Tutuklular fabrika atıkları yüzünden nefes alamıyor

Tutuklular fabrika atıkları yüzünden nefes alamıyor
Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklular, cezaevi yakınlarındaki fabrikaların atıkları nedeniyle nefes alamıyor.

Balıkesir Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklular, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’ne gönderdikleri mektupla yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.

Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi A9 koğuşunda kalan tutuklular,  Ahmet Kolokan, Rüstem Daş, Hamit Ahras, Bekir Koydu, Fethullah Yiğit, Barış Akgün, Yunus Özer, Delil Ufak, Remzi Almaz, Muhammed Muhammed, Mustafa Elma, Veysi Oğuz, Lokman Babat ve Ahmet Benek zararlı atıkların kanuna uygun şekilde imha edilmemesinden dolayı yaşam alanlarının zarar gördüğüne dikkat çekti.

'HERKES SAĞLIKLI BİR YAŞAM HAKKINA SAHİPTİR’

Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nin yerleşkesine yakın bölgede bulunan gübre fabrikası ve tavuk üretim tesis atıklarının kanuna uygun bir şekilde imha etmemesi ve önlem alınmamasından dolayı yaşam alanlarını etkilediğini belirten tutuklular, kokudan nefes alamadıklarını söyledi. 

Kamu sağlığının anayasal bir zorunluluk olduğunu belirten tutuklular mektubun devamında şu ifadelere yer verdi:

"Bu durum aynı zamanda ciddi salgın hastalıkların oluşum ve yayılmasına zemin yaratabilecek düzeydedir. Kamu sağlığı ve çevre hakları gözetilerek bu işletmelerce hiçbir tedbir alınmamaktadır. Oysa bu anayasal bir sorumluluktur. Anayasa’nın 56. maddesi şöyle ifade eder; ‘herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Aynı şekilde buna aykırı davranılması halinde daire kanunu yapıcı suç tanımlaması yaparak TCK 5273 madde 181 fıkrası 1’de böyle belirtmektedir. İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde atık ve ya atıkları toprağa, suya ve ya havaya kasten veren kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ Mevcut durum yasalar açısından da suç teşkil etmektedir ve sağlığımızı tehlikeye attığı gibi bulunulduğumuz yerleşkede yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüp rahatsızlık yaratmaktadır." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar