'Yap-işlet-devret, inşaat değil finansman modeli'

'Yap-işlet-devret, inşaat değil finansman modeli'
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, 'Yap-işlet-devret modeli yanlış anlaşıldı. Tam bir finansman modeli, kesinlikle bir inşaat modeli değil' dedi.

Türkiye'de AKP iktidarları döneminde pek çok mega projenin yapımında uygulanan yap-işlet-devret modeliyle ilgili iş dünyasından bir eleştiri geldi. 

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, bankacılık dışı finansman modelinin şirketlere getirileri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, yap-işlet-devret modelinin günümüzde yanlış anlaşıldığını, yap-işlet-devret'in aslında tam bir finansman modeli olduğunu, kesinlikle bir inşaat modeli olmadığını söyledi.

CEO Club toplantıları çerçevesinde gerçekleştirilen "CEO Club Banka Dışı Finans Zirvesi" kapsamında gerçekleştirilen "Sermaye Piyasaları ile Büyüme" panelindeki konuşmasında Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, iş dünyası deneyimleri ve yaptığı yatırımlar hakkında bilgi verdi.

Finans kaynaklarını değerlendirirken yaşadıkları süreçlere değinen Akın, bir firmanın tahvil yapabilmesi için o şirketin hem finansallarının hem hukuki altyapısının düzgün olması, bir şirketin kuruluşundan itibaren bunlara dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Akın, bu koşulların bulunması durumunda şirketlerin bankacılık dışındaki bütün imkanlardan istifade edebileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bugüne geldiğimizde, tahvil penceresini biz hiç kapatmadık. Hiç ihtiyacımız olmadığı zamanlar bile o borçlanmaya devam ettik. Toplam 1,6 milyar TL'lik bir tahvil borçlanması yaptık. O kadar güzel bir borçlanma aracı ki... Son derece uygun bir bankacılık dışı finansman modeli, kullanmak lazım. Bu enstrümanları kullanmanın tek koşulu, hukuki ve finansal altyapının düzgün olması, bunu şirketlere anlatmak lazım."

Hamdi Akın, Türkiye'nin 2002'den sonra ciddi bir dışa açılma yaşadığını aktararak, önlerine çıkan fırsatları iyi yakalayıp Türkiye'de yatırım yapma amacı doğrultusunda, hep sektörlerinde en büyük firmaları seçmek için uğraştıklarını söyledi.

Yabancı şirketlerle çalışmaktan elde ettikleri deneyimleri anlatan Akın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Canlı olmayan bir şeyle duygusal bağ kurulmasını anlamsız buluyorum. O yüzden şirketler konusunda bu kadar cömertim. Hisse senetlerinin devamlı el değiştirmesi gereken bir meta olduğunu düşünüyorum. Sermaye piyasaları da zaten böyle bir platform. Şirket hisseleri zaten el değiştirdikçe şirketlerin çok uzun ömürlü olacağını düşünüyorum ve öyle de oluyor. Şirkette sahiplik yok, ortaklık var. Bizle beraber kurulup bizle beraber ölen bir şirketin hiçbir anlamı yok. Bugün TAV'ın hisseleri el değiştirdi ama TAV bir Türk şirketi."

YAP-İŞLET-DEVRET İNŞAAT DEĞİL FİNANSMAN MODELİ

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın, bankacılık dışı finansman modelinin şirketlere getirileri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, yap-işlet-devret modelinin günümüzde yanlış anlaşıldığını, yap-işlet-devret'in aslında tam bir finansman modeli olduğunu, kesinlikle bir inşaat modeli olmadığını vurguladı.

Şirketlerin önümüzdeki dönem süreçlerinin yönetilmesi konusunda yenilenebilir enerji şirketinden örnek veren Akın, şirketin beş yıl boyunca ne yapacağının ve yol haritasının belli olduğunu, kendine ait bir kanunu bulunduğunu, şirkette herkesin bu planı çok iyi bildiğini söyledi.

Akın, şirketlerinin bir planı olduğunu dile getirerek, Akfen'in halka kapanması süreci ile ilgili bilgi verdi.

Süreçlerde strateji belirlemenin ve bu stratejilerin önemine işaret eden Akın, "Almak ile satmak arasındaki en temel fark, almak sizin inisiyatifinizdedir ama satmak sizin inisiyatifinde değildir. O yüzden satmak çok zordur, son derece değerlidir. Bu yüzden herkesin buna fokuslanması lazım" dedi.

Öne Çıkanlar