'Türkiye'de köy okulları gerçeği hala var'

'Türkiye'de köy okulları gerçeği hala var'
Artı TV'de yayımlanan Söz Sırası programında Eğitim Sen Genel Başkanı Profesör Doktor Nejla Kurul, Türkiye'de köy okulları gerçeğinin hala olduğunu söyledi.

Nejla KURUL


ARTI GERÇEK- "Okulların açılması bir hafta arayla, okulların açılması kararlaştırıldı. Biliyorsunuz tabi basamaklandırılarak bir açılma. Üniversitelerin açılmayacağını ise bugün yapılan açıklamalar içerisinde gözlemledik. Ama detayına ilişkin değerlendirmeleri önümüzdeki günlerde yaparız. Biliyorsunuz bu hafta kar yağışı geldi Türkiye'ye. Hemen hemen açılmış olan köy okullarının, büyük bir kısmı bu kar yağışından etkilendiler. Türkiye'deki köy okulları gerçeği hala var biliyorsunuz. Yurt dışında gelişmiş bir Avrupa ülkesine gittiğinizde, köydeki okullar ile kentteki okullar arasında büyük bir farklılık görmezsiniz. Ama Türkiye'de ne yazıkki bu ayrım hala sürüyor. Kapatılan çok sayıda binlerce, 17 bin civarında köy okulu var. Yani her köywe bir öğretmenin gidişini sağlayan okullardı bunlar. Yada bir kaç öğretmenin gidişini sağlayan okullardı. Köy okullarının kapatılmasıyla birlikte bu gidiş engellenmiş oldu. Köyde sadece bildiğiniz kentten gelme olasığı olan imamlar var bir de köyün kendi içerisinde artık büyük bir kısmı mahalle oldu biliyorsunuz köyler. Özellikle 2014 yılı yerel seçimlerinden öncesinde yapılan bir yasa değişikliği ile köyler, büyükşehir belediyeleri mahalleleri haline geldiler ama hala köy gerçekliği var. Ama Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtık dediği köyler, bildiğimiz o küçük ölçekli, minnacık, tek katlı içinde, önünde, bahçesinde çocukların cıvıl cıvıl oynadığı içeriye girdiği köy okulları değiller. Bildiğimiz taşıma merkezli köy okulları. Yani 100 ile 700 öğrencisi olabilecek taşıma merkezli okullardan söz ediyoruz. Pek çok köyden bu soğuk kış şartlarında çocukların otobüslere bindirilerek okullara taşındığı, yorgun argın okula gelip, diğer çocuklar ile varsa köyün çocukları ile birlikte eğitime başladıkları bir süreç var. Taşımalı eğitime dair çok ciddi eleştiriler var tahmin edeceğiniz gibi. Çocuklar yolda büyük ölçüde yoruluyorlar, ikincisi doğa şartlarının zorlu olduğu yerlerde üşütme tehlikeleri ile karşı karşıyalar. Çocuklar okula geldiğinde buz gibi yemekleri yemek zorundalar. Başka bir köyde küçük yaş grupta çocukları düşündüğümüzde yani ilk okul için düşündüğümüzde, küçücük bedenlerin bambaşka bir mekanda dersine devam etmesi gibi bir gerçeklik ile karşı karşıyalar. Maliyetleri düşük olduğu için yani verimli diye Milli Eğitim Bakanlığı'nın bahsettiği köy okullarından söz ediyoruz. Bu okullarda bugün hazırlıkların tamamlandığını söylüyor Milli Eğitim Bakanlığı ama küçük mezralarda özellikle bazı bölgelerde ve kentlerde hazırlıkları yeterince iyi olmadığına dair sendikamıza ulaşan bilgiler var. Ama okullar açıldı. İki yerde köy okulu açılamadı. Nedeni Covid-19 salgını köyde sayı olarak artınca iki okul kapanmak durumunda kaldı. Artık bunlara alışacağız. Çünkü okullarımız açıldıktan sonra 'Artık yerinde karar dönemi' diyen Sağlık Bakanlığı'nın ifade ettiği gibi bir bölgede Covid-19 vakası salgının bulaş düzeyi sınırlıysa, okulları açık tutacağız, sınırlı değil artmışsa eğer vakalar ve bulaşıcı olasığı artmışsa o bölgedeki okulu kapatmak ve duruma göre haftalık, iki haftalık yeni durumlara göre okulu yeniden açmak mümkün olabilecek. 

