Tüm Bel-Sen’li kadınlar: Regl olduğunu gizlemeden amirden izin almak devrim
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalayan Tüm Bel-Sen sözleşmede kadınlara yönelik bazı hakları da maddeleştirdi.
TİS’te kadın çalışanlara ilişkin regl izni, işyerlerinde emzirme odaları, kadına yönelik şiddetin tespit edildiği durumlarda çalışanın SDS (Sosyal Denetim Sözleşmesi) hakkının eşine ödenmesi gibi maddeler yer aldı.
İz gazeteden Özlem Kara’ya konuşan ‘regl izni maddesini’ sözleşme taslağına koyarken de masada görüşmeler sürerken de kadınların çalışma hayatında yaşadıkları eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedeflediklerini dile getiren Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü’nde çalışan Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Sema Uzun Güneş, böyle bir sözleşmenin parçası olmaktan gurur duyduğunu belirtti.
‘DOĞAL BİR SÜREÇ’
Regl izni maddesiyle yaşanılan bir eşitsizliği ortadan kaldırırken aynı zamanda kadınların yaşadığı bu doğal sürecin yok sayılmasını, kirli ve utanç verici bir şey olarak görülmesini ortadan kaldırmayı da istediklerini vurgulayan Güneş, "Regl izni hakkının kamusal alanda konuşulabilir, tartışılabilir hale gelmesini hedefledik. Çünkü biliyoruz kimse duymak istemiyor ama biz regl oluyoruz ve bu doğal bir süreç" ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’DE İLK KEZ İZMİR BAROSU UYGULADI’
Muhasebe Şube Müdürlüğü’nde çalışan Emel Dönmez ise kadınların ayda bir gün regl izni hakkının ilk olarak Japonya’da elde edildiğini, daha sonra da İtalya’da uygulandığını, Türkiye’de de İzmir Barosu’nun ilk olarak uygulamaya koyduğunu hatırlattı. Regl izninin kadınlar için heyecan verici bir hak olduğunu çünkü reglin bir tabu gibi görüldüğünü, toplum içinde konuşulmadığını yada kısık sesle söylendiğini söyleyen Dönmez, "Karnın ağrır, migrenin tutar, okulda öğretmenine ya da iş yerinde amirine söyleyemezsin, marketten pet satın alırken siyah torbaya konur ya da gazeteye sarılarak satın alınır. Alenen almak istediğinde ‘gazete vereyim mi’ diye sorar kasadaki. Sayılabilecek birçok örneklerden ötürü şu anda toplu sözleşmedeki bu hakla birlikte iş yerlerinde hem konuşur olmak hem de regl olduğumuzu gizlemeden amirden izin almak devrim gibi" diye konuştu.
‘ENDİŞELERİMİZ DE VAR!’
İmar Denetim Şube Müdürlüğü’nde çalışan Belemir Ünlü de söz konusu maddenin hayata geçirilmesine ilişkin herhangi bir sıkıntı yaşamadıkları takdirde emsal niteliği taşıyacak bir uygulamaya dönüşeceğini belirtti. Bu kazanıma ilişkin çekincelerin de olduğunu ifade eden Ünlü, "Kazanılan bazı hakların işe alım süreçlerinde kadınların aleyhine işleyeceğine yönelik söylemler duyuyoruz. Doğum izni, süt izni, regl izni gibi hakların uzun vadede kadınların işe alım süreçlerinde tercih edilmeyeceğini düşünmek yani bu konuda tedirginlik yaşamak normal aslında! Fakat şöyle bir durum var; eğer tarihten gelen fiili kadın erkek eşitsizliğini yok etmek istiyorsak dezavantajlı konumda olan kadına pozitif destek sağlamak, kültürel ve ekonomik engelleri kaldırmak için birtakım toplumsal olanaklar sağlamak zorundayız. Kadınlar olarak, eril olan çalışma mekanlarına uyum sağlamak yerine bu mekanları, regl izni gibi haklarımızla kadınların doğasına uygun hale getirmek asıl hedefimiz olmalıdır. Bu da tabii ki mücadeleyle olacak. Regl izninin, kadınların iş hayatında aktif rol oynamasının önünde bir engel gibi görünmesine izin vermemek, bunu normalleştirmek için hep birlikte mücadeleyi edeceğiz" dedi.
‘HAKLAR ÖNÜMÜZE SUNULMADI!’
Bugüne kadar elde ettikleri hakların hiçbirinin erkekler ya da işverenler tarafından önlerine sunulmadığının altını çizen Strateji Geliştirme ve Koordinasyon Şube Müdürlüğü’nde çalışan Başak Karaduman ise yerel yönetimlerin kadın çalışanlara yönelik tavrının merkezi yönetime göre daha adil olduğunu söyledi. Bu tutumun ana aktörünün mücadele eden kadınlar olduğunu kaydeden Karaduman, elde ettikleri hakların yine de yeterli olmadığını vurguladı. Ünlü; regl izni, iş yerlerinde kreş, emzirme odası gibi tüm hakların sendikaların gündemlerinde olmasını, toplu iş sözleşmelerinin vazgeçilmez maddeleri olarak yer almasını istediklerini de ifade etti.
