Yıkılan evinin enkazı üzerinde mücadele eden Suna Duman: 2 yıldır bir harabenin içinde yaşıyorum

Yıkılan evinin enkazı üzerinde mücadele eden Suna Duman: 2 yıldır bir harabenin içinde yaşıyorum
‘Dere ıslah çalışması yapacağız’ gerekçesiyle evleri yıkılan ve 2 yıldır yaşam ve barınma hakkı için mücadele eden Duman, ‘Bizleri buradan sürmek istiyorlar, sesimizi duyun’ diye seslendi.

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK-16 müstakil evin olduğu İstanbul Çekmeköy’deki Farabi Sokak’ta, Çekmeköy Belediyesi’ne 200 metre mesafede 30 yıla aşkın bir süredir kendilerine ait evlerde yaşarken, 25 Aralık 2017’de İBB İSKİ İdaresi’nin ‘Dere ıslah çalışması yapacağız’ gerekçesiyle 4 Nisan 2018’de 2 adet, 2 Ağustos 2018’de 3 adet evleri yıkılan yurttaşlar, yaşam, barınma, doğa ve canlı hakları için mücadele ediyor.  9 Nisan 2018’de yürütmeyi durdurma kararı çıkan,  Haziran 2018’de İmar Barışı yasasından yararlanmalarına rağmen yıkımı engelleyemediklerini ifade eden Suna Duman, ilk yıkıma eş zamanlı olarak Çekmeköy’de İmar izinler başladığını dile getiriyor ve 30 senedir kullandıkları Farabi Sokak’ın müttehitlerin inşaat alanında kaldığını söylüyor.

2 Ağustos 2018’den itibaren alandan ayrılmayan bu haksız ve adaletsiz zorbalığa karşı hak arayışını sürdüren Suna Duman, İSKİ ve Çekmeköy Belediye’sinin kendilerine kurduğu "kumpas" tespit edilmesine rağmen mağduriyetlerinin yeni belediye başkanının gündemine taşınmadığını söylüyor. Duman, Ekrem İmamoğlu’na seslenerek, "Sokakta nasıl yaşadığımızı, 2 yıldır nasıl mağdur olduğumuzu, bu mağduriyetin nedenleri bize anlatılmadı. Biz kendisine çokça ulaşmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Yüzlerce yıllık ağaçlar, doğal bitki örtüsü inanılmaz muntazam çalışıyor. 30 yıldır oluşan bir taşkın yok ancak 30 yılda derenin yatağından oynamalar ve kaymalar oldu" dedi.


‘BU YIKIM KORSAN BİR YIKIM’

"18 Ağustos 2018’de İBB İSKİ İdaresi bu derenin alt ucunda ıslah çalışması adı altında hafriyat ve betonlaşma çalışmaları başlattı" diyen Duman, şöyle devam etti:

"Derenin doğal yatağında vahşi, ilkel, canlı ve doğa haklarını yok eden 4-5 iş makinasının aynı anda çalışıp hızlıca neticeye varmayı hedefleyen, gece geç saatlere kadar çalışan, dere yatağında bitki ve canlı çeşitliliği yok ediliyor.

13 Aralık 2019’da mahkemenin yerinde yaptığı tespitler sonrası dere plan ve projesi hakim tarafından istendiğinde, saha mühendisi plan ve projeyi henüz yapmadıklarını, projeyi yaptıktan sonra mahkemeye sunacaklarını beyan etti. Bizler bu yıkımın korsan bir yıkım olduğunu öğrenmiş olduk. Mimarlar Odasının Çekmeköy Deresi ve Kemer Deresi ile ilgili iptal kararı devam ediyor. Yerel mahkeme iptal kararı verdi. Şimdi anlıyoruz ki; dere kenarında müteallik yapanlar rant ve talan lobisi."

EVİNİN EN KAZINDA KULÜBE İNŞA ETTİ

Çekmeköy Deresi Islah Projesi kapsamında dava aşamasındayken evi yıkılan isimlerden Suna Duman, evinin yıkıldığı alanda bir kulübe inşa ederek yaşam alanı için 2 yıldır direnen isimlerden biri. Duman, "Kanal İstanbul’u kim hangi sebepten istiyor ise Çekmeköy Deresi Islah Projesi adın altında evlerimizin yıkılmasını da o sebeple isteniyor" diyor.

Müstakil evlerin hemen yanında Öz Yıldırım ve Onur Kalemkuş İnşaat firmalarının yapıları bulunuyor. Mahalle sakinlerinin evleri dereye yakınlığı gerekçe gösterilerek yıkılırken, yıkılan evlerin üstüne 5- 6 katlı dairelerin yükselmesi ise dikkat çekiyor. Ulaşım yolunun geçtiği Farabi Sokak ise yükselen binalardan dolayı molozlar altında kalmış durumda.
‘DERE BİRLERİNE BAHANE OLDU, RANT ARACI OLDU’

Derenin ıslah çalışmasının değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Duman, karşıdan karşıya geçmek için 30 yıl önce tahtalardan yapılan köprüyü işaret ederek, "Bu ağaç köprü buradaki insanların 30 senedir ihtiyacını gideriyor. Sonuçta bu insanlar da isyan etmemiş. Her şeye rağmen hayat burada sürmüş evet eziyet de çekmişler ama bakın son derece basit bir köprü. Dere birilerine bahane oldu, rant aracı oldu. Betonun dışında bugün inşaat mühendisi saha sorumlusu biriyle görüştük. İSKİ tarafından yönlendirildik. ‘Dere ıslah çalışmasında tek seçenek betonlaştırma mıdır? Olmayabilir’ diye oda beyan etti. Bizce de değildir. Beton olması gereken yere yap, her tarafı beton yapmaya gerek yok. Köprü yapacak isen beton lazım. Peki betonun dışından seçenekler yok mudur? Elbette vardır. Ama zaruri ise; fazlası doğaya zarardır" diye konuştu.

‘LÜTFEN ARTIK SESİMİZİ DUYUN, GİDECEK YER YOK’

2 yıldır sesini duyurmaya çalışan Duman, evleri yıkılanların şu an kiracı olarak apartman dairesine yerleştirilen, yoksul, doğru düzgün geliri olmayan insanlar olduğunu vurguluyor. "Bizleri buradan sürmek istiyorlar" diyen Duman, sözlerini şu çağrıyla tamamlıyor:

"Lütfen artık bizi duyun,  artık bizi anlayın! Yorulduk. 2 senedir biz sesimizi duyuramıyorsak kaç sene sonra sesimizi duyacaksınız. Bizi neden buradan kovmaya çalışıyorlar? Ama buradan gitmeyeceğiz. Gidecek yer yok. Başka seçenekte yok."
‘BİR ELVAR, HER ŞEYİ ENGELLİYOR’

"Bir el var bizden önce her şeyi engelliyor. Beton yığınlarının içerisinde kalmışım. Bir harabenin içerisinde 2 yıldır yaşıyorum. Bunu biliyor seyirci kalıyorsunuz. Yoksulluğu böyle mi önleyeceksiniz? İnsanları daha da yoksullaştırarak mı önleyeceksiniz?" diye soran Duman, rantın, talanın ve haksızlığın karşısında olacağını, evine yeniden kavuşmak için sonuna kadar mücadele edeceğinin altını çizdi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar