“Başını eğme oğul” dedi

Tahir Demirtaş on binlerce insanın hala taziye evine akın ettiği, milyonlarca insanın kendi yakınını kaybetmişçesine rahmet dilediği devasa bir uğurlama ile aramızdan ayrıldı. Demirtaş ailesi başını eğmeden, her bir ferdiyle dimdik ayaktadır.

Tahir Demirtaş hayatını kaybetti. Dördü kız üçü erkek yedi çocuğu vardı Tahir Baba’nın. Hepsini okuttu ve kıymetli meslekler edindi çocukları. Erkeklerden en büyüğü Nurettin Rojava’da. IŞİD bölgeyi kan gölüne çevirdiği esnada da oradaydı. Selahattin’in deyimi ile “şeytana karşı savaşıyor” Nurettin. Ortanca oğul Selahattin yedi seneden fazla zamandır siyasi tutsak. En küçül oğul Süleyman ise Almanya’da. Adalet mücadelesini batıda duyuruyor, sürdürüyor.

Üç oğul da cenazeye katılamadı. Aile tartışmalar büyümeden cenazeyi hızlı şekilde defnetti. Hepimizin içi acıdı. Bu ülkenin iyi insanlarına yapılan zulmün şahidi olduk yeniden. Vicdanımız sızladı, zorumuza gitti olan biten.

Üstelik bu durum yeni değil. Tahir ve Sadiye çifti yaşamları boyunca cezaevi, karakol kapılarında oğullarını bekledi. Çocuklarının tahsili dönemi Hizbullahçıların her gün yurtsever Kürtleri katlettiği 90’ların vahşet dönemiydi. Eve sağ dönmenin kutlandığı zamanlardı.

Göçlerle, yoksullukla, yasayla, şiddetle, polisle, askerle hayatlarına dokunulan milyonlarca Kürt ailesinden biriydi onlar. Barış annelerinin, Cumartesi annelerinin, tutsak yakınlarının, insan hakları savunucularının, işkenceye karşı direnenlerin arasından bir aileydi Demirtaş Ailesi. Annesine, babasına kutu içinde oğlunun kemiklerini veren devletin sevmediği Kürtlerdi yani onlar.

Selahattin Demirtaş, saçma sapan iddialarla yargılandığı Kobane kumpas davasında bugün babasına ithaf ettiği savunmasında şöyle diyor:

“Neden bize bu kötülükler yapılıyor? Yıllardır bunları anlatıyoruz. Karmaşayı yaratan biz değiliz, ters yüz olan her şeyi yerli yerine oturtmaya çalışıyoruz. Öyle ki bu mücadele bizi demokrasi ve insan hakları uzmanı haline getirdi… Hepimiz yoksul çocuğu olarak okuduk; hakim, savcı, avukat olduk. Zenginlerin çocuğu hakim savcı olmaz. Babam 7 çocuğunu okuma yazma bilmemesine rağmen okuttu. Annem, bizi okutmak için gece yarısına kadar başkalarının elbiselerini dikti.”

Tahir Demirtaş on binlerce insanın hala taziye evine akın ettiği, milyonlarca insanın kendi yakınını kaybetmişçesine rahmet dilediği devasa bir uğurlama ile aramızdan ayrıldı.

Cenazeye katılamayan oğlu Süleyman’a ise Sadiye Anne moral verdi.

Demirtaş ailesi başını eğmeden, her bir ferdiyle dimdik ayaktadır. Sadiye Ana’nın nasihati, bir arada eşit ve onurlu yaşayabilme hayali kuran milyonlarca evladınadır. Tahir Baba’nın cenazesi oğullarına vekaleten binlerce insanın omuzundadır.

Demirtaş ailesine en derin taziyelerimi iletiyorum. Onların şahsında yıllardır acılarla boğuşan her bir Kürt ailesine selam ediyorum.

Sayelerinde başını eğmeyen milyonlar olduk…

Taziye duyurusu: Demirtaş Ailesi adına Süleyman Demirtaş’ın paylaştığı bilgiye göre Tahir Demirtaş’ın vefatı nedeniyle Avrupa’daki taziyeler 07.01.2024 Pazar günü saat: 12.00-18.00 arası kabul edilecek. Adres: Schlodderdicher Weg 48, 51469 Bergisch Gladbach


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteci...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi