLANDI’

AKP-MHP tarafından getirilen teklifini Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki, değerlendirdi.

Kanun teklifinin gerekçesinde yer alan demokrasi vurgusunun bir anlamı olmadığını belirten Tiryaki, teklifin tamamen AKP ve MHP’nin ihtiyaçlarına göre hazırlandığını vurguladı. Yasa teklifinin daha fazla milletvekili çıkarma, seçim sonuçlarına etki etme için hazırlandığının altını çizen Tiryaki, "Gerçekten kaygı demokrasi ve örgütlü toplumun yaratılması olsaydı, siyasi partilerin seçimlere girmesini kolaylaştıracak yasalar ya da kullanılan oyların en demokratik şekilde yansıması için ne tür önlemlerin alınabileceğine dair düzenlemeler olurdu. Bu kanun teklifi ise siyasi partilerin seçimlere girmesini zorlaştırıyor" dedi.

‘SEÇİME GİRME ZORLAŞACAK’

Yeni düzenleme ile seçime girme yeterliliğinin ancak 41 il ve bu illerde en az üçte bir ilçesinde örgütlenmesini tamamlaması, kongrelerini yapmış olması ve yönetimlerini oluşturması gerektiğini aktaran Tiryaki, "İstediğiniz kişiyi yönetime seçemiyorsunuz o bölgede ikamet etmesi gerekiyor.  Yeni düzenleme ile iki dönem üst üste kongresini yapmayan partilerin feshedilmesi gündeme gelecek, ya da Meclis’te grubu olan partilerin seçime girmesi engellenecek" diye belirtti.

‘DEMOKRASİYE KATKI SUNMAZ’

Düzenlemenin AKP-MHP tarafından iktidar olabilmek için getirildiğini ve muhalefetin ittifakını ve Meclis’te daha fazla siyasi partinin temsilini engelleyeceğini söyleyen Tiryaki, "İttifak içerisinde yer alan partiler barajı aşsa da seçimin yapıldığı ilde yeterli oyu alamazsa milletvekili çıkaramayacak. Dolayısıyla bir bütün olarak bakıldığında ne örgütlenmeye ne siyasi partilerin siyasi yaşama aktif katılımını sağlayıcı ne de Türkiye’deki demokrasiye katkı sunacak bir düzenleme ortada yok. AKP ve MHP’nin kendi çıkarları için ve 2018’de eksik aldıklarını düşündükleri milletvekillerini telafi etmek için getirdikleri bir düzenlemedir" diye konuştu.

‘MİLLET İTTİFAKI’NA KATILIMLARI ENGELLEMEYE YÖNELİK’

HDP’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 10 barajını yıkması, parlamentoya 80 milletvekiliyle girmesiyle tek başına iktidar olma olasılığı ortadan kalkan AKP’nin seçim yasalarına müdahaleyle iktidarını korumaya çalıştığını hatırlatan Tiryaki, şöyle devam etti: "O gün bugündür AKP eriyen bir parti görünümünde. Tek başına iktidar olamayacağını anlayan AKP ittifaklarla iktidar olmaya çalıştı. 1 Kasım 2015’te sonra ittifaklarla seçime girmeye başladılar. Sonrasında bunun ismini Cumhur İttifakı olarak resmileştirdiler. Seçimlere de ittifak halinde girmenin önünü açtılar. Sanki bu düzenlemeyi AKP-MHP yerine muhalefet partilerinin teklifi üzerine yasallaşması sağlanmış gibi seçim yasasındaki değişiklik ‘Bundan sonra avantadan milletvekili seçilmeyecek’ üzerinden propaganda yapılıyor. Bu doğru değil. Bunu değiştirmek istemelerinin sebebi muhalefet partilerinin var olan ittifak sisteminde parlamentoda daha fazla temsil edilmesini ortadan kaldırmak. Cumhur İttifakı karşısında seçimlere Millet İttifakı’nda girecek partileri engellemeye çalışılıyor. Parti olarak milletvekili çıkarmasalar dahi o bölgelerde aldıkları oy ittifaka eklendiği için muhalefet partileri daha fazla milletvekili çıkarabiliyordu. Bunu engellemeye çalışıyorlar. Yani DEVA, Gelecek Partisi’nin ittifakta yer almasını, kendi adıyla kimliğiyle seçime girmesini engellemek amacı taşıyor."

‘MASA ÜZERİNDEN YAPILAN HESAP SAHA DA TUTMAYABİLİR’

AKP’nin 2018 yılında da benzer bir yöntemle ittifak sistemini getirdiğini ve muhalefetin nasılsa ittifak kuramayacağını düşündüğünü anımsatan Tiryaki, iktidarın tahayyül ettiğinin dışında muhalefetin ittifak kurduğunu vurguladı. Bunun sonuçlarının da iktidarı rahatsız ettiğini ve ittifaklar nedeniyle daha az milletvekili çıkardıklarını düşündüklerine dikkati çeken Tiryaki, masa üzerinden yapılan hesapların sahada tutmadığını hatırlattı. Tiryaki, iktidarın hesabına karşı muhalefetinde de kendi stratejisini belirleyeceğine işaret etti.

‘HDP FİKRİYATI HER HALÜKARDA SEÇİMLERE KATILACAK’

HDP’nin etkilenip etkilenmeyeceğine dair de Tiryaki, "Bu teklifle belki bir yandan HDP’yi kapatıp, bir yandan da başka ittifakları kurması engelleme amacı da olabilir. Bugüne kadar Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarından, Kürtlerin kolektif haklarının tanınmasıyla çözülebileceğini belirten partiler hakkında çok sayıda kapatma davası açıldı ve AYM, siyasi partileri kapattı. HDP hakkında da böyle bir karar verilmesi mümkün. Bugün her ne kadar koşullar kapatma davasının açıldığı dönemdeki gibi olmasa da ve partimizin kapatılmasına dair toplumsal desteği de elde etmeseler de AYM’nin böyle bir karar vermesi mümkün. HDP asla seçmenini seçeneksiz bırakmayacak. HDP bir nehir ve bu nehir akacak, yatağını bulacaktır. Bu konuda başarıya ulaşamayacaklar. Her halükarda HDP fikriyatı seçimlere katılacak" dedi. 

‘GÖREVDE OLANLARI HUKUKSUZCA FESHEDECEKLER’

Seçim kanunu üzerinde AKP’nin iki yıl boyunca çalıştığına da dikkati çeken Tiryaki, her bir maddenin uzun bir çalışma sonucu hazırlandığını ve hesaplarında ona göre yapıldığını kaydetti. Getirilen kanun teklifinde yer alan önemli maddelerden birinin il, ilçe seçim kurulu başkan ve üyeliklerine seçilen hakimlere yönelik olduğunu vurgulayan Tiryaki, şunları söyledi: "Buna dair hatta ilk dönemlerde seçim kurulu başkanlarının direk Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından belirlemesiydi. Bu konuda mutabakata varamadılar. Bunun yerine şimdi en kıdemli hakimi değil, birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kura ile belirlenme şartı getiriyorlar. Bu madde içerisinde iki önemli hüküm daha var. Bunlardan biri hakim istemezse eğer kuraya katılmayabilir. Bu da il, ilçe seçim kurulu başkan ve üyesi olarak görev yapması muhtemel olacak hakimler üzerinde bir tür mahalle baskısı kurmanın önünü açmış oldu. Yargıç güvencesini ortadan kaldırıyor. Çünkü hiçbir yargı kurumunda kura ile yargı mensubu belirlenmiyor. Hakimlerin atamalarında, yer değiştirmelerinde, görev yükseltmelerinde, Yargıtay üyelerinin atanmasında uygulanmayan bir yöntemdir. Yargı sistemi içerisinde olmayan bir uygulamadır. İkinci düzenlemede 2022 yılı Ocak ayında 900’ü aşkın ilçe ve 81 ilde, il, ilçe seçim kurulu başkanları ve üyeleri belirlendi ve bunlar yemin ederek, görevlerine başladı. 2024 yılına kadar da görevde olacaklar fakat getirdikleri geçici bir düzenleme ile bunların tamamının görevlerine son verilecek. Önümüzdeki 2023 yılı seçimlerinde getirdikleri sistemle hakimleri belirleyecekler. Yani var olan yasayla seçilmiş hakimlerin hepsini görevden alıp, hukuksuz bir biçimde yeni yargıçları belirleyecekler."

‘MUHALEFET STRATEJİK HAMLELER YAPACAK’

Sandık güvenliği açısından önemli hususlardan biri olan partilerin sandık kurulu üyelerine ilişkin de getirilen düzenlemenin farklı bir amaç taşıdığını aktaran Tiryaki , "Siyasi partiler başka siyasi partilerin üyelerini görevlendirirse, onların onayını almaları istenecek. Bu da siyasi partilerin sadece kendi sandık kurulu üyelerini değil, diğer siyasi partilerinde üyelerini denetleyebilecekleri, seçim kurullarından bunların listesini alıp, itirazda bulunabilmelerini sağlayacak. Bir şekilde bir parça zorlaştırması, ‘Sen şu partilisin, şu partiden sandık kurulu üyesi oluyorsun’ şeklinde bir baskı oluşturmayı beraberinde getirecek. Bunlar seçim güvenliği açısından kuşku oluşturacak düzenlemedir" dedi. Muhalefetin seçim güvenliğine dair üzerine düşeni yapacağını anlatan Tiryaki, iktidarın bu hesabının da tutmayacağını belirtti. Tiryaki, "Biz de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşeni yapacağız. Onlar bir hesap yapıyorsa muhalefette stratejik hamleler yapacaktır" ifadelerini kullandı. (MA)

Öne Çıkanlar