Uzaktan eğitim sisteminde güvenlik açığı mı var?

Uzaktan eğitim sisteminde güvenlik açığı mı var?
Uzaktan eğitimle birlikte hiç olmadığı kadar çevirimiçi platformlar kullanılır oldu. Peki bu hizmetleri sağlayan uygulamalar ne kadar güvenli?

Koronavirüs salgınıyla birlikte uzaktan eğitim sistemine geçildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın oluşturduğu EBA Tv (Eğitim Bilişim Ağı) dışında özel okullarda çeşitli online uygulamalarla yürütülüyor. Ancak bu uygulamaların ne kadar güvenilir oldukları da tartışma konusu. Sanal okulların oluşmasını sağlayan platformlardan en çok öne çıkan uygulama Zoom. Çinli Eric Yuan tarafından 2011 yılında kurulan şirketin kullanıcı sayısının hızlı artışının güvenlik açıklarına sebep olduğu konuşulurken, uygulamada uçtan uca şifrelemenin olmadığı, kullanıcı giriş bilgilerinin çalındığı, davetli olmayan kişilerin online görüşmelere katılabildiği tespit edildi. Hatta şirketin kullanıcı bilgilerini sattığı da iddialar arasında.

Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Saka ve Siber Güvenlik Uzmanı Ünal Aydın. Konunun hukuki boyutunu ise Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Avukat Gökhan Ahi BirGün'den Eda Köprü Yılmayan'a konuştu.

'ÇOĞU UYGULAMADA AÇIK VAR'

Doç. Dr. Erkan Saka, "Güvenlik meselesine farklı derecelerden bakılabilir. Zoom bu kadar büyük patlama beklemiyordu. Bazı güvenlik açıkları vardı örneğin hoca öğrenciye linki gönderiyor, öğrenci linki birtakım forumlarda paylaştığı anda hoca da deneyimli olmadığı için, bekleme odası gibi güvenlikleri de kullanmayınca bir anda yüzlerce kişi derse gelebiliyor. Bazı meseleler bariz güvenlik açığı bazıları ise kullanım deneyimi üzerinden gözlemlediğim hatalar. Amerikan medyasının bu konunun üzerine gitmesinin sebebi de şirket sahibinin Çinli olması. Zoom tek başına günah keçisi ilan edildi ancak çoğu ticari uygulamada veri konusunda açıklar var.

Doç. Dr. Ünal Aydın: Zoom’un güvenlik açıkları nedeniyle çok güvenli bir uygulama olduğunu düşünmüyorum. Uygulamanın özellikle zoombombing isimli izinsiz görüşmeye katılma izni veren açığının başka ülkelerde sıkıntılara sebep olduğunu biliyoruz.

Ahmet Koltuksuz: Kullandıkları yazılım, sahip oldukları cep telefonu, tablet, laptop, desktop bilgisayarlar, bu donanım ile eriştikleri serverlar, kullanılan iletişim altyapısı gibi devasa geniş iletişim bilişim teknolojilerinden bahsediyoruz. Bu anlamda, bahsettiğiniz arka planı bu donanım ve yazılım teknolojilerine göre parçalara bölerek, her birini ayrı ayrı incelememiz gerekiyor. Farklı sorunlar ve güvenlik tehditleri söz konusu olabilir.

‘ANTİ VİRÜS YAZILIMI ŞART’

Ünal Aydın: Zoom veya başka bir program çalışırken arka planda bizim görmediğimiz bazı servisleri kullanabilir. Bu servislerin tamamen zararlı olduğunu veya izinsiz işlemler yaptığını söylemek doğru olmayacak. Bunun için uygulamaya verilen izinler dikkatle incelenmeli ve en önemlisi yazılımlar güvenilir kaynaklardan indirilmeli. Mutlaka bir anti virüs yazılımı kullanılmalı.

GÜVENLİK İÇİN NE YAPILABİLİR?

Erkan Saka: Öncelikle veliler eğitilmeli. Burada MEB’e de rol düşüyor. Ancak Milli Eğitim tek başına yetişemeyebilir. Eğitimciler de bu konuda eğitilmeliydi. Özel okullar bedava Zoom uygulamasını kullanıyorlar. Zoom Pro ile daha profesyonel bir hizmet alabilirler. Güvenlik açıkları da kapanmış olur ya da kurumların iyi birer yazılımcısı varsa açık kaynak kullanabilirler.

Ünal Aydın: Sürece çok disiplinli yaklaşılmalı. Eğitim bilimciler, hukukçular, siber güvenlik uzmanları vb. görüş alınarak süreç yürütülmeli. Tüm bu disiplinlerden alınan öneriler ışığında bakanlık güvenlik konusunda velileri, öğretmenleri ve öğrencileri ayrıntılı ve düzenli olarak bilgilendirmelidir.

‘YERLİ YAZILIM ÜRETİLMELİ’

Ahmet Koltuksuz: Her şeyden önce çevrimiçi toplantılar, birliktelikler, dersler için kullanılacak yazılımı bizim üretmemiz lazım. Sonrasında, ağ donanım sistemlerini de. Teknolojisi, üretimi başkalarına ait olan iletişim bilişim teknolojileriyle asla istediğimiz kadar güvende olamayız.

Siber tehditlere karşı bir bilinçlenme gerekiyor, sonrasında da kademe kademe yapılması gerekenler var. Örneğin; 4., 5. sınıftan itibaren çocuklarımızın siber güvenlik konusunda eğitilmeye başlanması lazım. Çocuklarımıza bilmedikleri, ders notu, kitap, film, müziği bedava vereceğini vaat eden site ve çevrimiçi kişilerden, uzak durmalarını hatırlatmalıyız.

SORUMLULUK OKULA AİT

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Avukat Gökhan Ahi çocukların online ortamda gizliliğinin korunması ülkemizde özel bir yasal düzenleme olmadığını söyledi. Bu konuda özel bir yasa yapılması gerektiğini savunan Ahi ebeveynlerin bilinçsizliğine de dikkat çekti. Avukat Gökhan Ahi, online eğitim için okulların velilerden onay almasının onların sorumluğunu ortadan kaldırmayacağını savunarak şu noktaya dikkat çekti: Okulların velilere imzalattığı belgede iyi bir aydınlatma gerekiyor; çocuklarla ilgili hangi verilerin ne amaçla kullanılacağı, ne kadar süreyle muhafaza edildiği, verilerin işlenmesinin hukuki sebebinin ne olduğu gibi. Okullar, böyle bir belgeyle kendi sorumluluklarından kurtulamaz, bilakis kendi sorumluluklarının kapsamını bildirmek ve velileri aydınlatmak zorundalar."

Öne Çıkanlar