Türkiye'deki en büyük problemlerden biri güven

Türkiye'deki en büyük problemlerden biri güven
Artı TV'de yayımlanan Söz Sırası programının konuğu İnsan Hakları Savunucusu Fatma Bostan Ünsal oldu.

Fatma Bostan ÜNSAL


ARTI GERÇEK-Günü kurtarmak için yapılan uygulamalar, söylemler ve politikalar Türkiye'yi drift yapan bir ülke haline getirdi. Drift yapan arabalarda da görüyoruz; hem kendisi için hem çevresi için büyük tehlikeler arz etmektedir. 

Güncel iki gelişmeyle bu konudan bahsetmek istiyorum. "Demokrasilerde parti kapatılmaz" diyen iktidarda, bir partinin kapatılması iddiaları konuşuluyor. Çok sayıda kişinin de siyasi yasaklı olması talep ediliyor. O kadar özensiz bir liste ki bu kişilerin içinden bazıları vefat etmiş. 

İçeriğinde herhangi bir suç unsuru olmayan bir sözü retweet ettiği için bir milletvekilinin hapse girmesi söz konusu. İçeriği suç oluşturmadığı için bu konuyla dava açılması yeterince vahim bir hukuksuzluk. 

Bunların yanı sıra bir başka hususu dile getirmek istiyorum 2011 yılında tüm partilerin onayıyla Meclis'ten geçirilen İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı'nın bir kararnamesiyle feshedildi. Aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalayan olduğunu söyleyen ve diğer devletlerin de bunu imzalaması için faaliyetlerde bulunan bu sözleşmeyle iftihar eden bir iktidardan bahsediyoruz. Şu an fesih söz konusu. Bu kendini inkar anlamına geliyor. Sadece siyasi iktidarın ve AKP'nin kendini inkarı değil. Bir şekilde hala iktidar partisinin yanında bulunan insanlardan da kendilerini inkar etmesi isteniyor. İstanbul Sözleşmesi için çok gayret sarfeden kadınlar ve kadın kuruluşları söz konusu. Çok büyük mesai harcadılar ve İstanbul Sözleşmesi ortaya çıktı, bugün kendilerini inkar etmesi isteniyor. 

Drift yapan bir ülke etrafına tehlike saçtığı için Türkiye'deki en büyük problemlerden biri güven ve istikrarsızlıktır. AKP kongresinin sloganı da bu; "Güven ve istikrar." Ama rahmetli Ape Musa'dan biliyoruz, "Bal bal demekle ağız tatlanmıyor." Güven ve istikrar dediğiniz zaman güveni sağlayamazsınız. 

Faize yönelik çok olumsuz iddialar var ama bu faizin artmasını engelliyor mu? Tam tersine son 6 ayda Türkiye yüzde 150 civarında faizini artırmış bir ülke. Almanya Başkanı Merkel'e bakalım. Merkel faiz ile ilgili konuşmuyor, Almanya'da faizler 0. Bu yüzden, güven ve istikrar konuşarak elde edilen bir husus değil. 

AKP kongresinde, yastık altında tasarrufu olan insanların gelip bankalara teslim edilmesi istendi. Demek ki elinde doları, dövizi olan böyle bir kitle var. Ama bu neden oluyor? Çok kısa bir süre önce yasal bir bankaya para yatırdığı için insanlar, suçlu muamelesi gördüler, işlerinden atıldılar. Bu yüzden tasarruflarını evde tutmayı tercih ediyorlar. Yapılması gereken şey politikalarla güven inşa etmektir. 

Avrupa'da ve özellikle İskandinavya ülkelerinde güven endeksi yüzde 80-85 aralığındayken Türkiye'de bu oran sadece yüzde 5. Yani bu güven aslında sosyal sermayenin ne kadar da zayıf olduğunu gösteriyor. Bunu artıracak önlemleri en başta siyasi iktidar ve diğer insanların dikkate alması gerekiyor. 

Öne Çıkanlar