'Onların istediği karanlığa 'Hayır'
Şair Akif Kurtuluş, Anayasa oylamasında daha iyi bir yaşam için "Hayır" diyeceğini söyledi.
İZMİR -Şair-yazar Akif Kurtuluş, şu an Cumhurbaşkanlığı masasında bulunan Anayasa değişiklik teklifini değerlendirdi. Türkiye'nin tarihinde hiç olmadığı kadar karanlık bir yola sürüklendiğini söyleyen Kurtuluş, Alman siyaset bilimci Hannah Arendt'ten alıntılayarak, "Kötülük sıradanlaştırılıyor. Toplum şiddet sarmalı içine sokuldu. Et kokmasın diye tuzlarız. Şu anda tuzun koktuğu bir Türkiye'den geçiyoruz" dedi.
Türkiye'de hukuk diye bir şeyin kalmadığının altını çizen Kurtuluş, "Her gün HDP'li yöneticiler ve milletvekilleri gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Toplumsal muhalefet anlamında ana muhalefet partisi HDP'dir. HDP'nin örgüt binaları yakıldı, sahada çalışanları gözaltına alındı. Bildiğiniz terör estirildi. Şimdi de OHAL düzeninde referanduma gideceğiz. Bu tabi ki demokratik değildir. Ama demokratik değil diye de bu görev ve sorumluluktan da kaçmayacağız. Bütün bu antidemokratik ve totaliterliğin içinde de sesimiz çıkartacağız. Tek başımıza sesimize güveneceğiz. Ve bu seslerde çoğalacak. Onların istediği karanlığa ‘Hayır’ diyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Mevcut Anayasa teklifinin kuvvetler ayrılığı ilkesini deldiğini de belirten Kurtuluş, "Bütün hukuk öğrencilerine birinci sınıfta parlamenter demokrasi ve başkanlık sisteminin temelinde kuvvetler ayrılığı ilkesinin olmazsa olmaz olduğu öğretilir. Fakat bu metinde yasama, yürütme ve yargı tek bir kişide toplanıyor. Bunun adı hukuksuzluktur" diye konuştu.
Mevcut durumda Türkiye'de hukuk olamadığı gibi üniversitelerin de lağvedildiğini belirten Kurtuluş, "Bugün artık hukuk fakültesi öğrencileri hukuk eğitimi görmüyor. Hukuk fakültelerindeki bilimsel dürüstlüğe inanan öğretim üyeleri birer gizli işsiz. Öbürleri ise saray soytarısı olmuş durumda. Ama böyle bir dönemden geçiyoruz. Bir yerde soytarılar varsa öbür tarafta da direnenler olacaktır" şeklinde konuştu.
‘BUNLAR GİBİ OLMAYIN!’
Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay şahsında tüm vicdan sahibi Türklerin tehdit edildiğini vurgulayan Kurtuluş, "Benim gibi Türkleri terbiye etmek için onları tutukladılar. Kürt olmasına rağmen neden Muhsin Kızılkaya'yı ya da Mehmet Metiner'i gözaltına almıyor? Çünkü Aslı ve Necmiye vicdan sahibi. Onlarla biz Türklere deniyor ki ‘Bunlar gibi olmayın'. Ama ben daha iyi bir hayatımın olmasını istiyorum. Benim daha iyi bir hayatımın olmasının yolu da bu ülkede ki Kürtlerin, Alevilerin ve LGBTİ bireylerin eşit yurttaş olmalarıdır" diye belirtti.
‘HDP KUTUPLAŞTIRMIYOR'
Türkiye'nin her anlamda savaşın içerisinde olduğunu dile getiren Kurtuluş, "Savaş koşullarındayız ve hayatlarımız perperişan, mutlu değiliz. Onun için toplumsal barış istiyoruz. Bu ülkede barışı elimizden alanları biliyoruz. Neden aldıklarını da biliyoruz. Toplumu kutuplaştırarak kendi totaliter düzenlerine giden yolun taşlarını döşüyorlar. Fakat en kötü barış en ‘onurlu savaştan' daha iyidir. Barış istiyoruz. Çok hoşuma gidiyor. HDP'nin bu kutuplaştırmaya aynı dille yanıt vermeyen bir dil kullanıyor olması. Basit, sade neden ‘Hayır’ dediğini anlatıyor. Bu gerçekten çok önemli" diye konuştu.
Bütün zalimlerin korkak olduğunu belirten Kurtuluş, "Kim olursa olsun bütün gücün tek kişide toplandığı bir hayatı istiyor musunuz? Bütün mesele bu. Böyle bir Türkiye'de iktidarın yanında olanlar da kralın soytarısı olacak. Fakat onların hayatları daha kötü olacak. Çocuklarına bırakacakları onurlu bir miras olmayacak" dedi.
‘BÖYLE BİR HAYATA HAYIR'
Dİhaber'in haberine göre, tüm bu karamsar tabloya rağmen umudu elinden bırakmadığını söyleyen Kurtuluş, "Tüm bu karanlığa rağmen, totaliter düzen arayışlarına rağmen her zaman bir umut var olmuştur. Bugün de böyle bir muhalefet umudu var. Bizim en iyi yaptığımız şey direnmektir, dayanışmaktır. Bugünlerde de bunu yapıyoruz, yapacağız. Herkes gibi bende iyi bir hayat yaşamak istiyorum. Zaten direneceğiz, bayrağı elimizden bırakmayacağız. ‘Hayır’ inadını sürdüreceğiz. Böyle bir hayat istemiyoruz" diye konuştu.