Tuncel: Devlet Kürt siyasetçileri düşman olarak görüyor

Tuncel: Devlet Kürt siyasetçileri düşman olarak görüyor
Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak, koğuşlarına yapılan baskında evraklara el konulduğunu belirterek, savunma haklarının ihlal edildiğine dikkat çekti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın yargılandığı davaya bugün devam edildi.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, haklarındaki hapis cezalarının bölge adliye mahkemesi tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılamaları süren Kışanak ve Tuncel, Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına SEGBİS aracılığıyla katıldı.

‘CEZAEVLERİNDE İNSANLAR BEDENLERİNİ AÇLIĞA YATIRDI’

Sebahat Tuncel, hücrelerine yapılan baskınlarla evraklarına el konulduğunu belirterek, bu koşullarda savunma yapamayacağını söyledi. Tuncel, "Şu an cezaevlerinde yaşanan bu hak ihlalleri ve tecride karşı insanlar bedenlerine açlığa yatırmış. Türkiye kendi Anayasasını uygulamıyor. Devlet Kürt siyasetçileri düşman olarak görüyor. Adalet nerde? 12 Eylül faşizminde bile mahkemeler üzerinde bu kadar baskı yoktu" diye konuştu.

"Savcılar araştırma yapmaya gerek duymuyor" diyen Tuncel, şöyle devam etti:

"Yaptığımız açıklamalar toplantılarımız, taziyelere katılmamız, konuşmalarımız üyelik ve propaganda olarak görülüp dosyaya konulmuş. Ne yerel mahkemede ne de diğer mahkemelerde ifademiz alındı. Nasıl olur da ifademizin alınmadığı dosyada ceza vermeye çalışıyorlar? DBP’nin Eş Genel Başkanıydım. Benim görevim muhalefeti eleştirmekti. Eleştiri yaptığım için soruşturuluyorum, bu da hukuk sisteminin nasıl bir hale geldiğini gösteriyor. Devlet elindeki gücü kullanıp muhalefeti baskı altına alıyor. Demokratik sistemle ve düzenle hiçbir alakası yok."

‘3 KADIN SİYASETÇİYİ ANIYORUM’

Mahkeme heyetinin sürekli değişmesini de eleştiren Tuncel, konuştukları her şeyin suç olarak dosyaya eklendiğini, Silopi’de öldürülen üç Kürt kadının neden katledildiğini sordukları için yargılandıklarını ifade etti. Tuncel, 3 kadın siyasetçiyi andı.

KIŞANAK: YARGILAMAYA KONU BİR ŞEY YOK

Gülten Kışanak da yargılamalarını gerektirecek bir suçlama olmadığını ve bu durumun herkes tarafından bilindiğini söyledi.

Savunma yapamadıklarını dile getiren Kışanak, "Savunma için hiçbir materyal elimde yok. Kocaeli’de olan bir soruşturma bahane edilerek baskın yapılıp evraklara el konuldu. Üzerinde çalıştığımız tüm evraklara el konuldu. Neymiş, el yazısı varmış. Şu davada kendimi ifade edebilmek için aklımda kalan bir kaç şey dışında bir şey yok. İtiraz ettik ama bize dönüş yapılmadı. Kurum bilgisayarına el konuldu, gelen bilirkişi raporları ve CD’leri inceleyemedim. Savunma notlarının verilmesi halinde savunma yapabilirim" dedi.

‘KİMSE İFADEMİZE BAŞVURMUYOR, CEZAYA GELİNCE HEPSİ EKLENİYOR’

Kobanê soruşturması kapsamında kendisine yöneltilen suçlamaların şu anki dava dosyasındaki suçlamalar ile aynı olduğunu da belirten Kışanak, "Sosyal medya hesabını kullanmadığımı söyledim ama siz kullandığımı söylediniz. Ne açmışım ne de kullanmışım. Ona ilişkin verdiğiniz gerekçeli karar da elime ulaşmadı. Birleşen İzmir dosyası için savcı neden benim ifademi alma zahmetine girmemiş. Kimse ifademize başvurmuyor ama mütalaaya gelince cezaya gelince hepsi ekleniyor" diye konuştu.

Daha sonra savunma yapan Av. Emin Aktar, koğuşlara yapılan baskınlarda evraklara el konulmasının suç olduğunu belirtti. Aktar, "4 yıla aşkındır tutuklu her defasında aynı gerekçelerle tutukluluğun devamına karar veriliyor. Bu bir ihlaldir" dedi.

Diyarbakır Baro Başkanı Av. Cihan Aydın da "AHİM’in birkaç kararını okumuş ve biliyorsanız ve buna rağmen müvekkillerimiz tutuklu kalıyorsa doğal bir yargıç değilsiniz. Dört yıldır kopyala yapıştır, yapıyorsunuz" diyerek, tahliye talep etti.

Gültan Kışanak’ın sosyal medya hesabının tekrar incelenmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, Kışanak ve Tuncel’in koğuşlarında arama yapılmasına dönük suç duyurusunda bulunulması talebini de kabul etmedi. Duruşma 26 Şubat’a ertelendi.

Öne Çıkanlar