Türkiye yeniden gündemde

Can DÜNDAR

Berlin’de, Türkiye’deki demokrasi mücadelesiyle dayanışma toplantısındaydık; gazeteciler, siyasetçiler, yazarlar, akademisyenler, aydınlar… Alman Sosyal Demokrat Partisi, binasını açmıştı. Almanya’nın önde gelen yazar ve gazeteci kuruluşları destekçiler arasındaydı. Alman basınının ilgisi yoğundu.

Söz alan istisnasız herkes, baskının hepten yoğunlaştığından, bıçağın kemiğe dayandığından söz etti. Ama özellikle iki konuşma, hem Alman, hem de Türkiyeli gazetecileri sarstı.

Biri, Aslı Erdoğan’ın, Türkiye’deki tutuklu sayısının Nazi kamplarındaki tutuklu sayısını fersah fersah aştığını rakamlarla verip, "Dönüşü olmayan noktaya geliyoruz" diyen sözleriydi.

Diğeri ise, Aydın Engin’in, "Bir dahaki toplantıda size hitap edebilir miyim, bilmiyorum" demesi…

Avrupa, para verip mülteci krizini kendi sınırları dışına attıktan sonra Türkiye’ye ilgisini kesti. Corona krizinden sonra hepten kendi derdine düştü. Erdoğan iktidarı birer hafta arayla Akdeniz’de, Ege’de, Kafkaslar’da komşularıyla dalaşmasa, Türkiye gündem bile olmuyordu.

Son gerginlikler, ambargo çağrılarıyla birlikte insan hakları meselesinin ve kurulan baskı rejiminin de yeniden gündeme gelmesini sağladı. Şimdi Van’da bir yurttaşın helikopterden atılarak öldürülmesi de, devletin Corona verileri konusunda yalan söylemesi de, HDP’nin neredeyse bütün yönetim kadrolarının tutsak edilmesi de, yabancı basında yakından izleniyor. Sosyal Medya Yasası’nın dayatmasına rağmen Facebook’un "Temsilci açmıyorum" diye rest çekmesi, Türkiye’nin Kafkaslar’a milisler nakletmesi, İngiliz seyahat şirketlerinin Corona yalanından sonra rezervasyonları iptal etmesi, yatırımlarda son 10 yılın en keskin düşüşünün gerçekleşmesi, Türkiye’de çok dillendirilmese de Batı medyasının dilinde…

İlk kez Alman gazeteciler, "Erdoğan’dan sonra ne olacak" diye sormaya başladı. Van’da helikopterdeki görevli, devletin koruyacağından emindir; ama buralarda neye yol açtığını da bilse iyi olur.