'Osmanlı'nın da sonunu damatlar hazırladı'

'Osmanlı'nın da sonunu damatlar hazırladı'
ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programında konuşan gazeteci Can Dündar, Erdoğan'ın iki damadını masaya yatırıyor.

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Gazeteci Can Dündar Söz Sırası'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iki damadını masya yatırdı. 

Damatların, Türkiye'nin siyasi tarihine damgasını vuran kişilikler olduğu hatırlatmasını yapan Dündar,  'Ama herhalde hiçbir dönem, Osmanlı'da bile bu kadar etkili olmamışlardı" dedi.

Dündar'ın konuşmasının devamı şöyle:

"Erdoğan'ın iki damadı ikisinin de soyadında 'Bayrak' var. Demek ki önemli milli meseleleri sembolize ediyorlar. Bir tanesi Berat Albayrak, öteki Selçuk Bayraktar. 

STRATEJİK KARARLADA ÖN PLANDA TUTULAN NE?

Selçuk Bayraktar ismini nereden biliyoruz. Devlete İHA üretiyor. Yani insansız hava aracı üretiyor. Aslında çok stratejik bir görev yapıyor. Daha önce Suriye'deki operasyonlar da onun yönettiği şirketin ürettiği İHA'ların ilk olarak kullanıldığını görmüştük. Meclise gelmişti konu. Bunların devlete ne kadara mal olduğu sorluduğunda, 36 milyon dolar civarında bir paranın ödendiği, Fırat kalkanı operasyonu için damadın şirketine ödendiği ortaya çıkmıştı. Savunma Bakanlığı bu rakamı doğrulamıştı.

"E ne var bunda" diyebilirsiniz. Ama insanın aklına gelen şu: Türkiye'nin verdiği önemli stratejik kararlarda acaba gerçekten stratejik çıkarları mı, yoksa ailenin ekonomik çıkarları mı ön plana çıkıyor? 

Bu ister istemez tartışma konusu olur, dünyanın her yerinde olur.

Dünyanın hiçbir yerinde bir ülkenin yöneticisinin damadının ürettiği silahlarla savaşa giden hükümet sorgulamaktan kutulamaz.

DAMATLAR OSMANLI'NIN SONUNU HAZIRLADI

İkinci damat, Cumhuriyet'in haberi ile, yeni bir marifetiyle ortaya çıktı. Biliyorsunuz ekonomiyi o yönetiyor. Ailenin de bütçesini o yönetiyor.

Ne anlaşıldı Cumhuriyet'in haberinden? Damat Berat Albayrak İstanbul'un yeni Gözde projesi Kanal İstanbul civarında. Ne zaman almış? 2011'de almış. Yani Erdoğan'ın projeyi ortaya atmasından 1 yıl sonra.

Dünyanın her medeni ülkesinde bu kadar stratejik bir karar alınırken, o stratejik kararı alan devlet yöneticisinin ailesinden biri orada arazi satın alıyorsa, hele o arazi konut yapımına elverişli halde ise, bu çok büyük bir skandaldır. Siyasi bir skandaldır ve hesap verilmesi gereken bir skandaldır. Bizde öyle olmuyor. Konunun üstüne çok da gidilemiyor. Mevcut koşullar malum.

Şunu unutmamak lazım: Osmanlı tarihinde damatlar gerçekten çok önemli postlarda görev yaptılar ve Osmanlı'nın sonunu hazırladılar. Cumhuriyet'te böyle bir durumun olmuyor gibi görünmesinin sebebi, biraz babasının zaptırap altında olması nedeniyle. Ama kimse zannetmesin ki bunların hesabı sorulmayacak.

Bundan sonra hükümetin aldığı önemli siyasi ekonomik çevresel adli kararlarda ailenin ne çıkarı var. Bunların her biri hesaplanacak, ilmek ilmek hesabı sorulacaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Şimdiden çok şey biliyoruz. Damatlar ve damatların ülkenin verdiği stratejik kararlarda kişisel çıkarları ile ilgili. Bunun sadece damatlarla ilgili olmadığını, bütün aileyi zengin ettiği de hepimiz gözlerimizin önünde. Bunların hesabının sormayacağını zannedenler, biraz tarih kitabı okusunlar en iyisi."
 

Öne Çıkanlar