Uzay yolcusu kalmasın…

Her gelen de büyük tanıtımlar ve umutlarla kadroya dahil ediliyor. Ve her sezon başında aynı rüyayla yola çıkılıyor: ‘Bu takım uzaya çıkar’

Dakika 13… Ademi’nin şutunu Altay kornere çeldi…
Dakika 57… Ndao ile teke tek kalan Altay yatarak pozisyonu önledi…
Dakika 58… Thiam’ın ters kafa vuruşunu Altay son anda kornere çeldi…

Bu 3 pozisyonun gol olmasına kimse şaşmazdı. Sıradan kurtarışlar dışında Altay bu net vuruşlara da imza attı…
Ligin tüm takımları ekonomik darboğazda yaşarken Fenerbahçe bundan etkilenmeden transferlere devam ediyor. Ali Koç döneminde 47-48 transfer gerçekleşti. 

Her gelen de büyük tanıtımlar ve umutlarla kadroya dahil ediliyor. Ve her sezon başında aynı rüyayla yola çıkılıyor: ‘Bu takım uzaya çıkar’

Uzay konusu son günlerde Türkiye’nin en ciddi konusu. Hatta yandaş kanallar şimdiden uzaydaki madenlerin ekonomiye kazandırılmasını tartışıyorlar…

Bunların ne kadarı hangi zaman diliminde gerçekleşir bilinmez ama Sarı Lacivertliler her transfer döneminde bir kapsülü uzaya göndermeyi deniyor…

Sonra maçlar oynanıyor… Oynanan karşılaşmaların büyük çoğunluğunda takımın yıldızı Altay oluyor!
Eğer Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyorsa ve maçlarının büyük çoğunluğunda Altay kahraman oluyorsa… Kanımca bunda bir sıkıntı var!

Sarı Lacivertliler bir seri yakalayarak kayıpları telafi ettiler, liderliğe kadar çıktılar. Kadro genişlemişti, eksikler tamamlanmıştı, Mesut gibi bir yıldız kadroya dahil edilmişti. 

Derken bir Galatasaray yenilgisiyle liderlik gitti. Ardından Başakşehir yenilgisi kupaya veda ettirdi. 
Kupayı önemsemeyenleri de anlamakta zorlanıyorum. Her maç takımın yedek kulübesine bakın, sıralamada iş yapar. Ama Fenerbahçe kötü bir sezon geçiren formsuz Başakşehir karşısında kupaya veda etti.

Fenerbahçe son yıllarda Avrupa mücadelesinde, kupa almakta çok geride kaldı. Harcanan para ve kurulan kadroya bakınca kupadan bu kadar kolay elenmesine aklımın ermediği gibi üçüncü bir kupa olsa onu bile alması gerektiğini düşünüyorum.
Karagümrük karşısında 2-1 kazanırken Fenerbahçe’nin yine en iyisi Altay’dı. Osayi hareketliydi. Mesut orta alana kesinlikle bir hakimiyet getirmiş gibiydi, oyun takımı lehine sağa sola daha kolay yönlendi. Valencia istekliydi. Szalai ciddi bir güvence.
Ama yine yıldız Altay’dı… Çoğu maçta olduğu gibi 3 puanın gelmesinde en büyük etken onun kurtarışlarıydı…

Bu performansıyla Avrupa’ya mı gider, uzaya mı bilinmez ama Fenerbahçe’nin elinde çok önemli bir kader adamı var. Sürekliliği onun yarı performansı kadar olan 2-3 oyuncu ile ligde çok daha güvenli ilerleyebilir Fenerbahçe… Ama o süreklilikte oyuncular çıkmadığı gibi çoğu oyuncunun performansı da düşüyor. Erol Bulut da bu durumu seyrediyor…

Altay nereye kadar böyle gider bilinmez ama Erol Bulut’un puan kaybedilen, yitirilen maçları sürekli rakibin şansına bağlaması Fenerbahçe teknik direktörüne hiç yakışmıyor. Bu kez zorlanmalarını ise salı akşamı oynanan 120 dakikalık kupa maçının yorgunluğuna bağladı. Halbuki elindeki kadronun genişliği farklı kullanılsa, bu yorgunluk olmayabilirdi. Bunu da kendisi yapmalıydı… Bu arada 2 maçın ilk onbirinde 6 farklı isim olduğunu da değerlendirmek gerekebilir… 

Elbette bu maçta Gustavo ve Pelkas’ın yokluğunu unutmamak lazım ama bu kadro, bu oyuncular 2-0 öne geçilen bir  maçın son çeyreğini bu kadar korkulu tamamlıyorlarsa, bir sıkıntı var demektir. 

Kısalmaya başlayan ligde Fenerbahçe Trabzon, Beşiktaş, Başakşehir, Alanya gibi deplasmanlara da çıkacak. Erol Bulut’un hala bir sistem oturtamadığını kabul edersek bu sınavlar kolay geçmeyecektir…

Uzaya gitmenin yolu ciddi bir planlama ve bütçeden geçer. Keza şampiyonluk da benzer şartlar sonrası gelir. Gerekli bütçelerin harcandığı görülüyor da planlama derseniz… 
Hissediliyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi