Yargıtay, gelini kaynanayla aynı evde oturmaya zorlamayı boşanma nedeni saydı

Yargıtay, gelini kaynanayla aynı evde oturmaya zorlamayı boşanma nedeni saydı
Yargıtay emsal bir kararla, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını eleştirerek kadın lehine bozdu.

Kayınvalidesiyle aynı evde yaşayan kadın, kaynananın baskısı ve şiddetiyle eşinin yaşanılanlara kayıtsız kaldığını belirterek boşanma davası açtı. Aile Mahkemesi'nin yolunu tutan kadın, eşinin kendisinden 10 yaş büyük olup ilk evliliğinden yetişkin 3 çocuğu olduğunu söyledi. Eşinin köyünde davalının annesi, davalının ilk eşinden olan 3 çocuğu, kardeşleriyle birlikte oturduklarını belirten davacı kadın, eşinin inşaat işleriyle uğraştığından Ankara'da oturduğu, davacının köyde kalabalık bir ortamda tarla, hayvancılık gibi işlerde çalıştırıldığını söyledi. Eşinin kendisini yanına almadığı, kaynanasının iyi davranmadığını ve kovduğunu anlatan kadın, kaynanasının kendisini oğluna şikayet edip davalıya dövdürdüğünü dile getirdi.

Erkeğin de savunmasını alan mahkeme, kocanın ağır kusurlu olduğu, artık evliliğin devamında ne taraflar ne de toplum açısından korunmaya değer yarar kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne tarafların boşanmalarına, 12 bin 500 TL maddi, 12 bin 500 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verdi. Tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, tazminat kararını bozdu. Mahkemenin kararının tanık ifadelerine dayandığına dikkat çeken Bölge Adliye Mahkemesi, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan kusurlarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığına dikkat çekerek, davacı kadının manevi tazminat istemini reddine karar verdi. Kadın ise kararı temyiz etti.

YARGIYAY BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİ ELEŞTİRDİ: YANILGILI DEĞERLENDİRME YAPILMIŞ

Milliyet'in İHA'dan aktardığı habere göre dava hakkında son kararı veren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Kararda, "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere davalı erkeğin eşini annesi ile birlikte yaşattığı, davalı erkeğin annesinin davacı kadına hakaret etmek ve kovmak şeklindeki davranışlarına sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının isteği dışında uzunca bir süre zor koşullar altında tarım ve hayvancılık işlerinde çalıştırıldığı bu kusurlu davranışların ise aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. madde koşulları oluşmuştur. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davacı kadının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararının bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi.

Öne Çıkanlar