Erdoğan Zamazingo’yu çözse sorun kalmayacak!..

Bakın ama: İngiliz anahtarı, hovardalık edilen kadın, yeri bilinmeyen hastalık, tirbüşon, hepsi zamazingo…

"Zamazingo" nedir derseniz yanıt olarak tarifi zor bişeydir ama tam karşılığını illa da öğrenmek istiyorsanız "Şey"in daha afili söylenişi diyebilirim. Ben babam sayesinde "Zamazingo"yu çok küçük yaşlarda öğrendim. Aziz Nesin’in "Az Gittik Uz Gittik" kitabındaki bir öyküdür "Zamazingo." Genç yaşta öğrendiğinizde bilhassa okuldaki sınavlarda çok işinize yarar "Zamazingo", bilhassa "Şey" dediğinizde yutmayan öğretmen "Zamazingo" dediğinizde sessiz kalıp, kabullenmek zorundadır. Çünkü ne demek istediğinizi o da bilmemektedir ve itirazının temel bir gerekçesi olamaz. Baktınız iyi gidiyor ve sık kullanmak zorundasınız, arada bir de "Babafingo" diyebilirsiniz. "Şey" sizi aptal, "Zamazingo" akıllı, "Babafingo" zeki konumuna sokar.

Aziz Nesin öykünün girişinde "Zamazingo"nun geçmişini anlatır ama daha sonra pratikte ne işe yaradığını anlatır. Olay bir dolmuşta geçen konuşmayla başlar, dolmuş arıza yapınca şoför başka bir arkadaşına seslenip arabasının "Zamazingo"sunun arıza yaptığını söyler ve kendisine "Zamazingo"yu vermesini söyler ve öykü şu şekilde devam eder:

"- Yaa şu zamazingonu versene! dedi.

Öbür şoför, bizim şoföre zamazingoyu verdi. Bizimki biriki uğraştı, motor çalıştı. Sonra zamazingoyu geri verdi.

Aynı gün, bir arkadaşımı yolda yabancı bir kadınla gördüm. Yavaşça,

-Kim bu kadın? dedim.

-Bizim zamazingo… dedi.

-Nereye gidiyorsunuz?

-Doktora götürüyorum zamazingosu için…

Kadında bozulan zamazingonun, mide mi bağırsak mı dalak mı olduğunu artık sen bileceksin.

Gene bir gün rakı sofrasındayız. Arkadaşlardan biri karşısındakine,

-Versene şu zamazingoyu! dedi.

Arkadaş tirbüşonu uzattı.

Bakın ama: İngiliz anahtarı, hovardalık edilen kadın, yeri bilinmeyen hastalık, tirbüşon, hepsi zamazingo…

Dün gece bir yerde topluca oturuyorduk. Hepsi de aydın kişiler. Herkes, memleketin nasıl kalkınacağını kendine göre açıklıyordu. Biri,

-Önce şu zamazingo işi çözülmeli … dedi.

Evet dediler. Zamazingonun ne anlama geldiğini benden başka herkes anlamıştı. Yavaşça

-Yahu zamazingo işi nedir? diye birinin kulağına eğilip sordum.

-Şeriat, dedi.

Öbürüne sordum,

-Enflasyon… dedi.

Üçüncüsü,

-Güneydoğu sorunu, dedi.

Bir tanesi de,

-İşkence, dedi.

Evet. Yani işte bu söylenişi babafingoya benzeyen zamazingo gerçekten çok önemli bir şeydir. Ne yapıp ne edip, yetkililer şu zamazingoyu ele almalı, bir yola koymalıdır. Ama zamazingo nedir? Deyin ki özgürlük, deyin ki demokrasi yada İngiliz anahtarı, tirbüşon… Her ne ise ama artık şu zamazingo düzeltilmeli. Mutlaka düzeltilmeli, mutlaka."

Bu öykünün ister bu kadarını okuyun, ister kitabını alıp tamamını okuyun ama sonuçta "Zamazingo" konusunda az-çok bir bilginiz var artık. Şimdi 18 yıl geriye gidin, iyice mazoşistseniz Recep Tayyip Erdoğan’ın Istanbul belediye başkanı seçildiği güne kadar, yani 25 yıl geriye gidin ve hem konuşmalarını tekrar kulağınıza getirin, hem de yaptıklarını gözünüzde canlandırın. Sizce iyi bir "Zamazingo" ustası değil mi?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi