Duran Kalkan komisyonu eleştirdi: Türkiye cephesinde yeni bir adım yok

PKK yöneticilerinden Duran Kalkan, 27 Şubat'ın ardından atılan adımların 'ön açıcı olduğunu' ve sürecin ikinci aşamaya geçtiğini belirtti ve ekledi: 'Türkiye siyaseti cephesinde yeni bir adım yok.' Kalkan, komisyonun çalışmalarının da yerini bulmadığını dile getirdi.

Duran Kalkan komisyonu eleştirdi: Türkiye cephesinde yeni bir adım yok

Artı Gerçek - PKK'nin öncü kadrolarından Duran Kalkan, sürece dair yaptığı değerlendirmede ikinci aşama ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın koşullarına dair değerlendirme yaptı.

Medya Haber TV'ye konuşan Kalkan, süreçte yeni bir aşamaya geçildiğini belirtti: 'Yeni bir aşamaya, ikinci aşamaya geçme yönünde bir çaba var."

'27 ŞUBAT'TAN SONRAKİ ADIMLAR ÖN AÇTI'

Sürecin yeni bir aşamaya geçmesi için 'en başta çabayı' PKK lideri Abdullah Öcalan'ın gösterdiğini belirten PKK'li Kalkan, Öcalan'ın örgüte en son yaptığı 26 Ekim çağrısını hatırlattı.

26 Ekim'deki geri çekilmenin aynı zamanda provakasyonlara karşı da olduğunu belirten Duran Kalkan, "Tamamen 27 Şubat çağrısının ruhuna uygundu. Yine PKK’nin 12. Kongresinin kararlarının uygulanmasıydı. Bunlar oldukça kritik, ciddi, önemli, ön açıcı adımlardı aslında" ifadelerini kullandı.

'ENGEL KALMADI'

Tüm bu adımların 'bir anlayış, bir strateji' olarak hayata geçirildiğini belirten Duran Kalkan, böylece ikinci aşamanın önünün açıldığını söyledi:

"Bunları Önder Apo, tek yanlı iyi niyet adımları olarak tanımladı. Sürecin birinci aşamasını da böyle ifade etti. Tek yanlı, iyi niyete dayalı adımların atılması… Böylece ikinci aşamanın önünde herhangi bir engel kalmadı. Birinci aşama, ikinci aşamaya geçiş için gerekli pratik-askeri durumun yaratılmasıydı. Bu yapılanlar tamamen bunu gerçekleştirdi."

ÖCALAN'IN KOŞULLARI

Sözlerinin devamında PKK lideri Öcalan'ın koşullarına değinen Duran Kakan, kendilerine ulaşan bilgilere göre İmralı'da bir değişiklik olmadığını aktardı:

"Açıkça söylediler. 'İmralı’daki durumda herhangi bir değişiklik yok' dediler. Ki bu çok önemli. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü olmadan, çalışma ve yaşam koşulları özgürlük yönünde değiştirilmeden, süreci Kürt tarafı daha nasıl yürütebilir? Ama bu konuda o kadar ketum davranılıyor ki en son aşamaya konuyor en iyi niyetli olanlarca. Bazıları ise oldukça karşı tutum gösteriyorlar."

Meclis'te kurulan komisyonun çalışmalarında bir yenilik olmadığını da belirten Kalkan, "Yeni bir hukuki çerçeve oluşturma esası üzerinde görüş alışverişi yapsalar, kamuoyunu yönlendirseler, bilinçlendirseler, birlik yaratmaya çalışsalardı, bu tartışmalar anlamlı olurdu" vurgusu yaptı.

'KOMİSYON ÇALIŞMASI YERİNİ BULMADI'

Komisyonun çalışmalarının sadece bilgi toplama ile kaldığını belirten Kalkan, sözlerine şöyle devam etti:

"Yani sorunun adı da tam konmuyor, hukuki çerçevede ne yapılacağı da belirtilmiyor. Sadece 'Meclis’e bir tavsiyede bulunacak' deniliyor. Onun dışında AKP zaten yasalar hazırlıyor. Yani komisyonun çalışmasını hiç beklemiyor. Böyle bir komisyon çalışması çok yerini bulmadı yani. Dahası Önder Apo’yla bile görüşmedi. Dahası; iktidar kanadı parçalılığını sürdürüyor. AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir şeyler söylüyor, AKP yönetimi bir şeyler söylüyor. AKP’ye yakın basın 180 derece tersini yazıyor, söylüyor. Muğlaklaştırma oluyor aslında. Anlamadık."

'BİZİM YAPTIKLARIMIZA ORTAK OLACAKLARINA KENDİLERİ BİR ŞEYLER YAPSIN'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir çıkış yaptığını ifade eden Duran Kalkan, Bahçeli'nin söyleminin gerekliliklerini yerine getirmediğini belirtti:

"Bizim yaptıklarımıza ortak oluyorlar. Bizim yaptıklarımıza 'iyi' deyip ortak olacaklarına kendileri bir şeyler yapsınlar."

