25 yıl önce ve 25 yıl sonra Agos

25 yıl önce ve 25 yıl sonra Agos
‘Tohum veya fidan dikilen yer’, Ermenice'de 'Agos' demek. Tam da adını simgeleyen Agos Gazetesi 25 yaşında. Peki bu serüven neden ve nasıl başladı?

Leyla Kasım ÜNAL


ARTI GERÇEK- Ermeni toplumuna yönelik yüzyıllardır devam eden yok sayma politikası ile bu durumun yol açtığı sosyokültürel sorunlar ve ihtiyaçlar. Tüm bunlar bir topluma dair eksikliklerin ciddi emarelerinden sadece birkaçıydı. Türkiyeli Ermeniler bu anlamda seslerini duyabilmek için bir şey yapmalıydı. İlk olarak 1994 yılında İstanbul Ermeni Patrikhanesi'nde bir basın komitesi kuruldu. Ancak yeterli değildi ve bir gazete basılması fikri işte tam da bu noktada başladı.

Agos Gazetesi ilk olarak 5 Nisan 1996 basıldı. Nisan ayı Ermeni toplumunun tarihi ve kültürel değerleri için büyük önem taşıyor. Nisan ayı Paskalya - Kutsal Hafta ve aynı zamanda 24 Nisan 1915'in de yıldönümü. Peki Hran Dink’in kurucu üyesi olduğu ve Türkiye’deki Ermeni toplumu ile diğer azınlıkların sesi olmayı ilke edinen Agos Gazetesi 'nde dünden bugüne neler oldu? Agos serüveni nasıl başladı? İşte kurucu üyelerinin ve bugünkü yöneticilerinin gözünden Agos Gazetesi.

Agos Gazetesi kurucularından Harutyun Şeşetyan: 1990’lı yıllarda Ermeniler ciddi zorluklar yaşıyorlardı bu topraklarda.  Ermenice dili yasağı, öğretmen okullarındaki sorunlar, vakıf gayrimenkullerindeki sorunlar, okullara öğretmen atamalarındaki sorunlar. Okullara tamirat yapamıyoruz. Çürüsün kapansın diye devletin bir uygulaması vardı.  Mesela bir okulun duvarına yazı yazılıyor veya bomba atılıyor, tehdit edilip okul boşaltılıyor ama Türkiye’deki kimsenin haberi yok bundan.  Devlet baskı yapıyordu, sadece Ermenilere yapmıyor,  Türklere Kürtlere, çeşitli azınlıklara, LGBT+i üyelerine de yapıyordu ve ancak biz bu noktada sesimizi duyuramıyorduk. Gerek Türklere gerek Ermenilere kendimizi ifade edemiyorduk böylece patrikhane bir basın komisyonu kurmak istedi, kurdu da ancak yetmedi çünkü sadece bu değil ki bize bir tehdit oldu, baskı yapıldı, bomba atıldı, bunu bildirdik, peki sonra? Cemaat için iletişimsizlik var, Türklerin bize söylemek istediği şeyler var ama ortada bir şey yok. 3 türlü iletişimsizlik vardı. Burada on binlerce Ermeni kendi içerisinde iletişim sağlayamıyor. Ne olup bittiğinden kimsenin haberi yok. Kadıköy’de bir okulun duvarına yazı yazıldığında, Şişli’de oturan Ermeni’nin ya da Türklerin haberi olmuyordu.  Diasporada bilmiyor ve farklı yorumluyor. Dolayısıyla dedin ki bize bir gazete lazım.

‘BİZ HRANT DİNK'LE KONUŞTUK, GAZETE FİKRİNE SICAK BAKIYORUZ’

Harutyun Şeşetyan: Anna Turay, ‘Biz Hrant Dink’le konuştuk gazete fikrine sıcak bakıyoruz. Sen de bizimle misin?’ dedi. Tabi dedim. Luiz Bakar’ın Bostancı’daki evine gittik ve ona da sorduk. ‘Nasıl sizden ayrı olabilirim ki’ dedi. Yine bir gün toplanırken gazetenin ismi ne olsun dedik.  Luiz’in bir Ermeni arkadaşı AGOS’u düşünmez misiniz dedi. AGOS ismi öyle çıktı. Nisan aynı, Paskalya geliyor. Gelin nisanda çıkaralım dedik ve böylece ilk sayıyı paskalyada çıkarttık.

AGOS 3 AMACINA DA ULAŞTI

Harutyun Şeşetyan: Gazetenin 3 amacı vardı. Ermeni içi iletişim, Ermeniler - Türkler arası iletişim ve diaspora ile iletişim. 3 amacına da ulaştı. Öyle bir şey oldu ki yurtdışından gelenler Agos’u ziyaret etmeye başladı. Gazete çıktıktan sonra Ermenilerin haberleşebileceği bir platform oldu. Türk toplumunun bizden haberi oldu. Türkler de merak ediyordu, ne oluyor burada diye. Türk abone sayımız da çoktu. Onların bizden bizim onlardan haberimiz oldu.

Agos Gazetesi, ‘Ermeni Soykırımı‘nın 100. yılı için hazırladığı iki kapaklı özel bir sayıyla tarihinde ilk defa manşetini Ermenice alfabesiyle atmıştı.

25 yıl önce, ilk kurulduğunda emekçileri arasında Ümit Kıvanç, Cengiz Turan, Kemal Gökhan Gürses, Ender Özkahraman da vardı. İlk kurucuları ise Hrant Dink, Anna Turay, Harut Özer, Harutyun Şeşetyan, Diran Bakar ve Sarkis Seropyan. Bir diğer önemli isim de Luiz Bakar’dı.

Agos Gazetesi kurucularından Luiz Bakar: "Bizim Türkiye'de iki tane gazetemiz vardı.Ancak gençler dil noksanlığından dolayı okuyamıyorlardı. Çok uzak kalıyorlardı cemaat sorunlarına. Hem onları içeri almak, hem iletişim sağlamak, aynı zamanda büyük toplumda da kendimizi tanıtmak istedik.  Ayrıca, yanlış fikirlerle bize yaklaşıyordu. Ermeni toplumu Agos’a kadar çok içine kapanık yaşamıştı. Kendi sorunlarımız vardı, AGOS sayesinde sorunlarımızı açıklayabildik. Gerek büyük toplum insanlarına, gerek devlet büyüklerine birçok isteklerimizi sunabildik, eksiklerimizi açığa çıkartabildik. Amacımız buydu.

‘NURAN BİR KELİME BİLMEZDİ AMA ERMENİCE BÖLÜMLERİ DİZERDİ, ÇOK İLGİNÇTİ’

Luiz Bakar: Ermenice kaybolmaya başlamıştı. Agos’ta hem Türkçe olduğu gibi Ermenice sayfalarda vardı. Bu yöntemle hem gençler toplumun gidişatından cemaatin gidişatından haberdar olacaklardı. Aynı zamanda Ermeniceye yakınlaşmış olacaklardı. Agos her hafta elden giden bir vakfımızın hikayesini haberleştiriyordu.  Bunun gibi diğer sorunlarımızı da tartışma imkanı bulduk. Gazete perşembe günleri çıkıyordu. Çarşamba akşamları sabahlardık, orada tekrar tekrar okunurdu gazete. Kimisi dizerdi kimisi diğer işleri yapardı. Ermenice kısımları bile bizim bir Nuran vardı, dizgiyi yapan. Hiçbir kelime bilmezdi ama Ermenice bölümleri de o dizerdi, çok ilginçti.

‘MAŞOYAN AGOS'UN ANLAMINI BELİRTİNCE ÇOK HOŞUMUZA GİTTİ, KABUL ETTİK’

Luiz Bakar: Heves vardı heyecan vardı. Arkadaşımız, Rupen Maşoyan dedi ki gazetenin ismini agos koyun. Maşoyan, 'sabanın tarlada açtığı yol, bereketin fışkırdığı, tohumların ekildiği yer' dedi. Çok hoşumuza gitti bu isim ve AGOS olarak bu ismi kabul ettik.  Agos bugün de aynı çizgisinde devam ediyor. Çok değerli arkadaşlar, yazılar yazıyorlar ve yine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Sorunlarınlarımızla ilgilenmeye çalışıyorlar, irtibatı sağlıyorlar. Gençlerimiz okuyor bu gazeteyi. Yani hala bir fonksiyonu varsa, o fonksiyonu devam ediyor. Agos güzel bir girişimdi, ne yazık ki böyle bir sonuç çıktı ortaya. Agosun daha çok yıllar devam etmesini ışık saçmasını, köprü vazifesini devam etmesini istiyorum.

200 yıldır yayıncılık ve matbaacılık yapan Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu'nun en çok gazete ve dergi çıkaran cemaatiydi. 1984'e kadar Ermeni dilinde veya alfabesinde yayınlanan gazete ve dergi sayısı 601'di. Günümüzde Türkiye'de Ermeni toplumu tarafından yayınlanan 3 gazete var: Jamanak, Nor Marmara ve Agos. Jamanak ve Nor Marmara Ermenice. Agos ise Türkçe ve Ermenice basın yapan tek gazete.

Daha önce Hrant Dink, Etyen Mahçupyan, Rober Koptaş’ın Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendiği Agos’ta bugünkü Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan. Danzikyan, dünden bu güne Agos’taki süreci anlattı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan: Agos Gazetesi’nin ilkeleri ilk basıldığı tarihten bu güne kadar değişmedi.  Tüm bağımsız basın organları gibi biz de pandemi döneminde bir sık boğaza girdik ancak çıkmaya çalışıyoruz. Basın İlan Kurumu resmi ilanları dağıtan yetkili makam. Ancak azınlık gazetelerine ilan vermiyor. Bunu dağıtım, tiraj gibi gerekçelerle açıklıyor. 2012'den sonra ilan verilmese de onun yerine her yıl bir katkı payı vermeye başladılar. Bir iki yıl kesintiye uğrasa da bu iş 2020'ye kadar sürdü. Ancak 2020'deki genel kurul'da bu yönde bir karar almadılar. Üstelik pandemi nedeniyle tüm azınlık gazetelerini mali sorun yaşadığı bir yıldı ve biz yılsonunda verilen bu katkının önceye çekilmesini bile istemiştik. Sonuçta 2020'de bu katkı yapılmadı ve 2021'in şubat ayı işaret edildi. Basın İlan Kurumu'nun şubat genel kurulunda da bu yönde bir karar çıkmayınca durumu tekrar haberleştirdik, sonuçta bize Nisan'da bu ödemenin yapılacağı söylendi. Bu katkı Basın İlan Kurumu tarafından ‘Lozan Anlaşması'nda yer alan azınlık toplumlarının gazetelerine dağıtılmak üzere’ diye tanımlanıyor. Dolayısıyla bu katkıdan Jamanak, Marmara, Şalom, Apoyevmatini, İho, Luys, Paros gibi gazete ve dergiler faydalanıyor. Ancak bu elbette azınlık gazetelerine resmi ilan verilmediği gerçeğini değiştirmiyor.

PANDEMİDEKİ EKONOMİK DARBOĞAZ AGOS’U DA ETKİLEDİ

Yetvart Danzikyan: Agos Gazetesi ilk çıktığında 8 sayfaydı. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından sayfa sayısı 24’e çıktı. Sonra 20’ye düştü. Pandeminin yarattığını ekonomik ortam nedeniyle şu an16 sayfa. Ancak önümüzdeki aylarda yine geçmişte olduğu gibi 16'sı Türkçe, 4'ü Ermenice olarak basılacak. Abone ve bayi satışı tirajı 3 bin civarında ve 8 çalışanımız var.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar