Güldem Atabay
Türkiye’nin ekonomi politikasızlığı
Sonda söyleneceği başta yazmakta fayda var. Merkez Bankası Başkanı olarak Şahap Kavcıoğlu Erdoğan açısından ne ise, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de aynı. Bir ülkede her şeyin nasıl yanlış yapılabileceğine dair literatüre çoktan "Erdonomi" ismiyle giren Yeni Ekonomi Modeli’ni itirazsız, sonuçları ne olursa olsun ilerletmekten öteye bir fonksiyonu, bir ağırlığı olmayacak yeni bakanın.
Kavcıoğlu’nun ve Nebati’nin sahiplendirildikleri koltuklarını ne kadar koruyabilecekleri tartışmaları da bu aşamada gereksiz. Para ve maliye politikasını artık tamamen tekeline almış olan Cumhurbaşkanı "19 yıldır altyapısını hazırladığı" her türlü ekonomi fantezisini gerçekleştirmeye sorgusuz sualsiz araç olacak iki vücuda sonunda kavuşmuş durumda. Bu iki isim belli ki Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak kaldığı sürece, kendisinin en işlevsel araçları olmak üzere varılan anlaşma gereği koltuklarını koruyacaklar.
Nasıl bir 2022 beklememiz gerektiğini netleştirmek adına Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini devir aldığı daha ilk dakikalarda yaptığı açıklama oldukça ufuk açıcı: "Tam bağımsız bir Türkiye misyonu ile yeni bir yola girdik, en önemli öncelik 'yüksek faiz' olmayacak, yatırım ve istihdam olacak."
Nebati’nin ilk vurguyu "yüksek faize" yaparak Cumhurbaşkanı’na selam çaktığını anlıyoruz. Devir böyle bir devir. Tek adamın sıkı kontrolünde görünen AKP’nin içinde hala kimin kimci olduğunu belirleyen kodlar var. Fakat bu ilk açıklaması oturduğu koltuğun ağırlığı açısından son derece talihsiz. Çünkü Nebati merkez bankasının başına geçmiyor. Devraldığı kurumun görev alanı para politikası değil, faiz belirlemek, indirmek çıkarmak onun işi değil.
Nebati becerikli bir demagogun kıvraklığıyla aynı cümle içinde "en önemli önceliğin yatırım ve istihdam" olacağını da söylüyor. Halbuki kendisi Sanayi bakanı değil. Ticaret bakanı değil. Çalışma bakanı da değil. Fakat slogan belli: "Düşük faiz/artan yatırım ve istihdam", yeni dönemin has kodlarından. Para politikası faizi indikçe sanki başka hiç değişken yokmuş gibi doğrusal bir orantı ile yatırımların artacağına dayalı ekonomi politikasına biat, Erdoğan’a sadakatle eşitlenmekte. Yeni Ekonomi Modeli’nin yanlışlığını veya doğruluğunu tartışmaksa Erdoğan’ı sorgulamakla aynı.
Taze bakan Nebati’nin ilk cümlesiyle elde ettiği başarı bu kadarla da bitmiyor. "Tam bağımsız Türkiye" sloganını da araya sokmayı başararak bir kez daha el yükseltiyor.
Nureddin Nebati’nin yeni görevi tüm Türkiye için hayırlı olsun.
Ekonomi eğitimi almamış, bürokrasinin uzun yıllar alan eğitici kademelerinden geçmemiş Bakan Nebati’nin bu çok önemli sorumluluğu kavramasını beklemek kendisine haksızlık olur. Belli ki sağlam ilişkileri sayesinde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığına tepeden inerek gelmeyi başaran Nureddin Nebati, maliyecilik ve hazinecilik gibi iki ayrı, bilgi ve tecrübe gerektiren işe bağlantıları sayesinde soyunacak cesaret sahibi.
Nebati’nin görevi aldığı aynı gün, mart sonlarından bu yana uyguladığı pratikle daha yakından tanıma şansı bulduğumuz TCMB Başkanı Kavcıoğlu da çok tartışmalı para politikası hakkında yatırımcılar toplantısında konuştu.
Merkez Bankası Başkanı’na göre faiz indirerek enflasyonla mücadele politikasının meyvelerini 2022 ortalarında alacağız. TL’yi değerli tutmak için Albayrak döneminde yaklaşık 140 milyar dolarlık döviz rezervi satışı sonrası swap hariç net döviz varlığı halen -36 milyar dolar olan Banka’nın yöneticisi daha bu hafta içinde kalan kırıntılarla döviz satışı yaparak TL’deki "oynaklığı" engellediğini iddia etti. Dikiş tutmayacağı belli bu satışa rağmen, yatırımcı toplantısında kurun kendi kendine dengeleneceğini iddia eden Başkan, toplam mevduatlar içinde payı %60’a varan döviz mevduatlarının yakın zamanda TL’ye dönmeye başlayacağını da ekledi.
Bu dönüşün dinamiği ise faiz artışı falan diye düşünmek gereksiz.
Kavcıoğlu’na göre yakın zamanda enflasyon öyle çok düşecek ki TCMB’nin faizinin altına inecek. TL’de yeniden pozitif reel faiz olduğunu gören döviz mevduat sahibi de dövizini satacak, TL’ye dönecek.
Kavcıoğlu’nun matematiğini onaylamak mümkün değil. Keza kasım enflasyonu %20’ye karşılık politika faizi %15. 2022’de enflasyon %35’e koşarken politika faizinin de %10 civarına indirilme arzusu taşıyan bir Erdonomi politikası devrede.
Buna rağmen Kavcıoğlu "enflasyonun geçici" olduğunu iddia etmekte ısrarlı.
On yıllardır enflasyon yüzü görmeyen ancak şimdi ani enflasyon şoku yaşamakta olan ABD merkez bankası Fed’in dahi bu söylemden caydığını, Başkan’ın "her yaşanan fiyat artışı enflasyon olmaz" açıklamasının Türkiye gibi yeniden dolara endekslenen bir ekonomide geçerli olmayacağını söylemeye gerek hala var herhalde.
Kavcıoğlu’nun iddia ettiği Yeni Ekonomi Modeli’nin 2022 ortalarında göreceğimiz tek "meyve" son kur şoku ve yüksek enflasyonla aniden daralan Türkiye ekonomisinde daralmaya bağlı cari fazla olacak. Bunun da Türkiye ekonomisinin sağlığından çok hastalık seviyesinin bir yansıması olduğunu bir kez daha tecrübe edeceğiz. Keza, daha bu hafta açıklanan kasım dış ticaret verilerinde aylık ihracat rekoru 21,5 milyar dolarla kırılmış durumda. Fakat, aylık 26,8 milyar dolarlık ithalatın içinde ara malı ithalatının 21,4 milyarla aylık toplam ihracata eşit oluşu değersiz TL politikasının yapısal dönüşüm falan yaratmadığı konusunda uyandırıcı olur belki.
Bakan Nebati’ye dönersek… Kavcıoğlu’nun tüm partizanlığına rağmen uygulamaya soktuğu para politikasının 2022’de istenen sonucu vermediğini görmesi Hazine’nin önemli iç borç-dış borç dinamiklerini dengelemesini zorlaştıracak. Hala fark etmediyse, politika faizi inerken yükselen tahvil faizlerinin daha da yukarılara gidişine tanık olacak. Türkiye’nin Erdonomi eşliğinde 500’ü yeniden aşan risk priminin Hazine dış borçlanma maliyetlerini yükseltişini tecrübe edecek.
Giden Bakan Elvan’ın devir teslim töreninde öne çıkardığı gibi %2’nin altında devraldığı bütçe açığı GSMH oranını Cumhurbaşkanı’nın seçim geri sayımında agresif popülist politikaları devreye sokması ile %5’lere yönelmesini destekleyerek izlemek durumunda kalacak. Faiz düşerken bütçe içinde faiz yükünün nasıl daha ağırlaştığına tanık olacak.
Yeni Bakan Nureddin Nebati, üstlendiği görevin gerçekte ne kadar çetrefilli olduğunu ifa etmek üzere başladığı görevde yaptığı işi öğrenirken kavrayacak elbette.
Kavcıoğlu gibi Nebati’nin de misyonu tamamlamakta neleri göze alabileceğini izleyeceğimiz ilginç bir 2022 var önümüzde.
Hepimize kolay gelsin.