'SİYASET İYİ BİR SINAV VERMİYOR'

"Türkiye siyaseti iyi bir sınav vermiyor" diyen Kalkan devamla şunları belirtti:

"Bu siyaset yakın gelecekte çöker. Açık ifade ediyorum; sürmez, çöker, mahkûm edilir. Nasıl mahkum edilir? 'MHP söyledi, yapamadı' derler. 'AKP’nin her şey elindeydi, her şeyi iktidarına bağladı' derler. CHP, 'Cumhuriyetin kurucu bir partisiyim' diyor. İyi de, Cumhuriyet kurulduğu zaman nasıldı, şimdi nasıl? Kurulduğu zamanın özelliklerini anlamamış. İktidarla iktidar kavgası, yarışı veriyor. Ortaya bir demokrasi programı, bunun ittifakı ve mücadelesini koyamadı. Yani demokratik cumhuriyet programı koyup onun gereklerine göre hareket edemedi. Bu sürece olumlu yaklaşıyorlar. Gelecek, DEVA partileri falan... Tüm bunlar olumlu; ama pratik olarak yetmiyor. Henüz Türkiye siyaseti cephesinde yeni bir adım yok. Oysa koşullar son derece uygun."

'KENDİMİZ İÇİN BİR ŞEY İSTEMİYORUZ'

'Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz' vurgusu yapan Duran Kalkan, "Bazıları diyor, işte 'kendileri için şunu bunu istiyorlar.' Ne alakası var? Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyoruz. Bunun da yolu Kürt özgürlüğünden geçiyor. Mesut Yılmaz da söylemişti, 'demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer' diye. Turgut Özal söyledi. Komisyon dinlerken meclis başkanları söylediler" ifadelerini kullandı.

'RANTÇI YAKLAŞIM SÜRECİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYOR'

27 Şubat çağrısının ardından Kürt sorunundan 'rant elde eden bir çevrenin açığa çıktığını' ifade eden Kalkan, "Demek ki Kürt sorunu denen sorun, bu rantçılar tarafından ve rant elde etmek için ortaya çıkartılmış. O kadar çok telaşa düşenler oldu ki, koca koca devletler telaşa kapıldılar. Ortadoğu’yu Türk-Kürt çatışmasına dayalı olarak sömürmüşler. Süreci sabote etmek isteyenler bunlar aslında. Dıştan bir sürü açıklamalar oldu. İçten, Meclis’in başkanlık kürsüsünde, başkan vekiline, Pervin Buldan’a alemin gözü önünde söylemedik sözü bırakmadılar; kimsenin gıkı çıkmadı. Bu rantçı yaklaşım sürece karşı, süreci sabote etmeye çalışıyor. Bunlar Türkiye’nin düşmanları, Kürt’ün düşmanları, insanlık düşmanları, özgürlük düşmanları" dedi.

'SÜREÇ BİR TERCİH DEĞİL, OLMAZSA OLMAZ'

Kalkan sözlerine şöyle devam etti:

"Bir defa şunu söyleyelim: Bir: Bu süreç birçok alternatifli yoldan tercih edilen bir tanesi değil. Olmazsa olmaz bir süreç. Türkiye öyle rahat bir gidişatta değil. Üçüncü Dünya Savaşı, birinci ve ikinci dünya savaşlarının bir sonucu olarak Türkiye’ye vuracak. Bu Türkiye’ye yer yok bu sistemde. Biz hiç kimseyi korkutmak da istemiyoruz. Ama Kürtler ve Türkiye felaketle karşılaşmasın istiyoruz. Bundan bir kurtuluş olsun. Bütün bu gelişmeler karşısında Türkiye’nin sağlam durmasının, ayakta kalmasının tek yolu var: Kürt özgürlüğü, Türkiye’nin demokratikleşmesi.

'BEKLEYEN KAZANMAZ'

Neyi söylemek istiyorum bu durumda? Yani bu süreç bir tercih süreci değil. 'Bunu tercih ettik, olmazsa ötekini de tercih ederiz' diye bir durum yoktur! Tek süreç! Ya başarıya gidecek ya başarıya gidecek! Başarıya gitmezse felaket olacak! Bu nedenle biz kararlıyız bu konuda. Bu sürecin başarısı için ne gerekiyorsa yapacağız.

Süreç, duran bir süreç değil, statik bir süreç değil. Bir müzakere, pazarlık süreci değil. Kendiliğinden olmayacak, anlaşmalarla olmayacak. Birileri birilerine bir şey vermeyecek. Mücadeleyle kazanılacak. Bekleyen kazanmaz. Adım atmıyorsa attırmak lazım. Bunun için sürece sahip çıkmak lazım." (HABER MERKEZİ)

Duran Kalkan süreç PKK kürt sorunu