Çorlu tren katliamı ertelendi: Adalet yerini bulsun yeter ki kıyamet kopsun

Çorlu tren katliamı ertelendi: Adalet yerini bulsun yeter ki kıyamet kopsun
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin açılan davanın 7’nci duruşmasında erteleme kararı çıktı.

Çorlu'da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 340 kişinin yaralandığı tren katliamı ile ilgili davanın 7. duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezinde görüldü. Mahkeme 9 Eylül'e ertelendi.  

Duruşma öncesi Santral Durağında toplanan aileler ve destekleyicileri pankart açıp yürüyüş yaparak duruşmanın yapılacağı salona geldi. Yürüyüş sırasında sık sık "hak hukuk adalet, kaza değil cinayet" sloganları atıldı. Mahkeme salonu önünde bir açıklama yapan tren katliamı mağdurları, sorumluların hak ettikleri cezayı almasını istedi.

Çorlu Tren kazasına ilişkin açılan davada 23 Ekim 2020 günü yayınlanan ve TCDD’yi kusurlu bulan bilirkişi raporuna ek rapor yazıldı. Aynı bilirkişi tarafından kaleme alınan ek raporda asıl rapor yalanlarak ‘alt yapının ve dolgu malzemesinin uygun olduğu’ savı dile getirildi. Ek raporda "Bütün bu bulgular demiryolu altyapısının uygun olduğunu, kazanın meydana gelmesinde altyapı ile ilgili bir etkinin söz konusu olmadığını göstermektedir." denildi. Böylece TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı üst yönetiminin davaya dahil edilmesinin önüne geçildi.

'TCDD DELİLLERİ KABUL EDİLMEDİ'

TCDD'nin mahkemeye sunduğu delillere mağdur avukatları itiraz etti. Mahkemede ne sanık ne de tanık olarak bulunmayan TCDD'nin delilleri, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi. Mağdur yakınlarına söz veren mahkeme, müdafileri dinledi. Mahkeme esnasında sık sık telefon hatlarının kesilmesi üzerine avukatlardan bu yönde itiraz geldi ancak kademeli şekilde telefonların kapsamı kısıtlandı. Mağdur avukatları tren faciasının bazı görsellerini mahkemeye sundu.

'ADALET YERİNİ BULSUN YETER Kİ KIYAMET KOPSUN'

Projeksiyonla yansıtılan görsellerde kazanın önlenebileceği ve büyük bir kusur oluştuğu vurgulandı. Katliamda yaşamını yitiren Oğuz Arda Sel'in dedesi Mehmet Öz, "Adalet yerini bulsun yeter ki kıyamet kopsun. Sağımda Atatürk, solumda Türk Bayrağı, karşımda Devlet'i görüyorum. Ben torunumu kaybettim. Devlet olarak sizden gerçekleri ortaya çıkarmanızı istiyorum" diye konuştu.

Ek raporda sanıklarla ilgili kusur tespiti yapılamadığı belirtildiğinden, mevcut heyete iş güvenliği uzmanı ve hukukçu dahil edilerek yeniden rapor hazırlanmasına ve mahkeme kayıtlarının ihbar olarak kabul edilmesine karar verildi.

9 EYLÜL'E ERTELENDİ

Sanıklara da sözleri sorulduktan sonra ara karar verildi. Mağdur avukatlarının mahkemeye sunduğu, kazada kusurlu olduğu düşünülen yetkililerin  mahkemeye getirilmesi mahkemeyi aşacağı düşünüldüğü için bu isimlere suç duyurusunda bulunulmasına, tren kazasının diğer faillerin tespiti için yürüttüğü soruşturmasının neticelenmesinin beklenmesine karar verildi. Çorlu Tren Katliamı davası 9 Eylül 2021 tarihine ertelendi.

Mahkeme tüm isimleri savcılığa şikayet ederek yeni delillere ulaşmayı bekleyecek. Böylece yeni isimlerin de davaya girmesiyle birlikte davalar birleştirilecek

NE OLMUŞTU?

8 Temmuz 2018 günü 25 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan ihmaller zinciriyle tren kazası gerçekleşmişti. Katliam sonrası atanan bilirkişiler Mustafa Karaşahin ile Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD ile iş ilişkilerinin bulunduğu ortaya çıkmış, hazırlanan raporda ise tüm ihmallere rağmen üst düzey sorumlular yer almamıştı.

Ardından savcı Galip Özkurşun tarafından TCDD’nin 4 alt düzey çalışanı hakkında kovuşturma kararı verilmişti. Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD’deki üst düzey sorumlular için ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı vermişti.

Bunların üzerine acılı aileler adalet nöbetine başlamış, Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki nöbete ise polis saldırmıştı. 3 Temmuz’da gerçekleşen duruşmanın ardından ailelere saldıran polisler hakkında değil, acılı aileler, avukatları ve basın emekçileri hakkında soruşturma açılmıştı.

Öne Çıkanlar