Ahmet Özer: Başkanlarımız içerideyken barışı nasıl sağlayacağız?

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "CHP, ana muhalefet partisi, toplumun üçte birinin oyunu temsil ediyor. Onlara operasyon yaparak barış sağlanabilir mi? Başkanlarımız içerideyken barışı nasıl sağlayacağız? Buradan bir çağrı yapıyorum: Artık bu gerginlik, bu kutuplaşma sona ersin" dedi.

Artı Gerçek- 'Kent Uzlaşısı' ile seçilen ve 375 gün tutuklu kalan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, İstanbul-Saraçhane’de gerçekleştirilen Aile Dayanışma Ağı'nın 13'üncü buluşmasına katıldı. Sevinç ve hüznü bir arada yaşadığını söyleyen Özer, "Sizinle birlikte olmaktan son derece sevinçliyim ama aynı zamanda çok hüzünlüyüm. Bütün arkadaşlarımı, yoldaşlarımı içeride bıraktığım için çok da üzgünüm. Dışarıya çıktığım için çok sevinemedim" dedi.

'ÖZGÜRLÜK HAVA GİBİDİR'

İçeride geçirdiği 375 günü anlatırken özgürlüğün değerine vurgu yapan Özer, "Kıymetli kardeşlerim, özgürlük hava gibidir. Olduğu zaman insan farkına varmaz ama havasız iki dakika kaldığında havanın ne kadar kıymetli olduğunu fark eder. Özgürlük de öyledir" ifadelerini kullandı.

'YOL ARKADAŞLARIM İÇERİDEYKEN BEN NASIL SEVİNEBİLİRİM'

Tahliye günü yaşadıklarını anlatan Özer, "Kızım bana gelip içeride tahliye olduğumu söyleyince hüngür hüngür ağladı. 'Sen niye sevinmiyorsun?' dedi. Ben de dedim ki: ‘Kızım, bak sağına bak soluna... Ekrem Başkan en başta idi. Bu dostlarım, bu yol arkadaşlarım içerideyken ben nasıl sevinebilirim.' Çıkarken kalbimin yarısını Silivri'de bıraktım, diğer yarısıyla size selam getirdim. Ekrem Başkanımın selamını getirdim, diğer 27 belediye başkanımızın selamlarını getirdim. İçerideki insanlar için aile çok önemli. Kendimden biliyorum. Acaba aileme bir şey olacak mı diye yüreğim pırpır ediyordu. İçerideki herkes için de öyledir. Siz burada dirayetli olduğunuzda, sağlıklı olduğunuzda, dimdik ayakta kaldığınızda onlar içeride daha da dik duruyorlar, daha da motive oluyorlar" diye konuştu.

SÜREÇ ÇAĞRISI: BU GERGİNLİK, KUTUPLAŞMA SONA ERSİN

Kürt meselesinin çözümü için başlatılan süreçle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Özer, şu çağrıyı yaptı:

"Hepimiz barışı, demokrasiyi istiyoruz. Ama şimdi soruyorum: Toplumun yarısını dışlayarak barışı nasıl getireceğiz? Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet partisi, toplumun üçte birinin oyunu temsil ediyor. Onlara operasyon yaparak barış sağlanabilir mi? Başkanlarımız içerideyken barışı nasıl sağlayacağız? Buradan bir çağrı yapıyorum: Artık bu gerginlik, bu kutuplaşma sona ersin. Başkanlarımız dışarı çıksın, tutuksuz yargılansın."

'TORUNUM 'ARTIK EVE GEL' DEDİ'

Cezaevindeki günlerini anlatırken torunu Sohraf’la yaşadığı bir anıyı anlatan Özer, "Bana baktı baktı baktı, birden kalktı geldi, kucağıma sarıldı. 'Dedeciğim, senin burada işin bitmedi mi? Artık eve gel. Seni çok özledim' dedi. O hapishanenin benim iş yerim olduğunu biliyor. Bir düşünebiliyor musunuz? Torunum oldu, onu saramadım, sevemedim. Ama onların varlığı beni içeride daha motive etti" dedi.

'UMUT DAİMA DİRİ OLMALI'

Konuşmasını umut çağrısıyla bitiren Özer, "Umut daima diri olmalı, umut daima büyümeli. Bizim üç tane temel şiarımız olmalı: Akılla davranmalıyız, sabırlı olmalıyız ve dirayetli olmalıyız. Gün gelecek, bütün dostlarımızla, belediye başkanlarımızla özgür günlerde buluşacağız. Unutmayın, karanlık koyulaşıyorsa şafak yakın demektir. Biz özgürlüğün şafağında mutlaka buluşacağız" ifadelerini kullandı.

'HAPİSTE KIZIM KAHRAMANIMDI'

"Size bir itirafta bulunmak istiyorum" diyen Özer, şöyle dedi:

"Ben bu hapisliği kızımın sayesinde kolay çektim. O benim hapisteki kahramanımdı. 370 gün ara vermeden her gün ziyaretime geldi. Bu önemli bir şey. Bu aynı zamanda hepiniz için böyle. Sadece benim için değil, oradaki her başkanımızı, her tutukluyu kendi babası, kardeşi gibi bildi, onların da dertlerine koştu. Onun için bizim içimizde böyle arkadaşlarımız çok, belki hukukçu olmadıkları için oraya gidemiyorlar ama burada o yüreklerinin çarpmasını oradakiler hissediyor. Bunu unutmayın." (Haber Merkezi)

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer kent uzlaşısı chp süreç barış