Ama biz hep şunu söyledik; Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak, öncelikle toplum sağlığıdır dedik eğer birimiz hastaysa pek çoğumuz hasta olacak demektir. O yüzden toplum sağlığı açısından hızlı ve kitlesel bir aşı yapılmadıkça biz aşı olsak da yeni mutasyon nedeniyle yeniden bu hastalıkla karşı karşıya kalabiliriz. Birinci önceliğimiz kitlesel ve hızlı aşı kampanyası. İkincisi eğitim hakkı. Çocuklarımızın şu ve ya bu şekilde bir yıldır okula ulaşamadığını biliyoruz. 210 ülkeden sadece 27'si okulları kapattı. Bu kapatılan okulların kapatıldığı ülkelerden birisi de ne yazık ki Türkiye. Otoriterleşmeyle bir mekanın kapanması arasında çok yakın bir ilişki var. O yüzden bizler okulların şu veya bu şekilde önlemler alınarak, iyi önlemler alınarak açılmasını, basamaklandırarak zaman ve mekan esneklikleri içerisinde okulların açılmasını önemli olduğunu düşünüyoruz. Ne için? Çocuklarımızın eğitim hakkı için, nitelikli bir eğitim için, parasız, kamusal, laik bir eğitim için, cinsiyet eşitlikçi bir eğitim için aynı zamanda demokratik bir eğitim için ve anadilinde eğitim için okullarımızın önlemler alınarak açık tutulmasının yollarını, olanaklarını hep birlikte uğraşmamız gerekiyor. Bir üçüncü koşulumuzda şu tabi ki; Eğitim emekçilerinin, iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemlerinin alınmasıyla bağlantılı olarak çalışma hakkının yerine getirilmiş olması. Bunun anlamı şu öğretmenlerimiz kalabalık sınıflarla karşı karşıya kalacaklar. Öğretmenlerimiz artık köy okullarına gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda kalacaklar. Onları taşıyan servislerin özel olarak sağlanması gerektiğini talep ediyoruz siyasal iktidardan. Çünkü çok zor koşullarda 50 kilometre 100 kilometre giden öğretmenlerimiz var ve araç değiştirerek gidebiliyorlar bunun yollarını, onları köye ulaştıracak yolları bir biçimde bulmak zorundayız. Bu yüzden de öğretmenlerimizin bir an evvel aşılanması gerekiyor. Özellikle köy okullarındaki öğretmenlerin, biliyorsunuz kent, ilçe ve il merkezlerinde ikamet ettikleri için Covid-19'u köye taşıma tehdidi var. Tabi hem de kendileri için bir tehdit bu. Bu yüzden öğretmenlerimizin bir an evvel aşılanması gerektiğini belirtmek istiyoruz. 

Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı'ndan istediklerimiz çok net ve belli. Bir, Okulların seyreltilmesi lazım, yeni okul inşası, derslik inşası gerekli. İkincisi öğretmen istihdamı çok önemli. Bir sınıfı ikiye böldüğünüzde iki öğretmen ihtiyacınız vardır bu açık. Bunun için yeni eğitim emekçilerini istihdamı zorunlu. Ayrıca okul düzenin yapılması gereken şeyler var. Evimizde risk varsa, okullarımızda da risk var. Evimizde belli önlemler alıyorsak, okullarımız için de belli önlemler almamız gerek. Bunun için en iyi okul, en yakın okuldur ilkesini gözetmeliyiz. Çocuklarımızı yüzlerce, onlarca kilometre uzaktaki okullara göndermemenin yeni yollarını ve olanaklarını bulmamız gerekiyor. Yine aynı zamanda kalabalık sınıflarımız varsa uyaralım okul yönetimlerini sınıflarımızı 20'nin altında olacak şekilde bölünmesini isteyelim. Bina içinde çocukların ve öğretmenlerin uygun biçimde maske takmalarını sağlayalım. Sınıfların ve öğretmenler odasının 20 dakikada bir havalandırılması çok önemli. Yine bir öğretmenin sınıfındaki öğrencilerin öbür öğrenciler ile temas etmemesi için okullarda gerekli önlemleri alalım. Bir öğretmen 20 öğrencisi ile bir kaç gün dersini yapsın. Mümkünse beş tam gün yapsın ama diğer çocuklarla etkileşmesin. Bu yüzden kolidorların giriş ve çıkış saatlerini, tenefüs saatlerini çok çok iyi biçimde ayarlamak zorundayız. Velilerimiz artık okullara girmemeli yani bu pandemi sürecinin bir tedbiri olarak okulun dışında öğrencilerini beklemeli. Çocukları getirip götürme sürecinde okulun içinde olmamalı. Ellerin sabunla yıkanması çok çok önemli. Çok sayıda dezenfektan madde kullanmak yerine sabun bizim işimizi çözüyor. Gerekirse çocuklarımızın çantasına bir sabun koymamız ve elini düzenli yıkamasını sağlamamız gerekli. Kantinler zaten kapalı, yemekhane gibi bir gerçekliğimiz yok zaten. Türkiye eğitim sisteminde ama Covid nedeniyle öğrencilerimiz yemeklerini sınıfın içerisinde yemeliler diğer çocuklarla etkileşmemek için. Bu çok önemli. HES kodunun takibi çok önemli, okula geldiğinde çocuklarımız kapının önünde ateş, öksürük, aksırık buna dair bir sağlık personelinin görevli olması son derece önemli. Kapıda aldığımızda ve hasta olabilecek öğrenci ve öğretmenlerimizin takibini yaptığımızda, çok kolay biçimde covi tespiti yapılabilirse bu öğrencilerimiz karantinaya alınabilir. Bunları da düzenli bir biçimde takip etmemiz gerekiyor. Ve en önemlisi belki de öğretmenlerimizin ve velilerimizin Covid-19 vakaları konusunda sürekli bilgilendirilmelerini sağlamak. Çünkü hepimizin sağlığı söz konusu, hepimizin hayatları birbirine çok bağlı bu dönemde. Bu zorlu dönemi hep birlikte üzerimize düşeni yaparak, başarabileceğimizi, yüz yüze eğitimlere başlayabileceğimizi düşünüyorum."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar