'Kadına yönelik şiddetin izini ne polis ne de savcılar sürüyor'

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen 'Kadına Yönelik 'Erk'ek şiddetiyle Mücadele Sorunlar ve Çözümler Sempozyumu'nun, bugün gerçekleşen oturumunda söz alan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Doç. Dr. Pınar Memiş Kartal ve avukat Selin Nakıpoğlu, 'Şiddetin izini sürmek', 'Şiddet davalarında ispat sorunu' ve '6284 sayılı kanun kapsamında tedbirleridijital şiddet' gibi başlıklar etrafında konuşmalar yaptılar.

'KADINLAR ADLİ TIP ERKİNİN KARŞISINDA DERDİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYOR'

Şiddetin izini sürmekle görevli kolluğun görevini yerine getirmediğini, aynı şekilde savcının da iz sürme peşinde olmadığını dile getiren Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Adli tıpın etik olarak iz süremediğini, bundan dolayı adli tıp polikliniğini açtıklarını ancak rektörün 'Açtığınız gibi kapatırız' engeliyle karşılaştıklarını, sonrasında ise bu polikliniğin mahkemelerin referans olarak gösterdiği bir kuruma dönüştüğünü anlattı.

Kadına Yönelik 'Erk'ek şiddetiyle Mücadele Sorunlar ve Çözümler Sempozyumu Bilgi Üniversitesi’nde düzenlendi.

'ERK HER YERDE ERK'

Adli tıp heyeti karşısına çıkan kadınların yaşadıklarını zorlanarak anlattıklarını belirten Prof. Dr. Fincancı, "Erkin karşısında derdini anlatmaya çalışıyorlar" dedi. Fincancı, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin dahi kimi kararlarını "Erk her yerde erk" dedi:

"Tanıklık ettiği bir olayda kadın polisin "Peki kocan seni neden dövdü bayan?" sorusunun içindeki 'kuşku'dan bahseden Prof. Dr Fincancı, konuşmasında "Mesleki olarak kuşku duymak deformasyona neden olur. Aynı şekilde sağlık çalışanı da hastaya kuşkucu şekilde yaklaşamaz. Hakikatin peşinde olması gerekir. Kuşku duyduğunuzda hasta sizinle ilişkisini koparacaktır" ifadelerine yer verdi. (HABER MERKEZİ)