'Veriler en az 19 ile çarpılmalı' diyen TTB: Eylül'de 275 bin vaka açıklanmadı
Türk Tabipler Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu, günlük verilerin güvenilir olmadığını son günlerde gün yüzüne çıktığını belirterek, "Tabloda gözüken binli sayıların sorgulanması noktasında somut bir şekilde en az 19 ile çarpılması gerektiği noktasında bir veri oluştu" dedi. Verilere ilişkin son durumu paylaşan TTB, "PCR pozitif oranını bakanlığın Eylül ayı için açıkladığı yüzde 10 olarak kabul edersek, 275 bin 647 doğrulanmış vakanın topluma açıklanmadığını görürüz" açıklamasında bulundu.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyesi İbrahim Akkurt ile TTB Kovid-19 İzleme Grubu üyeleri Kayıhan Pala, Özlem Kurt Azap ve Osman Elbek'in katılımıyla düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında pandemi sürecinin Türkiye’deki 7’nci ayına ilişkin veriler paylaşıldı.
Toplantıda konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "İlk resmi hasta/vaka sayısının açıklanmasının üzerinden 7 ay geçti ve pandemi dünyada ve ülkemizde şiddetini artırarak devam ettiriyor" diye belitti. Salgınla mücadele eden sağlık emekçilerine teşekkür eden Fincancı, "Alanın uzmanları varken bir Adli Tıp uzmanının konuşması doğru olmaz. Şanslı bir konseyiz alanda uzman olan deneyimli arkadaşlarımız var" dedi.
‘TABLODAKİ VERİLER 19 İLE ÇARPILMALI’
TTB Merkez Konseyi Üyesi İbrahim Akkurt, paylaşılan resmi verilere dair sunum yaptı. Akkurt, "Elimizde somut veriler var. Gözüküyor. Turkuaz tabloda ne kadarının güvenilir olduğu son günlerde gün yüzüne çıkar oldu. Daha önce TTB bunu ısrar ile söyledi. Pandemi döneminde birinci temel sorunumuz doğru ve güvenilir veri gereksinimidir. Bizim sahada elde ettiğimiz veriler ile paylaşılan veriler örtüşmüyordu. Tabloda gözüken binli sayıların sorgulanması noktasında somut bir şekilde en az 19 ile çarpılması gerektiği noktasında bir veri oluştu" diye belirtti.
'ISRARIMIZ SONUCU KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI'
TTB Kovid-19 İzleme Grubu Üyesi Kayıhan Pala, salgının başlangıcından bu yana Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verileri kullandıklarını ifade ederek, "Biz bu verilerle yetinmek istemediğimizi uluslararası açıklanan veriler de olduğu gibi, kuşkulu ölümler gibi, verilerin de açıklanmasını istedik. Temmuz ayından itibaren Sağlık Bakanı bizim sahada tespit ettiğimiz verileri bile paylaşmakta sıkıntı yaşıyor. Bunu farklı zamanlarda dile getirdik. Bu ısrarımız üzerine Sağlık Bakanı geçtiğimiz hafta tüm verileri açıklamadığını kabul etmek zorunda kaldı. Bundan biz üzüntü duyuyoruz. Pozitif vakaların açıklanmama nedenin bilmiyoruz, buna da anlam veremiyoruz" şeklinde konuştu.
EYLÜL'DE 275 BİN VAKA AÇIKLANMADI
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Bilim Kurulu yerine bir gazeteciye yaptığı açıklamaya dikkati çeken Pala, "Yaptığı açıklamada aslında nisan ayından itibaren açıklanmadığını itiraf etti. Bakanın ifadelerinden yola çıktığımızda Nisan ayında 81 bin 175 olgunun pozitif olduğu halde topluma açıklanmadığını görüyoruz. DSÖ’nün verilerine de baktık onlara da bu veriler bildirilmemiş. PCR pozitif oranını bakanlığın Eylül ayı için açıkladığı yüzde 10 olarak kabul edersek, 275 bin 647 doğrulanmış vakanın topluma açıklanmadığını görürüz. Bu vakaları üst üste toplayıp dünyadaki diğer doğrulanmış vakaları bildiren ülkeler ile bir araya getirsek Türkiye nüfus başına en fazla doğrulanmış vaka gösteren ülkelerden biri konumuna birden bire yükselmek durumunda kalacaktır. Türkiye’de doğrulanmış vaka sayısı bakanlığın açıklandığından çok çok daha fazla" ifadelerini kullandı.
YÜZ YÜZE EĞİTİM UYARISI
TTB Kovid-19 İzleme Grubu Üyesi Özlem Kurt Azap ise pandemi döneminde ikinci temel sorunun okulların açılması olduğuna işaret etti. Okulların açılmasının geniş bir kitleyi etkilediğini ifade eden Azap, "Okullar açılmak zorunda ama açılırken salgının kontrol altına alındıktan sonra açılması gerekir. Kriter zaman değil güvenilir ölçütler kullanılmalı. Vaka olgu sayısı binin altına düşünce açılır denilir ve açılır ya da bu sayının üstüne tekrar çıkarsa kapatılır denilir. Ama biz hala pozitif olgu sayısını bilmiyoruz, bu tartışma işin özünü oluşturuyor. Bir okulda vaka çıktığında ne yapılacak bu net belirlenmeli, bakanlığın paylaştığı rehberler çok kafa karıştırıcı" dedi.
AŞI ÇALIŞMALARI
Toplantıda bir diğer konu ise aşı çalışmaları oldu. Bu konudaki gelişmeleri aktaran TTB Merkez Konseyi Üyesi İbrahim Akkurt, "Şimdi bir aşı bulunsa bile, 3 yıla kadar kullanılması söz konusu değil" diye belirtti. TTB Kovid-19 İzleme Grubu Üyesi Osman Elbek ise konuyla ilgili olarak, şunları kaydetti: "Bir ülkede grip aşısı gibi bir aşının ticari sır denilerek toplumla paylaşılmaması bir kere daha ülkemizin ticarete mi sağlığa mı daha fazla önem verdiğini gösteriyor. Bu bir ticari sır değil sağlıklı yaşama hakkının en temel taşı o yüzden yarından itibaren ticari sırları değil bireylerin ve toplumların sağlık hakkı için verilerin açıklanmasını talep etmek gerekiyor kamusal otoriteden."
ÖNERİLER
TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı, yaşanan sorunlarla ilgili şu önerileri sıraladı:
"- Bilimsel olmayan test stratejisi değiştirilmeli.
- İzolasyon ve karantinada olan yurttaşların uyumu sağlanmalıdır.
- Tüm temaslılara ve yüksel risk grubunda olanlara test yapılmalı.
- İzolasyon ve karantinada olan yurttaşların uyumu sağlanmalı.
- Pandemiyle tam bir mücadele bilimsel bilgi ışığında yol alınmalı.
- Tedavi algoritması gözden geçirilmeli.
- Yoksulluk sınırı altındaki herkese ücretsiz maske, temizlik ve hijyen malzemesi sağlanmalı.
- Bir milyondan fazla sağlık emekçisi; 160 bin hekim pandemi mücadelesinin en yakıcı alanında yoğun gayret sarf etmekte. TTB olarak meslektaşlarımızın, sağlık emekçilerinin, halkımızın sağlığı için dün uyardık, bugün de uyarıyoruz, uyarmaya devam edeceğiz."