TSE'den 'Helal ama Hanefiler için değil' belgesi

TSE'den 'Helal ama Hanefiler için değil' belgesi
Fetva, tekrar gündeme gelmesinin ardından özellikle sosyal medyada tartışıldı.

Türk Standartlar Enstitüsü'nün (TSE), Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bazı deniz ürünleriyle ilgili olarak verdiği haram fetvasının ardından bir firmanın karides ve kalamarı için "Hanefiler hariç helal" belgesi verdi.

Independent Türkçe'den Cihat Arpaçık'ın haberine göre, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın midye, karides, kalamar, ıstakoz gibi deniz ürünlerinin Hanefi mezhebine tabi olanlar açısından tüketilmesinin helal olmadığına ilişkin verdiği fetvanın tekrar gündeme gelmesiyle uzun zamanların tartışması tekrar alevlendi.

Fetva, tekrar gündeme gelmesinin ardından özellikle sosyal medyada tartışıldı. 

Gıda ve kozmetik ürünlerine "helal" sertifikası veren kurumlardan biri olan Türk Standartlar Enstitüsü'nün (TSE) sertifika verirken mezhep farkı gözettiği anlaşıldı. 

Dondurulmuş ürün satan bir gıda firmasının yaptığı başvuruyu inceleyen TSE'nin, incelemenin sonunda firmanın kalamar ve karideslerine helal sertifikası verdiği ama "Hanefi mezhebi hariç" notu düştüğü belirlendi. 

TSE, bu belgeleri Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü bir süreç sonrası veriyor. Helal uygunluk belgesinin süresi 1 yıl.

14 Temmuz 2011'den bu yana TSE tarafından da verilen belge, İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü'nce (SMIIC) hazırlanan "Helal Gıda Genel Kılavuzu"na uygun şekilde hazırlanıyor.

DENİZ ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN FETVADA NE VAR?

Fetvada Şafii ve Hanefi mezhepleri için ayrı hükümlerin yer aldığı fetvada şöyle deniliyor:

Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.)

Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir." (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurdu. Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen "deniz hayvanları" ifadesi ile balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyecek midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi', V, 35).

Şafii mezhebinde, konu ile ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor veya sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve de ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.

Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa veya su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu'l-Muhtac, VIII, 113,150-152.)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar