Çin ile yeni swap anlaşması nasıl yankılandı? Türkiye'nin döviz rezervleri açısından ne anlama geliyor?

Çin ile yeni swap anlaşması nasıl yankılandı? Türkiye'nin döviz rezervleri açısından ne anlama geliyor?
Erdoğan, Çin ile 3,6 milyar dolarlık yeni swap anlaşması yapıldığını, bu anlaşmayla 6 milyar dolarlık swap anlaşmasına ulaşıldığını belirtti. Uzmanlara göre bunun rezervlere etkisi yok.

ARTI GERÇEK - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Çin Merkez Bankası (PBOC) ile swap anlaşmasının boyutunun 2.4 milyar dolardan 6 milyar dolara yükseltildiğini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinin yeniden 100 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Erdoğan, "Bu çerçevede yakın zamanda en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin'le çok önemli bir anlaşmayı yaptık. Daha önce Çin'le 2.4 milyar dolarlık bir swap anlaşmamız zaten vardı. Şimdi bu rakamı 3.6 milyar dolarlık yeni bir swap anlaşmasıyla toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Erdoğan konuşmasında TCMB'nin döviz rezervinin 100 milyar dolar seviyesine ulaştığını da söyledi. Kendisinin Başbakan olduğu dönemde rezervlerin 135 milyar dolara kadar yükseldiğini hatırlatan Erdoğan, "İnşallah bu tırmanış şimdi yeniden başlıyor ve bu tırmanışı da devam ettireceğiz" dedi.

TCMB, güncel verilerine göre bankanın toplam rezervleri 4 Haziran itibarıyla 93.7 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bu tutarın yaklaşık 44 milyar doları altın yaklaşık 50 milyar doları ise döviz cinsi. TCMB'nin toplam rezervleri 135.96 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesini Aralık 2013 tarihinde görmüştü.

TCMB'nin Çin haricinde Katar ile de 15 milyar dolar tutarında swap anlaşması bulunuyor. Türkiye TL'yi desteklemek adına 2019 ilk çeyrek sonundan Kasım 2020 tarihinde ekonomi yönetimde yaşanan değişme kadar büyük bölümü TCMB rezervlerinden milyarlarca dolar döviz arzı gerçekleştirdi. Bu arzı bankacılar 2019'dan Kasım 2020'ye kadar yaklaşık 130 milyar dolar olarak hesaplıyor.

TCMB'nin lokal bankalarla yaptığı swaplar nedeniyle rezervlerin kayıplarının tamamı toplam rezervlere düşüş olarak yansımıyor. Lokal bankalar ile yapılan swaplar ise geçen hafta itibarıyla yaklaşık 45 milyar dolar civarında bulunuyor. Bu swaplar başta olmak üzere döviz rezervlerine sadece TCMB sahipliğindeki rezervler olarak bakıldığında tutar bankacılar tarafından yaklaşık eksi 60 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pazar günü Brüksel yolunda yaptığı Çin ile rezerv anlaşması haberi ekonomi kamuoyunda yankı yarattı. Yeni swap anlaşmasını değerlendiren uzmanlar pratik olarak bu anlaşmanın etkili olmayacağına dikkat çekti.

BRÜT REZERV ASLINDA DEĞİŞMEMİŞ OLUYOR

bloomberght.com'da yer alan habere göre, Stratejist Evren Kırıkoğlu, Çin ile artan swap miktarının pratik anlamda piyasa etkisinin olmayacağını belirtti. Kırıkoğlu, "Yuan girişi ile Merkez Bankası'nın brüt rezervi 3,6 milyar dolar artacak olsa da, yabancı bir ülke merkez bankasının bize verdiği yerel parayı açık piyasada TL’nin değerini korumak veya döviz talebini bastırmak için satamayacağımız için aslında kullanılabilir brüt rezervimiz değişmemiş oluyor" ifadelerini kullandı.

SADECE REZERVLERİN YÜKSEK GÖRÜNMESİNE YARIYOR

Ekonomist Haluk Bürümcekçi de benzer bir değerlendirmede bulundu. Bürümcekçi raporunda "Swap anlaşmaları ile elde edilen döviz rezervleri, Çin örneğinde olduğu gibi dış ticaret amaçlı yerel para birimleri cinsinden ödeme yapılması gibi bir kullanım dışında başka bir kullanıma (piyasaya döviz satışı v.b) konu olmuyor. Dolayısı ile sadece rezervlerin ve net rezervlerin daha yüksek seviyede görünmesine yarıyor" değerlendirmesini yaptı.

IMF'DEN REZERVLERLE İLGİLİ UYARI GELMİŞTİ

Rezerv konusu Cuma akşamı uluslararası para fonu IMF tarafından yapılan uyarıyla yeniden gündeme gelmişti. IMF yetkilileri, Madde 4 kapsamında yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin düşük rezervi gölgesinde şoklara karşı kırılgan olduğunu belirtti.

Türkiye’nin brüt rezervlerinin tavsiye edilen yeterlilik aralığının çok altında olduğu belirtilen IMF açıklamasında Merkez Bankası’nın döviz swapları çıkarıldığında net uluslararası rezervlerin de negatif seviyede olduğu vurgulandı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar