'Türkiye'den gelen listeler polis devletinden geliyor'

'Türkiye'den gelen listeler polis devletinden geliyor'
Erdoğan'ın 'Almanya'daki Türk düşmanı partiler' arasında saydığı Yeşiller'in Eş Başkanı Cem Özdemir suçlamalara yanıt verdi.

DÜNYA- Almanya’daki Yeşiller partisinin Eş Başkanı Cem Özdemir, ülkedeki Türkiye kökenli seçmenlere genel seçimlerde ‘Türkiye düşmanı’ partilere oy vermeme çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. Özdemir, "O listede olmak bizim için bir şeref kaynağı" dedi.

‘İYİ Kİ VARIZ O LİSTEDE’

Özdemir, Erdoğan’ın Türkiyeli seçmenlere 24 Eylül’deki seçimlerde ‘Türkiye düşmanı’ diye nitelediği Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’e oy vermemeleri yönündeki çağrısı hakkında şu ifadeleri kullandı: "Sayın Erdoğan’ın seçim çağrısıyla ilgili sadece şunu söylemek istiyorum. İyi ki varız o listede. Olmasaydık zaten hayal kırıklığına uğramıştım. Yani Yeşiller partisinin, Sayın Erdoğan’ın tavsiye etmediği bir parti olması, bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. O listede olmak bizim için bir şeref kaynağı."

‘LİSTEDE OLMAYAN PARTİLER HER ŞEYİ GÖSTERİYOR’

Deutsche Welle Türkçe’ye konuşan Özdemir, ‘Erdoğan’ın listesi’nde bulunmayan partiler hakkında da şu yorumu yaptı: "Ama tabii şu da dikkati çekiyor. O listede olmayan partiler. Aşırı sağcı, yani buradaki en büyük Müslüman düşmanı, en büyük yabancı ve Türk düşmanı olan AfD partisinin o listede bulunmaması, zaten her şeyi açık bir şekilde gösteriyor. Dünyadaki aşırı milliyetçiler, dünyadaki fanatikler, ister Alman kökenli olsun, ister Türk kökenli olsun, birbirine çok yakın. Yani Türkiye’deki aşırı milliyetçiler, AKP rejimi, MHP rejimi ve buradaki AfD birbirine çok yakınlar dünyaya bakış açılarında."

‘ELEŞTİRİMİZ ERDOĞAN REJİMİNE, HALKA DEĞİL’

Özdemir, "Biz ise buradaki demokratik görüşlü insanlar olarak Türkiye’ye yönelik mesajlarımızda şuna dikkat etmeliyiz. Bizim eleştirimiz Ankara’ya yönelik, Erdoğan rejimine yönelik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik değil. Oradaki referandumdaki ‘hayır’ oyunu kullanan, aslında çoğunluğu temsil eden ama oradaki hileden ötürü seçimleri kazanamayan insanların biz sonuna kadar yanındayız" diye ekledi.

‘BENİM KİTLEM ZATEN FANATİKLER DEĞİL’

Alman vatandaşı olan Türklerin zaten büyük çoğunluğunun Almanya’nın bir parçası olduğunu belirten Özdemir, "AK Parti’ye kendisini yakın hissedenler, daha ziyade vatandaş olmayanlar. Dolayısıyla bu tür çağrılar… ‘Bundan sonra sizi seçmeyeceğiz.’ Ya kimi kandırıyorsunuz? Zaten bugüne kadar bizi seçmediniz. Bundan sonra mı seçmeyeceksiniz? Siz bizim seçim hedefimiz değilsiniz. Benim partim, Birlik 90 Partisi hiçbir zaman fanatiklerin partisi olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Dolayısıyla fanatiklerin ‘Sana oy vermeyeceğiz’ tehdidi beni tehdit etmiyor. Benim hedef kitlem fanatikler değil, sağ duyulu insanlar" dedi.

ALMAN HÜKÜMETİNE ‘UYARIN’ ÇAĞRISI YAPTI

Özdemir, Alman vatandaşlarının Türkiye’ye yapacakları seyahatlerle ilgili endişe duyduğunu söyleyen Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’e de bir çağrıda bulundu. Tatil için gittiği İspanya’da gözaltına alınan Alman vatandaşı Doğan Akhanlı’nın durumunu da hatırlatan Özdemir, şöyle dedi: "Sayın Gabriel’in bu tür açıklamaları yapması iyi hoş da, bir de daha önce buradaki vatandaşlara ‘Siz listelerdesiniz’ diye haber verilse. Bu listeleri Türkiye bize veriyor ama vatandaşlar haberdar edilmiyor. Bunu mutlaka değiştirmeliyiz. Burada bir görevimiz var, bu insanları korumakla görevliyiz. Dolayısıyla keşke Doğan Akhanlı’ya, diğer vatandaşlara polisimiz istihbaratımız önceden haber verse, ‘Türkiye sizi listeye aldı, dikkatli olun yurt dışına gittiğinizde. Almanya’da emin olabilirsiniz ama başka ülkelerde belki başınıza bir şey gelebilir’ diye."

‘LİSTELER POLİS DEVLETİNDEN GELİYOR’

"Bence bu mutlaka yapılmalı, bundan böyle Türkiye’den gelen tüm listelerde olan isimlerden insanlar haberdar edilmeli. Hangi kesimden olursa olsunlar. Çünkü Türkiye’den gelen listeler bir hukuk devletinden gelmiyor, polis devletinden geliyor" diyen Özdemir, "Oradaki listelerde bulunan insanlar terörist değil, oradaki listelerde bulunan insanların büyük bir çoğunluğu muhalif görüşlü insanlar. Demokrasiyi, insan haklarını, insani bir devleti temsil eden ya da savunan insanlar" ifadelerini kullandı.

Gabriel, geçen hafta Bild gazetesine verdiği demeçte, son dönemde bir dizi Almanya vatandaşının gözaltına alınması nedeniyle ‘Türkiye’ye seyahat konusunun iyi düşünülmesi gerektiğini’ savunarak, ‘devletin, vatandaşları adına Türkiye’ye seyahat edip etmeyeceklerinin kararını alamayacağını’ ancak bunu şu aralar ‘gönül rahatlığıyla’ da tavsiye edemeyeceklerini söylemişti. Bu konuda bir örnek de veren Gabriel, yıllarca Türkiye’de tatil yapan, aynı oteli tercih eden ve otel sahibiyle arkadaş olan Almanların, otelcinin Gülen yapılanmasına yakın olduğu gerekçesiyle suçlanması durumunda, bir anda şüpheli konumuna düşebileceğine dikkat çekmişti. 

Öne Çıkanlar