Uzmanlardan açıklama: 'Mucize' kurtuluşlar nasıl gerçekleşiyor?

Uzmanlardan açıklama: 'Mucize' kurtuluşlar nasıl gerçekleşiyor?
'Yaşam üçgeni yıkım anında genel olarak koltuk, çekyat gibi eşyaların etrafında oluşur. Temel kural olarak da ‘çök-kapan-tutun’ tedbiri tavsiye edilir.'

İzmir depreminde 91 saat enkaz altında kalan Ayda Gezgin, sağ kurtarıldı. 4 yaşındaki Ayda'nın 'mucize' kurtuluşu yurttaşları sevindirdi. Uzun saatler aç ve susuz kalan depremzedelerin nasıl kurtulduğunu uzmanlar yorumladı.

İzmir'de 6.9 büyüklüğündeki depremde yıkılan binalardaki arama çalışmaları bugün sonlandırılacak. Son olarak dün 91 saat sonra Ayda Gezgin'in enkaz altından sağ olarak kurtarılması 'mucize' olarak yorumlandı. Uzmanlar, enkaz altındaki bu 'mucize'nin nasıl gerçekleştiğini değerlendirdi.

Hürriyet'in haberine göre, Ayda'nın hayatta kalabilmesine ilişkin açıklama yapan uzmanlar şu bilgileri aktardı:

Recep Şalcı (AKUT Başkanı): Enkazda tamamen şans eseri küçük boşluklar oluşur. Ayda ve Elif de bu şekildeki boşluklarda kaldıkları için hayata tutunabildiler. Bu boşluklar koltuk, çekyat gibi unsurlarla oluşan yaşam alanları değil tamamen yıkılma sırasında kendiliğinden oluşan boşluklar. Ev eşyalarının bir çekeri yoktur. Hangi yüke ne kadar dayanacakları bilinemez.

Eğer bina sağlamsa, yapısal sorun yoksa dolap, gardırop gibi eşyalar devrilirken masa ve koltuk sizi koruyabilir. Ama bina çöküyorsa bu malzemeler yaşam üçgeni oluşturmaz. Çünkü sadece tavan değil taban da çöküyor. Bu tür boşluklar bazen oluşur ama tamamen tesadüftür bu.

Prof. Dr. Osman Bektaş (Deprem Uzmanı): Bilinçli hareket edebilmek elbette önemli ama depremde çöken yapılarda kurtuluşlar tamamen tesadüftür.

Mehmet Güllüoğlu (AFAD Başkanı): Yaşam üçgeni olarak adlandırılan durumda birine ulaşmak daha kolaydır tabi. Ama bizim için önemli olan binaların sağlam olmasıdır.

Orhan Parlak (Arama Kurtarma Uzmanı): Yaşam üçgeni yıkımda doğal sürecinde oluşur. İnsanın bilinçli olarak yapabileceği bir şey değildir. Yıkım anında genel olarak koltuk, çekyat gibi eşyaların etrafında oluşur. Temel kural olarak da ‘çök-kapan-tutun’ tedbiri tavsiye edilir.

Semra Akkuş (Çocuk Doktoru): "Çocukların ezilme sendromuna yetişkinlere göre daha dayanıklı oldukları biliniyor. Kas yüzeyleri daha az olduğu için kas yıkımı daha az oluyor ve eğer kafalarından darbe almadılarsa çocuklar daha uzun süreler bu duruma dayanabiliyor.

Daha enkazdayken damar yolu açılıp serum takılma sebebi de budur. Çocuğun o anda damarları büzüşmüş durumda. Hızla damar açılmaya çalışılıyor, serum veriliyor ve vücut şoktan ve ezilme sendromunda korunmaya çalışılıyor. Ayda’nın 90 saati aşkın enkazda kalması ve bu kadar sağlıklı görünmesi bir hekim olarak beni de şaşırttı."

Öne Çıkanlar