Tolga Şardan: Ankara, Sedat Peker'in gelmesini istemiyor

Tolga Şardan: Ankara, Sedat Peker'in gelmesini istemiyor
Gazeteci Tolga Şardan, Türkiye'nin BAE'deki Sedat Peker'in bir yere gitmesini ve Türkiye'ye gelmesini istemediğini yazdı.

T24 yazarı Tolga Şardan, Türkiye'nin talebi doğrultusunda Interpol'ün hakkında kırmızı bülten çıkarttığı ve yaklaşık olarak bir yıldır Birleşik Arap Emirlikleri'nde ikamet eden suç örgütü lideri Sedat Peker'in durumu hakkında yazdı. Interpol bülteni olmaksızın Türkiye ile BAE'nin iki anlaşmaları gereği Peker'in doğrudan yakalanabileceğini hatırlatan Şardan, edindiği bilgiye göre Ankara'nın Sedat Peker'in bir yere gitmesini ya da Türkiye'ye gelmesini istemediğini yazdı.

Şardan'ın T24'te "Falyalı cinayetinde sona doğru ve Sedat Peker'in durumu" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

SEDAT PEKER'İN DURUMU

Yeraltı dünyasından söz açılmışken biraz da Birleşik Arap Emirlikleri'ne doğru istikameti çevireyim. 

Uzunca bir süredir "durağan halde" giden Türkiye – BAE arasındaki diplomatik ilişkiler organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in bu ülkede yaşaması nedeniyle yeniden hareketlendi. 

Geçen yaz başından itibaren Peker'in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere bazı AKP'liler hakkında video ve mesajlarla başlattığı iddia bombardımanıyla ısınan diplomatik temaslar, yıl içinde yeni boyut kazandı. 

Önce geçen kasımda Birleşik Arap Emirlikleri'nin fiili lideri Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Türkiye'ye geldi. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberinde kalabalık heyetle iki hafta önce BAE'de idi.

Peker'in yaklaşık bir yıldır "zorunlu ikamet" ettiği BAE'ye dokuz yıl sonra yapılan ziyarette, Peker'in doğrudan hakkında iddialarda bulunduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da vardı. 

Ziyaretin hemen ardından, Uluslararası Polis teşkilatı (Interpol) Peker'le ilgili Türkiye'nin başvurusunu kabul ederek kırmızı bülteni yayımladı. Peker, bundan sonra bulunduğu ülkeden çıktığı anda yakalanacak.

KIRMIZI BÜLTENİN ANLAMI

Bu noktada bir ayrıntı vermek faydalı olacak. 

Peker, bilindiği üzere uzun süredir BAE'de. Oturduğu adres belli. Aslına bakarsanız, Peker'in yakalanıp Türkiye'ye iade edilmesi için kırmızı bültene gerek yok.

Türkiye ile BAE arasındaki özel anlaşma gereğince Interpol devreye girmeksizin "doğrudan yakalama" uygulamasıyla gözaltına alınıp Türkiye'ye gönderilebilir ya da sınır dışı yöntemi kullanılabilir.

Sınır dışı işleminde yakalanan kişi, geldiği ülkeye geri gönderiliyor. Peker'in Türkiye'den doğrudan BAE'ye gitmediği bilindiği için bu yöntem riskli. Başka bir ülkeye sınır dışı edilme riski var. 

Devam ediyorum. 

Erdoğan'ın BAE ziyaretindeki görüşmelerden birisi de hiç kuşkusuz suç örgütü liderinin durumuydu. 

Edindiğim bilgilere göre; Ankara'nın BAE'ye Peker'le ilgili politikası şöyle: 

"Ben isteyim, sen verme ama başka bir yere de gönderme!"

Şimdi gelişmeleri birleştiriyorum. Ankara'nın bu politikası çerçevesinde Interpol'ün kırmızı bülteni Peker'in kendi inisiyatifiyle başka bir ülkeye gidişinin önünü kesti. BAE'den çıktığında yakalanacak.

Belirsiz bir süre daha BAE'de kalmak zorunda. Dolayısıyla, BAE'nin Peker üzerindeki kontrolü veya baskısı devam edecek. 

Bu arada Peker'in Türkiye'ye gelmek istediği ifade ediliyor. Türkiye'ye gelmesi halinde hem hakkındaki yargı sürecinde söylemek istediklerini açıklayacak, hem de sosyal medyayı daha rahat kullanma imkânına kavuşacak.

Peker'in yurt dışında denetim altında olması AKP'nin istediği durum. En azından bir süre daha. 

Kırmızı bülten haberleri sonrasında Peker'in eşi, sosyal medya hesabından bir görüntü yayımlayıp, uluslararası yakalama kararına karşı nazire yaptı bir anlamda. 

Önümüzdeki günlerde yeni gelişmelere hazır olalım.

Öne Çıkanlar