Gizlenmemişler

AKP’nin reklam ajansının hazırladığı yeni bir montaj video çıktı ortaya. Korkunç olan montaj videolar değil artık. Alçaklığın, sahtekarlığın, dolandırıcılığın, hırsızlığın kamuya açık halde yapılmasında hiçbir sorun görmemektir korkunç olan.

Türkiye siyasetinde %1-2 oy gerçekten çok önemli bir orandır. Neticede rejim bugün sadece bu kadarcık bir farkla varlığını sürdürebiliyor. Erdoğan 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %2.19 daha az oy alsaydı bugün tarihe karışmış olacaktı.

Keza yaklaşan yerel seçimlerde başta İstanbul olmak üzere pek çok seçim bölgesinde benzer bir durum yaşanıyor. Ekrem İmamoğlu 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’u %0.25 oy farkıyla kazandı. Seçim tekrarlanıp sonradan bu fark açılsa da Ekrem İmamoğlu siyasi kariyerini rakibinden %0.25 fazla oy almasına borçludur. Böyle olmasaydı Ekrem İmamoğlu bugün çoktan tarihe karışmış olacaktı.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Erdoğan’ın Hüda Par, Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi, Sinan Oğan gibi siyasi enkazlarla teşrik-i mesaisi bundandır. CHP’nin Zafer Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti gibi sağcı figürlerle flörtü bundandır. Siyasetçi dediğimiz yaşam formunun gözümüzün önünde söylemlerini yamultması, başkalaşması, prensiplerini çiğnemesi, çirkinleşmesi hep bundandır. Fakat siyaset dediğimiz oyununun kurallarına dahildir bu durum.

Bugünlerde oyununun kurallarına sığmayan başka bir omurgasızlığı konuşuyoruz.

Montaj videolar…

Muhalefetin tespitlerine göre ülkenin kaderini belirleyen son seçimleri kaybetmemizin birinci sebebi Kemal Kılıçdaroğlu’nu PKK liderleriyle aynı karede gösteren bir dolandırıcılık. Yani bir reklam şirketinin hazırladığı saçma sapan bir videoyu tüm ülkenin meydanlarında dev ekranlarda göstermek Hüda Par ile işbirliği yapmaktan daha karlı bir iş.

Yeni bir video çıktı piyasaya. Anlaşılan AKP’nin reklam ajansı, İstanbul Belediyesi seçimleri için yeni bir reklam filmi çekmeye karar vermiş. Senaryoya göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinde vatandaşı fena halde mağdur ettiği gösterilecek. Otobüsler yanacak, vapurlar batacak, metrolar duvara toslayacak falan. Bunun için bir set kurulmuş. O saatte Beykoz – Kavacık hattında yolcu taşıması gereken bir halk otobüsü sahibine 15.000 TL ödeyerek kaçırılmış. Şoför merkeze “otobüs bozuk” bildiriminde bulunmuş. Eyüp Sultan semtinde kurulan Valilikten izinli çekim setine getirilen otobüse sis bombası efektiyle yanıyor izlenimi verilmiş. Ardından figüranlar “mağdur vatandaş” rolüyle otobüsü itmeye başlamışlar.

Bu işi organize eden ekipte yaptıkları işin ortaya çıkmasından korkan tek bir Allahın kulu olmamış. Başka bir otobüs bulup boyamaktansa görevde bulunan bir otobüsü rüşvet ile sete getirmekte hiçbir sorun görmemişler. Otobüsün tüm iç kameraları olan biteni kaydetmiş. Bu kameraları kapatmayı, çekilen delilleri yok etmeyi gerekli görmemişler. Bir açık otopark, bir tenha alan arayışına bile girmemişler. Filmi Eyüp Sultan’da caddenin ortasında çekmekten hiç çekinmemişler. Kurgu olduğunu bilmeden gerçek bir otobüs yangını izlediğini zannedecek olan seçmenleri kandırırken yüzleri kızarmamış.

Gizlenmemişler…

Korkunç olan montaj videolar değil artık. Alçaklığın, sahtekarlığın, dolandırıcılığın, hırsızlığın kamuya açık halde yapılmasında hiçbir sorun görmemektir korkunç olan.

Ey AKP’nin reklam ajansı. Gerçekten rezilsiniz…

***

Almanya’da hasta tutuklu İhsan Cibelik

Almanya’da Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik tutuklu yargılanıyor. Hakkındaki suçlamalarda Grup Yorum konseri düzenlemek veya katılmak, Grup Yorum emekçilerinin nişanına katılmak, çocuk festivali düzenlemek, Birsen Kars’ın cenazesine katılmak, polis şiddetine karşı eylem düzenlemek gibi eylemler bulunuyor. Cibelik, önce kanser riski taşıdığından biyopsi olması gerekiyordu. Tutuklanınca biyopsi randevusuna gidemedi. Sağlık durumunu hapishane idaresine defalarca anlatmasına rağmen ve dilekçelerle biyopsi olması gerektiğini anlatmasına rağmen hapishane yönetimi ve mahkeme heyeti İhsan Cibelik’İn biyopsisini 16 ay sonra yaptırdı. 16 ay sonra yapılan biyopsinin sonucunda İhsan Cibelik’in prostat kanseri olduğu ortaya çıktı. Ve o günden bu yana tedavisine dönük tek bir adım atılmadı. Ameliyat olmayı seçen İhsan Cibelik’in tutuksuz yargılanma talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

İhsan Cibelik 18 Aralık’ta süresiz açlık grevi direnişine başladı.


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteci...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi