Madımak'ta iki kızı katledilmişti: Yeter Sivri toprağa verildi

Sivas Katliamı'nda kızları Asuman ve Yasemin Sivri'yi kaybeden Yeter Sivri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Oran Cemevi'nde cenaze törenin ardından toprağa verildi. Sivas Katliamı'nda yakınlarını kaybedenler Yeter Sivri'nin adalet mücadelesini anlattı.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA- Sivas Katliamı'nda kızları Asuman ve Yasemin Sivri'yi kaybeden Yeter Sivri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Oran Cemevi'nde cenaze törenin ardından toprağa verildi. Sivas Katliamı'nda çocukları Koray ve Menekşe'yi kaybeden Hüsne Kaya ile kardeşi Gülsüm Karababa'yı kaybeden Hüseyin Karababa Artı Gerçek'e yaptıkları açıklamalarda Yeter Sivri'nin adalet mücadelesini anlattı.

Sivas Katliamı'nda kaybettiği iki kızı için 31 yıl adalet mücadelesi veren ve dün vefat eden Yeter Sivri için Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Oran Cemevi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Yeter Sivri’nin eşi Ahmet Sivri, oğlu Yalçın Sivri, Sivas Katliamı'nda yakınlarını kaybeden aileler, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan, Alevi örgütlerinin temsilcileri, Sivas Katliamı Davası'nda mağdurlar ailelerin avukatlığını yapan Şenal Sarıhan ve Dertli Divani katıldı. Yeter Sivri için cemevinde Alevi Bektaşi inancına göre Hak’ka uğurlama erkanı yapıldı. Yapılan konuşmalarda Sivas Katliamı'nda ölenler için adalet mücadelesinin sürdürüleceği vurgulandı. Yeter Sivri'nin cenazesi cemevindeki törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi.

whatsapp-image-2024-04-25-at-14-08-33.jpeg

'HÂLÂ ACI ÇEKİYORUZ'

Sivas Katliamı'nda çocukları 12 yaşındaki Koray ve 14 yaşındaki Menekşe'yi kaybeden Hüsne Kaya, Artı Gerçek'e yaptığı açıklamada, "Çocuklarımız Madımak’ta katledilmeden önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nden de tanışıyorduk. Bize gelirlerdi, biz onlara giderdik. Onun çocukları çocuğum gibi, benim çocukların onun çocuğu gibiydi. Bacı kardeş olsa bizim gibi anlaşamazdı. Çocuklarımız dernekte cıvıl cıvıllardı. Çocuklarımız saz çaldıkça, semah döndükçe, tiyatroda oynadıkça biz çok mutlu oluyorduk. Orada bir aile gibiydik. Menekşe, Koray, Yasemin, Asuman dernekte her gün beraberlerdi. Biz de Yeter Ana ile onları izlemeye giderdik. Asuman semahtan çıkıp bize gelirdi, Menekşe onu matematik çalıştırırdı. Sivas’ta yobazların çocuklarımızı yakacağı nereden alkımımıza gelirdi ki. Çok acılar çektik, hâlâ çekiyoruz" dedi.

'ADALETİ GÖREMEDEN GİTTİ'

Yeter Sivri'nin son yıllarda sağlık sorunlarıyla mücadele ettiğini dile getiren Kaya, "Adalet yerini bulsun diye çok mücadele etti, yılmadı. 2 Temmuz anmalarında Sivas’ta her yıl beraber yürürdük. En son geçen sene Madımak’a yürürken çok yorulmuştuk, bizi anons arabasına bindirdiler. 'Bu yıl hiç halim yok, beynim küçülüyormuş' dedi. Teker teker gidiyoruz artık. Yeter Ana bu kadar dayanabildi. 2 Temmuz’dan sonra Yeter Ana da ben de iki çocuğumuzu, iki canımızı yitirdik. Yobazlar bizim çocuklarımızı, geleceğimizi, her şeyimizi yaktılar. Yeter Ana ile acılı günlerimizde daha çok birbirimize bağlandık. Ortak acımızı birlikte yaşadık. Acı içinde birbirimize tutunduk, acılarımızı paylaştık. Çok üzgünüm, buraya kadarmış. Acılarıyla adaleti göremeden gitti" diye konuştu.

'MADIMAK DAVASI'NIN SAVAŞÇISIYDI'

Sivas Katliamı'nda kardeşi Gülsüm Karababa'yı kaybeden Hüseyin Karababa da Artı Gerçek'e yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"30 yıllık savaşçı bir kadını; yiğit, aslan bir kadını kaybettik. Ben 30 yıllık mücadele arkadaşımı kaybettim, çok üzgünüm. 30 yıldır devam eden hukuk mücadelesinde hep beraberdik. Dişi bir kaplan gibiydi. Haklıyı, namusluyu biliyor; namussuzları tanıyordu. Hukuk mücadelesinde hep yanımdaydı. Bana destek oldu, güç verdi. Dimdik davasına sahip çıktı, geri adım atmadı. Yeter Ana, Madımak Davası'nın savaşçısıydı, herkesin anasıydı, önemli bir direnişçiydi. Bu mahkemelerden adaletin çıkmayacağını biliyordu. 'Hüseyin konuşsun, Hüseyin haklı, Hüseyin konuşunca içimiz soğuyor’ diyordu. Biz böyle bir ablayı, anayı kaybettik."

Öne Çıkanlar