Ciğer havuzu-Kızgın mahmuz maçını Deniz'e bile bile nasıl kaptırdım

Orduspor'u Süper Lig'den amatör kümeye düşüren Hector Cuper, bakalım Özbekleri ne hale getirmiş derken Kinsey'i de kaçırdık; iyi mi?

Teknik direktörümüz Asena Özkan iki gün önce arayıp "Cumartesi-pazar maçlarını yazma konusunda Deniz Derinsu'yla anlaşır mısınız" deyince, bir süre düşündüm...

Ayın ilk gününe denk gelen Şampiyonlar Ligi finalini izlesem, bir dostumun Kilyos kumsalındaki düğününü kaçıracağım. Üstelik o gün hava fıstık gibi ama pazar akşamı yağmur bekleniyor...

Deniz kibar çocuk. "Abi hangisini istersen al, diğerini ben yazayım" dedi.

E şimdi "Yarın âlem var, ben milli maçı izleyeyim" denir mi?

"Denizim; sen teknik-taktik bilen adamsın. Ciddi maçı sen al, hazırlık maçı bana kalsın" gibi bir karşılık verdim.

Uyanıklık ettiğimi sanıyordum.

Nerdeee?..

Sahaya gayet cömert bir kıyafetle çıkıp şeref turu atan bizim Kinsey Wolanski'yi kaçırdığımı ertesi gün anlayınca kafama dank etti...

"Bizim" diyorum çünkü komedi mi gerilim mi olduğunu çözemediğim berbat bir film olan, "Slasher Party"nin izlemeye değer tek görseli bulmuştum bu kızı...

***

Neyse, uzatmayayım. Başa gelen çekilir.

Gelelim bu maça...

Vay ki ne vay. Sekiz yıl önce teknik direktörlüğüne getirildiği cin gibi Orduspor'u hercümerç eden  Arjantin'in örümcek adamı Cuper, meğer Özbeklerin başına da çorap örmekle görevliymiş...

Rakip berbat olduğundan Türkiye parlak bir oyun sergilediği hissi uyandırdı.

Ne var ki bu durum yanıltıcıydı. 2-0'a falan da kanmayın...

Gerçek milli takımı, Konya'da cumartesi akşamı Fransa karşısında izleyeceğiz. Artık o maç gazozuna değil...

***

Özbekistan maçının en duygu dolu anı, milyonların gönlüne taht kurmuş, dünya beyefendisi, centilmenler centilmeni, iyilik timsali, güzel insan Emre Belözoğlu'nun oyuna girdiği 91'inci dakikaydı...

Kimileri, "Yahu Şenol Güneş adamla dalga mı geçiyor, oyuna 21 saniyeliğine almakla" diye düşünebilir. Ama işin içyüzü başka. Hoca, muhteşem sevgi sellerinde sık sık boğulma tehlikesi atlatan bu müstesna karaktere, milli maç sayısı artsın diye destek verdi aslında...

*** 

Haaa, aklıma gelmişken sorayım:

Üç-beş milyon lira kazanmak ister miydiniz acaba?

İsterim derseniz, herhangi bir bahis şirketi üzerinden, fazla değil; şöyle 1 milyon lira kadar yatırın Türkiye'nin galibiyetine. Fransa yenilirse en az 5 milyon trink cebinizde...

***

Hay aksi. Neredeyse unutuyordum. Yıllar önce Liverpoollu bir arkadaşımla Dolapdere Apik'te çorbaya gittik. İşkembe kesmeyince arnavutciğeri söyledim. Tikeleri yuvarlarken ne yediğimi sordu. Ciğer olduğunu öğrenince de "ıyyy" diye bir tiksinti nidası saldı. Çok sinirlendim. "Yahu" dedim; "memleketinin adı ciğer havuzu, sen ciğeri beğenmiyorsun..."

Bu anıyı da, "Ne demek bu kızgın mahmuz" falan gibi mailler atarak zamanınızı harcamayın dlye ekledim ha. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi